Bir Adım Sonra

23

Emre
Kuzey

Güya doğum günümü kutlamak için geldiğimiz kafede arkadaşlarımın eğlence malzemesi olmuştum.
Hepsi anlaşıp bana saçma sapan hediyeler almıştı. En gerizekalı arkadaşım Mert olduğu için bana bir kutu prezervatif almaktan çekinmemişti bile.
Alp ise bu anlaşmadan habersiz olduğu için bana saat almıştı. Kendi aramızda eğlenirken biraz rahatlamıştım.
Bu sıralar sürekli kötü ruh halinde olmak yormuştu beni.

Herşey kendi akışında ilerlerken kapıdan giren beden ile istemsizce gerildim.
Kuzey her zamanki hâlinden biraz daha özenli giyinmişti. Anlaşılan bir kızla buluşacaktı.

Bizi görünce kafasını çevirdi.
Alp onu görünce hemen ayağa kalktı.
Kuzeyin yanına gitti birşeyler konuştular.
Kuzey ile göz göze gelince hemen gözlerimi çektim.
Elimde olsa biraz daha izlerdim çünkü şuan çok güzel duruyordu. Ama en sonki konuşmamızdan sonra ondan uzak durmaya kararlıydım.
Zaten dün ona bakmadan geçtiğim için bile delirdiğine emindim. En nefret ettiği şey görmezden gelinmekti ve ben bunu yapmıştım.
Alp daha sonra masaya geldi ve yerine yanıma oturdu.

"Bir kızla buluşmuş , sonra buraya gelmiş."

Anlaşılan yalnız oturacaktı.

"Çağırsana, yalnız oturmasın."

Alp bir süre bana baktı. Emin misin der gibiydi.
Başımla onaylayınca kahve almaya gitmiş Kuzeyi yanımıza çağırdı. Kuzey elinde kahve ile bize doğru yaklaşınca kalbim hızlı hızlı atmaya başladı.
Sonra Alp'in yerine oturdu. Alp ise diğerlerinden birinin yanına geçti.
Kuzey kısaca her kese selam verdi. Yanımda geniş geniş otururken beni dinlemeyen ve hâlâ hızlı atan kalbime sövüyordum.

"Davetli değildim rahatsız etmem umarım."

"Hayır. Hem davet etsem bile gelmezsin diye düşünmüştüm"

"Doğru düşünmüşsün" dediğinde sinirlendim. Inkar etmesini "hayır gelirdim" demesini bekliyordum. Ama bu çocuk son umutlarımı da öldürmek üzereydi.

Mert diğerleri ile sohbet ederken bana döndüğünde "iyi misin bakışı atıyordu"
Diğer yanımda oturduğu için Merte  yaklaşıp "bir sigara içeyim " dedim.
Konuşmaya devam ederek cebinden sigara paketini çıkarıp bana uzattı.
Ben de alıp dışarı çıktım.
Mert sigaraya daha erken başladığı için artık sigarasını saklamakta ustalaşmıştı.
Bu yüzden sigara aldığımda ona verirdim.

"Ne o söylediğim şeye mi bu kadar bozuldun?" Arkamdan gelen ses ile irkildim. Anlaşılan dünün kızgınlığı hâlâ geçmemişti. Bu yüzden cevap vermedim.

"Seninle konuşuyorum. Bana cevap ver"

"Emre" dedi sert sesi ile.

"Ne var?"

"Beni görmezden gelmeyi kes" tam olarak karşıma geçtiğinde gözlerine baktım.

"Yoksa?" dedim

"Yoksası yok"

Sinirle gülüp elimdeki sigarayı yere fırlattım. Tam içeri geçecektime ki beni tutup kendine çekti. Sarılması beklenmedikti ,bu yüzden ne yapacağımı bilemedim.

"Gitme" dedi kısık ses ile. Kollarını daha sıkı doladı gövdeme.
Kendime gelip "Kuzey" diyebildim.

"Yapma Emre. Uzak durma benden"

"Yapamam"

"Bana zaman ver "  dediğinde zor da olsa ondan uzaklaşıp yüzüne baktım.
Ciddiydi bu çocuk.

"Bakma öyle. Duydun."

Bu bir rüyaysa bu rüyadan uyanmak istemiyordum.

"Yapma Kuzey." O an demek istediğim çok şey vardı ama sadece bu kelimeleri söyleyebildim. Çünkü bugün bir kızla buluşmuştu. Üstelik birkaç gün önce arkadaş olalım diyordu.

"Sadece zaman istiyorum senden. Bilmiyorum noldu ama oldu işte. Tüm gün seni düşünmekten yoruldum. Artık kaçmıyorum işte. Sen de kaçma"

"Daha bugün bir kızla buluşmuşsun. Şimdi sana inanmamı bekleme"

"Yalandı. Burada olduğunuzu biliyordum. "
Inanmadığımı anladığında yeniden konuştu.
"Ben bir kız için bu kadar özenli giyinir miyim?" Haklıydı giyinmezdi. Genelde pek umursamazdı. Yani benim için mi bu kadar hazırlanmıştı.
Ben düşüncelere ve sorulara boğulurken o yüzümün aldığı halden keyif almışa benziyordu. Gülüp beni yine kendine çekti.

"Doğum günün kutlu olsun"
Beni tam şuraya gömsünler.