Felix boş koridorda sınıfına ilerlerken karşıdan gelen grurubu gördüğünde istemsizce tedirgin oldu. Voleybol takımında olduğundan beden hocası tenefüste takımla toplantı yapmıştı. Uzadığı içinde derse geç kalmıştı. Sınıfına rahatca gidebilmeyi düşünüyorken karşısına çıkan bu sorundan korkuyordu.
Hızla arkasını döndü ve yakınlarında olan lavoboya şükretti. Hızla içeri girip kabinlerin birine sığındı. Kapıyı kilitleyip beklemeye başladı. Yaklaşık 10 dakikanın ardından hiç bir şey olmayınca çıkmaya karar verdi. korkuyordu ama çıkması gerekiyordu.
Kabinin kilidini yavaşça çevirdi önce kabinden çıktı ve korkar bir şekilde lavabonun kapısını açtı. Boş koridor görünce rahat bir nefes aldı ve sınıfını hedef alarak yürümeye başlayacaktıkı kazağının ense kısmını bir el tuttu.
Felix anında taş kesildi. Arkasına dönmeye korkuyordu. Gözlerini kapattı. Şuan garip bir şekilde sadece duruyordu ne arkasındaki onu döndürüyor. Ne de kendi dönebiliyordu. Ense tarafındaki el yavaşça sıkılığını çözdü.
Felix üstündeki baskının tamamen kalktığını hissettiğinde gözlerini sıkmayı bırakıp yavaşça açtı. Ama açmasıyla kolundan tutulup koşturulması bir oldu. Onu çeken ele baktığında ağzı şokla açıldı.
Onun burda ne işi vardı? Ve biz neden kaçıyoruz?
Bir yere girdiklerinde Felix girdikleri yerin okulun reviri olduğunu fark etti. Hemşire ortalarda yoktu. Ya lavaboya gitmişti ya da yemek yemeye.
İkisininde nefesleri düzene girince kısa boylu olan konuşmaya başladı.
"Neyden kaçıyorduk?"
"Mingyu'lardan" dedi basitçe. Tekrardan kısa olan konuşmaya başlayacakken kapının dışından gelen konuşma ile ikiside oraya odaklandı.
"Nona buraya iki sarışın çocuk geldi mi? Biri uzun biri kısa"
"Hayır. Buralarda görmedim birilerini"
Hemşire nonanın dediği şey ile Felix biraz rahatlamıştı. Mingyu'lardan gerçekten korkuyordu. Ona çok kötü hitap ediyorlar ve sürekli dövüyorlardı.
Kapı açılınca hemşire nona içeri girdi ve gördüğü iki bedenle biraz korktu.
"Felix? Dışarıdakiler sizi arıyordu?" Felix kafa salladı. " Evet nona. Çok teşekkür ederim. Yerimi söylemediğin için"
Aslonda teşekkür etmesine gerek yoktu. Oradaki kadının onlardan haberi bile yoktu. Ama kendi teşekkür etmek istemişti.
"O çocuklar mı sürekli buraya gelmene sebep olan" dudaklarını birbirine bastırıp kafa salladı. Hyunjin elini Felix'in omzuna koydu. Felix'in gözleri ona dönerken gidelim mi anlamında baktı. Diğeri kafasıyla onayladı.
Hyunjin Felix'in elini tuttu. Felix bir anlığına elinin uyuştuğunu hissetmişti.
İkiside revirin kapısına ilerlerken. "Görüşürüz nona" dedi kısa olan. Nonası ise karşılık olarak. "Görüşürüz Felix çok yakışıyorsunuz" deyip gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çölyak | Hyunlix Minsung
FanfictionLee Felix, olduğu okula gelen ve kimsenin dilinden düşüremediği. Hwangları hiç umursamıyordu. Fakat hayatında ne denli yer edineceğinden habersizdi. İkizin çoktan onları tanıdığından ve arkadaş olduğundan, Sadece sosyal medyada görüp ona aşık olan...