¹⁴|Üçüncü

1.3K 184 92
                                    

"Bundan sonra tüm tyt derslerini Jisung'dan alıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bundan sonra tüm tyt derslerini Jisung'dan alıyorum." Dedi Jungkook oturduğu yerde el hareketleriyle. "Neden?" Felix'in sorusuyla ona döndü. "O kadar iyi anlattı ki. Anlamamak imkansız. Sanki hangi soruların çıkacağını biliyormuş gibi çözdürdü bize. Vallaha minnettarım."

"Senin nasıldı Minho?" Diye sordu Jisung yanındaki sevgilisine dönerek. Minho kolunun altında ona bakana dönüp yanağını öptü. "Güzeldi."

"Kaçıncı oldunuz?" Sunwoo'nun sorusuyla Jungkook cebinden telefonu çıkardı. "Bilmiyoruz ama hoca atmış olabiliiir- atmış. Bakayım hemen"

Minho'da masanın üzerinde duran telefonu almış hocalarının attığı şeye girmişti. "Anasını 20. olmuşum lan! Oha. Jisung gel buraya anlını öpücem" Jungkook yerinden kalkıp Minho'ya sarılan Jisung'un anlını öptü. "Aşk tanem sen kaçıncı olmuşsun" diye Taehyung'un yanına oturdu. "3" dedi basitce beklediği bir şeydi.

"Minho sen?" Minho en aşağıdan yukarı doğru baktığı için hala kendini bulamamıştı. En yukarı çıktığında 1. sırada kendi ismini görmeyle gülümsedi. Soruyu soran Jisung'a döndü. "1" Küçük olan mutlulukla daha sıkı sarılıp yanağını öptü.

"O bebeğim derslerde ki başarını yatağımızda da bekliyorum." Diyerek öpücük attı ona karşıdan Jungkook. "O yatağın parçalarını götüne sokucam en son"

"Hop hop! Ne diyon sen"

"Aman aman iyiki bir sevgilisi varmış bunun da"

"Aşk tanem gel sinirlenme hiçbir şey yapamaz." Jungkook, Taehyung'u çekip kolunun altına aldı.

"Az ben lavaboya gidip geliyorum." Felix ayağı kalktığında Hyunjin 'gelmemi ister misin' gibisinden ona bakıyordu. Felix kafasını olumsuz anlamda anlamda salladığında önüne döndü ve tartışanları izlemeye koyuldu.

Sevgilisi geri geldiğinde ikili dışarı çıkmak istediklerini söyleyip kantinden ayrıldılar. Jungkook ve Taehyung da ayaklandılar ve bir şey söylemeden gittiler. Sunwoo ise en başından sevgilisinin yanına uçmuştu.

Minho ve Jisung yanlız kaldıklarında Jisung telefonunda oyalanıyordu. Minho ise sürekli onun yanağını öpüyordu.

"Ben 2 saniye kantine gidip geliyorum." Jisung konuştuğunda Minho kafa salladı. Jisung sırada beklerken yanına kendi yaşında olan bir kız geldi.

Jisung'a ters ters baktığında Jisung kızın saçlarına elini geçirmek istesede durdu.

"Yanına asla yakışmayan biriyle sevgili olmak nasıl bir şer söylesene" dediğinde asla ona bakmadı.

"Asıl onu sen söylemelisin Bongcha. Sürekli yüzünde ki sevimsiz ve çirkin suratla birileri ile çıkan sensin" Kızın sinirlendiğini hissetsede düz ifadesini bozmadı.

"Ahhh Han Jisung. Lee Minho yanına asla yakışmıyor o aşırı çirkin yanakların iğrenç yüz şeklin. Kafasına silah mı dayadın. Çünkü sana asla bakmaz."

"Önce aynaya sonra bana bakarsan kime bakıp bakmadığını görürsün" Kız elini hızla Jisung'un saçlarına götürecekken eli havada kaldı. Jisung arkasına dönüp bu kişinin kim olduğuna baktığında gülümsedi.

"Sen akıllanmayacak mısın Bongcha. İnsanları o çingene gibi sesinle rahatsız etmeden duramaz mısın" kızın elini sertçe bıraktığında kız sinirden kuduracak gibiydi.

"Sen karışmamalısın" Diyerek sinirini göstermemeye çalışmıştı. Ama tamamen ortadaydı.

"Neye karışıp karışmayacağıma ben karar veririm! O boktan çeneni kapatıp burdan siktirip gidebilirsin"

"Bana sesini yükseltemezsin Kim Sunwoo!"Kız bağırdığında Sunwoo alayla sırıtıp ciddileşti ve kendisi de bağırdı.

"Sen kimsin de benim nasıl konuşacağıma karışıyorsun!" Bağrışmalardan dolayı kantindekilerin hepsi oraya dönmüştü. Minho oturduğu yerden kalkıp endişeyle oraya ilerledi.

"Bu benimle Jisung arasında olan bir şey çekil Sunwoo" Kız tekrar konuştuğunda Minho Jisung'un ismini duymayla hızla oraya gitti. Jisung sessizce ikiliyi izliyordu. Yanına geldiğinde Bongcha Minho'ya baktı.

"Boktan yüzlü Jisung'un yakışıklı sevgilisi de burdaymış bak sen. Korkupta mı çağırdın" son cümlesinde Jisung'a baktığında Jisung sabretmeye çalışıyordu.

"Oyuncağın bu mu Lee Minho. Yeni altında inlettiğin" Jisung artık sabrının kalmadığını hissettiğinde ilk sırıttı.

"Bongcha bir şey sorucam. Hiç Mingyu ile aynı masada yemek yedin mi. Çünkü aynısını o da söylemişti. Ama sonu okuldan siktir olup gitmekle bitti. Senin söylediğin iğrenç lafları kafaya takacağımı sanıyorsan yanılıyorsun. Daeun da vardı. Git sor kendisine ne olduğunu. Hepiniz boktan insanlarsınız aynaya söyleyemediğiniz lafları burda gelip başkalarına söylüyorsunuz. Belki birileriyle iyi geçinmeye çalışsan kimseye bok atmasan çok daha iyi ve sakin bit hayatın olur Bongcha."

Kız sinirle yanlarından ayrıldığında Jisung, Sunwoo'ya döndü ve sarıldı. "Çok teşekkür ederim Sunwoo"

"Ayıp ediyorsun ama az ben onu gaza getirecektim seni parçalayacaktı." Sırtına yumruk yediğinde susmuştu. Ayrıldıklarında Minho'nun elini tutup kantinden çıktı.

Hyunjin de Felix lavabodan gelmediği için üst kata lavaboya çıkmıştı. İçeri gitdiği zaman Felix elini yıkıyordu.

Felix elini yandaki peçete kuruladı. Ardından kollarını hemen kapının oradaki Hyunjin'in beline sardı. Büyük olan da kollarını küçüğüne doladı.

"İyi değil gibisin."

"Neden olduğunu bilmediğim bir şekilde kötü hissediyorum." Uzun ellerini küçüğünün saçına çıkarıp yavaş bir şekilde okşadı.

"Ne zamandan beri böylesin?" Diye sordu. Parmaklarının ucunu küçüğünün saçlarında dolaştırırken bir tane de öpücük kondurmuştu. "Dün geceden beri. İçimde bir sıkıntı var ve ben ne olduğunu bilmiyorum."

"Yapmak istediğin bir şey var mı?"

"Bilmem" diyerek omuz silkti. Hyunjin aklına gelen şeyle Felix'e baktı. "Bana bak" Felix kafasını kaldırırken. Hyunjin kapıyı kilitlemişti.

Dolgun dudaklarını önündeki ince dudaklara bastırdığında, Felix nefesinin kesildiğini hissetti.

Büyük olan küçüğünün alt dudağını dudakları arasına aldığında diğerinde onun üst dudağını emmeye başlamıştı.

Ayrıldıklarında Felix kızaran yüzünü saklamak adına yüzünü Hyunjin'in boynuna gömdü.

"Tanrım çok utanıyorum." Gözlerini tamamen yummuştu. Kırmızı kulakları ve yanaklarıyla aşırı tatlı duruyordu.

Hyunjin onu omuzlarından tutup geri çekti. Ama Felix bu sefer eliyle yüzünü yapatınca diğerinin kahkaha atmasına sebep olmuştu. Kendine çekip tekrar sarıldı.

"Meleğim benim."

Çölyak | Hyunlix MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin