¹⁸| Sonunda

1.3K 193 257
                                    

Oy: 120
Yorum: 150

"Bölme ne büyüklükte?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bölme ne büyüklükte?"

"Bir kişi rahatlıkla sığabilir." Polisler konuşurken onları dinliyordu. Düşündüğü şey 'bölme nenişe yarayabilir?'. Sadece kutu gibi bir yerdi. Polisler bir şeylere bakıyorlardı ama anlamıyordu. Bölmede en fazla ne olabilirdi ki.

"AMİRİM!" Bir polis koşarak geldiğinde istemsizce herkes ona odaklandı. Polis, amirim dediği kişinin yanına ulaştığında bir iki saniye soluklandı.

"Bölmenin bir duvarının normal bir duvar olmadığını fark ettik. Tıklattığımızda arkası boş gibiydi ve ince bir duvardı. Sonradan duvarın hareket ettirildiğini gördük. Orada kolayca yürünebilecek bir tünel var. Araştırıyoruz." Hızlı ve uzarak anlatması Minho'nun sinirini bozmuştu ama duyduğu şeye daha da odaklandı. Hızla gelen polisi dinleyen amire yaklaştı. Konuşmaya başlarken karşısında ki ondan önce davranmıştı.

"Ekiplerimiz araştırıyor. Güvenliğiniz için lütfen bir şey yapmayın. Ve sen lütfen önemli bir şeyde yanıma koşturmak yerine telsiz kullan ki daha çabuk öğrenelim ve harekete geçelim." Polis kafa salladı ve ardından yaklaşık 10 kişi ile eve doğru ilerledi.

Amir omzundaki telsizine elini attı ve bir düğmesine basarak konuşmaya başladı. Bir yandan da arabaya doğru ilerlemeye başlamıştı.

"Tünelde dikkatli bir şekilde ilerlemeye başlayın"

Minho son gelişmeleri diğerlerine aktardığında gerginlik ve ağır bir heyecan vardı. Hyunjin'in kayboluşunun üzerinden 5, Jisung'un ise 2 saate yaklaşmıştı. Beklemekten başka bir şey yapamamak suçlu hissettiriyordu.

Minho kardeşi ve sevgilisi ortada yokken rahat duramıyor bir o yana bir bu yana yürüyüp duruyordu. Jungkook yere çökmüş, bakışlarını küçük bir taşın üzerinde tutuyordu. Bir şeyler düşündüğü belliydi. Ama düşünlerinin plan kurmakla alakası yoktu. Sadece kardeşiyle ve kısa sürede samimi olduğu küçüğün anılarıyla dolmuştu.

Yanlarında duran araba ile Jungkook oturduğu yerden kalktı. Minho durup arabaya bakarken, Hajun kendi arabasının içinden çıktı.

Gelen arabadan Bay Lee ve Felix indimişti. Taehyung dalgınlığından son anda gelenleri fark etmiş ve kafasını yasladığı arabadan uzaklaştırıp, aynı şekilde yasladığı vücudunu da uzaklaştırmak amacıyla doğruldu.

"Evden geliyorum. Önce emniyetteydim. Yanlış evden haberim var son olaylar ne bir şey mi buldunuz?"

"Evin altında bir tünel var. Ekipler araştırıyor."

Felix hızla Minho'nun ve Jungkook'un yanına ilerledi babasının konuşmasını dinlemeden. "Hyung lütfen yerini bulduğunuzu söyleyin. Var mı onlardan bir haber"

"Araştırıyorlar Felix. Sakin kalmaya çalış." Jungkook yanıtladığında Felix hızla kafa salladı. İlk defa karşılaşıyordu. Ve doğal olarak bu durumda olması normaldi.

"Tünelin bir kilometre olduğu düşünülüyor. Daha fazla da olabilir daha az da." Daha demin ki amir tekrar yanlarına gelip konuşmuştu. Bir kaç şey hakkında tekrar bilgilendirip yerine dönmüştü.

Yaklaşık yarım saatin ardından. Başka bir amir telsizde konuşarak yanlarına yaklaşıyordu.

"Ekipler tünelin sonuna ulaştılar. Başka bir evin bodrumuna açıldı. Evin etrafını ekiplerimiz sardı. İçeride oldukları teyit edildi. Kadının iki tuzağı fark edilip etkisiz hale getirildi. Ekiplerimiz çalışıyorlar."

Polis yanlarından uzaklaşıp arabaya binerken diğerleri de polislerin oraya gideceğini anlayıp kendi arabalarına binmişti.

Vardıklarında evin biraz uzağına park etmişlerdi. Çaresizce beklemekten başka yapabilecekleri bir şey yoktu.

Evin içiden silah sesi yükseldiğinde korkuyla eve ilerleyecekleri sırada yanlarındaki polisler engellemişlerdi. Peşpeşe iki kere daha duyulduğunda endişeler artmıştı. Ardından uzun bir süre sessizlik oluşunca Jungkook polislerden kurtulup eve ilerlemeye başlamıştı. Sağlıklı düşünemediği belliydi. Evin yakınıda durak iki polis onu zorla tutmuştu.

Hemen ardından kapıdan elleri arkadan kelepçeli iki kolundan tutularak Soonjae çıkarılmıştı. Jungkook hareketlenmeye çalışınca polisler daha sıkı tutmuştu. Minho acele ile evin içine girerek Jisung'u bulmuştu.

"İyi misin? Bir şey yaptımı?" Endişeyle sorduğu sorularla kafa salladı Jisung. "Ben iyiyim. Ama Hyunjin çok kötü. Çok fazla yarası var."

Yanlarına gelen polis konuşmuştu bu sefer. "Lütfen sağlık kontrolleriniz için dışarıda bekleyen ambulansa gelin. Kardeşiniz baygın durumda sağlık ekipleri müdahale ediyor." Önce Jisung'a sonra Minho'ya söylemişti.

Hyunjin yanlarında ambulans sedyesi ile geçtiklerinde ikili sağlık görevlilerin peşine takılıp dışarı çıkmışlardı.

Buyurun arkadaşlar. Yeni bölümünüz geldi. Zar zor yazdım. Umarım beğenirsiniz. Birazcık daha buraya odaklanmaya çalışmaya çalışıcam. Yorumlarınız bekliyorum.

Çölyak | Hyunlix MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin