Aleyna uyandı ve gördüğü karşısında neredeyse dilini yutacaktı.Ne yatağı ortadaydı nede evi.
Üstünde tek parça beyaz kumaş bir kıyafet vardı ve doğrulurken gördüğü kadarıyla birkaç tane kadın daha kendisi ile beraber pis tahta bir standın üstündeydiler.
Bulundukları çevre ise gerekse diğer satıcılar ve stantlar(meyve sebze ve bakırın olduğu tezgahlar) gerekse sahip olduğu kalabalıkla gerekse gürültüyle bir pazarı andırıyordu.Tüm satıcılar Kapalıçarşı esnafı gibi "en iyi elma bende" "havucu benden almayan bin pişman" gibi naralar atıyordu.Tabii Aleyna kendisinin de bu bakımsız pazar yerinde elmadan farksız bir alınıp satılacak eşya olduğu gerçeği ile tam hayatının şokunu yaşayacaktı ki
Ses:Cezana hoş geldin.Sana biçilen kader bu taaa ki ıslah olduğuna karar verilene kadar.Başka bir zaman dilimine yollandın ve sana orada biçilen kadere-hayatın karşına çıkardıklarına boyun eğmek zorundasın.Tabii irade koyup karşı çıkmayı da seçebilirsin ama senin gibi hayatında bir iş yapmamış çıtkırıldım birisi bunu nasıl yapacak, yeni hayatının tadını çıkar.Ve bu arada kendini mıncırmayı kes çünkü bu bir rüya değil, iyi eğlenceler.
diye fısıldadı ve zaman akmaya başladı.Aleyna kolundan sertçe çekilerek ayağa kalkmaya zorlandı ve beyaz kıyafetli saçının yanları hariç kafasında koca bir krateri andıran kronik bir kelliğe sahip 50li yaşlarında ak saçlı kambur bir adam ona
Köle Tüccarı:Ayağa kalk ve sağlıklı görün seni aşağılık germen sürtük,yoksa seni öyle bir yere satarım ki her gün ölmeyi dilersin.
Dedi.Aleyna zaten olayın şoku ile konuşamıyordu bile. "ne germeni" diye aklından geçirecek durumda değildi.
Bunlar olurken siyahi orta boylu genç bir adam
"bilinen dünyanın dört bir yanından capua(antik romada bir şehir)ya yeni geldiler.Hepsi genç ve sağlıklı."
diye bağırarak Aleyna'nında içinde bulunduğu grubu pazarlıyordu.Tıpkı yan tezgahtaki elmalar gibi.
Aleyna geçirdiği inanılmaz şoku atlatır atlatmaz ilk fark ettiği şey boynunda ve ellerinde kalın ve paslı prangalar olduğuydu.Ve derken yine aynı ses
S:Özgür iradeni elinden aldık çünkü onu haketmiyorsun.
diye fısıldadı ve gitti.Aleyna hakikaten korkuyordu ve kafayı yemek üzereydi
Suskun, şaşkın ve korkmuş bir şekilde akli dengesini korumaya çalışarak geçirdiği saatlerin ardından artık saatlerce dikilmekten tükenmiş bacaklarıyla ayakta durmaya çalışırken yakışıklı orta yaşta bir adamın beyaz, güçlü bir atla onların bulunduğu tezgaha geldiğini gördü.
Adam atından 2 kişinin sırtına basarak indi ve köle standına doğru ilerledi.Bunu gören köle sahibi kölelere
Köle Tüccarı:Sağlıklı ve genç gözükün yoksa çarmıha gererim sizi.
Diyerek fısıldadı.Adam standa vardı ve kölelere göz gezdirmeye başladı.Tabii karşısındakini inceleyen sadece o değildi.
Birkaç saatlik travmanın ardından biraz kendine gelen Aleyna'da karşısında duran uzun boylu, dalgalı ve uzun saçları olan düzgün bir burna ve fiziğe sahip bu adamı süzüyordu.Bir süre sonra
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlahi Adalet
Historische Romane21. yüzyılda yaşayan şımarık, bencil bir üniversite öğrencisi bir adalet tanrıçası tarafından antik Roma'ya köle olarak yollanarak cezalandırılır.Bakalım kahramanımız dersini alıp geri dönebilecek mi?