Yakın....Her yeri yakın....Gebertin şu köpekleri....Çadırlarında yakın onları!!!!
Flavius'un lejyonları ve paralı askerleri işte bunu söylüyordu.
Spartaküs sonunda kendisini gerçekten yenebilecek kadar usta bir komutanla, gerçek bir düşmanla karşı karşıyaydı.
Ve köleler bu baskına hemen bir karşılık vermezse tüm ordusunu kaybedecekti.
A: Uyannn!!!Daria çadır yanıyor!!!
D:(Uykulu bir şekilde)Neee...
A:Kılıcını al ve saldır şu meşaleli kalleşlere!!!
Ada bunu der demez Daria'nın eline kılıcını tutuşturur, sonra da acele ile arkadaşını yanmakta olan çadırdan çıkarır.
Oku ve yayı, yani asıl silahları orada kalan Daria kısa süre içinde kül olan çadırla beraber onları da sonsuza dek kaybetmiştir.
Ama Ada sağolsun canını kurtarmıştır.
A:(Daria'yı sarsar)Artık uyan ve savaşmaya başla!!!Yoksa ölürsün!!!
Bu konuşmanın ardından Ada kendi kılıcını belinden çıkarıp eline alır.
Sonrasında da romalı adiler ve onların paralı köpekleri ile savaşmaya koyulur.
Önce birkaç romalı süvariyi atından indirir.
Hiç vakit kaybetmeden de boğazlarını kılıcı ile keserek onları öldürür.
Ada düşmanı ile var gücü ile savaşmaktadır.
Fakat bu maalesef ki yetmemektedir.
Sayısı çok fazla olan atlılar, özellikle iskit atlı okçuları ve kelt süvarileri çok hızlı hareket etmektedir.
Hatta bunlardan bir tanesi önce atı ile çarparak sonra da uzun kelt kılıcını kullanarak Ada'yı yaralamayı başarmıştır.
Yaralı kahramanımız acı ile geriye doğru ayak sürte dursun yavaş yavaş baskına reaksiyon gösteren ve karşı hamle yapan köleler ellerindeki içki ve zifti kuru çimenlere döküp yakarak, atlıların bir kısmını kazıklar ve çeşitli engellerin olduğu korumalı bölüme yönlendirerek mücadele etmeye çalışmaktadır.
Ama nafiledir.
Bu sefer gerçek bir komutanla karşı karşıya olan isyancılar aldıkları bu ani darbe yüzünden yok olmak üzeredir.
Bu adam hiç belli etmeden kampa nasıl bu kadar sokulabilmiştir.
Tüm kölelerin aklında bu soru vardır.
Bir mucize gerekliydi.
Yoksa halleri haraptı.
Sağ ayağında derin olmayan bir kesik olan, hafiften kanayan bir mucize.
A:(İçinden)Galiba bu sefer bitti.Bu isyan muhabbeti sona erecek bende öleceğim.Ne olur acısız bir şekilde öleyim ne olur.
Ayağını sürte sürte kampı ve yanındaki ormanı kel bir kuş misali yukarıdan izleyen tepeye çıktı.
Burada yanlız başına kan kaybından ölmeyi planlıyordu ama bu planı gerçekleşmeyecekti.
Bunun iki sebebi vardı.
İlk yarasının düşündüğünden çok daha hafif oluşuydu.
İkincisi ise orada yanlız olmayışıydı.
Belli ki bu hakim tepeyi kullanan başkaları da vardı.
Birliklerini oradan gözlemleyen Flavius ve Galba gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlahi Adalet
Historical Fiction21. yüzyılda yaşayan şımarık, bencil bir üniversite öğrencisi bir adalet tanrıçası tarafından antik Roma'ya köle olarak yollanarak cezalandırılır.Bakalım kahramanımız dersini alıp geri dönebilecek mi?