Ada ergen tribi ve aşk itirafları ile geçen bir günün ardından kamptaki standartlara göre çok rahat bir uykunun ardından nihayet uyandı.
Günün rutin programında silah antremanı ve yemeklik sebzelerin doğranması vardı.
Kahramanımız vakit kaybetmeden işe koyuldu.
Tabii o planlar yaparken tüm orjinalliği ile akpı giden hayatı da öyle...
Yanında sebze doğrayan kölelerden bir tanesi
-Senin şu yunan.Sabahtan beri kartacalı kaçığı arıyor.
Diye lafa girdi.
Ve girmesi ile Ada'nın içini endişe sarması bir oldu.
Bu kız 30 metreden bir çiritle hedefini vurabiliyordu ve Sopho'ya Ada'dan önce ulaşırsa çok geç olurdu.
Tripli ergenimiz gerizekalıca bir şey yapmaya da müsait olduğundan Ada'nın harekete geçmesi şarttı.
Yanındaki köleye 2 bakır tencere vaad edip o gün ki işini yıkan Ada Sopho'yu aramaya başladı.
Bir süre sonrasında da aradığını buldu.
Ama geç kalmıştı.
Nearea çoktan kartacalı kaçığın yanına varmıştı.
Ve de şükürler olsun ki onu kazık fırlatarak öldürmeye çalışmıyordu.
Galiba kızdan özür diliyordu.
En azından manzara onu gösteriyordu çünkü Sopho'nun yüzündeki duygulu ifade ve Nearea'nın muhtemelen hediye olsun diye getirdiği üstünde bazı işlemeler olan demir bir mızrak buna işaretti.
Allah'tan kimse kimseyi öldürmeye kalkmamıştı.Azıcık huzur sükunet ve uyum sonunda köle kampına varmıştı.
Ya da en azından 2000 sene öncesine ışınlanan ve aylardır çekmediği eziyet kalmayan Ada'nın aklından geçen buydu.
Aynı Günün Akşam Saatleri
Ada'nın yunan ergenini arama mesaisi silah antremanının ardından kaldığı yerden devam etmektedir.
Çünkü kahramanımız her şeyden önce 6 saat evvel Sopho ile onun arasında geçenleri, ne olduğunu merak etmektedir.
Nearea özür mü dilemişti, başka bir şey mi olmuştu.
Bunlar hep Ada'nın kafasındaki soru işaretleriydi.
Ama işi bunları düşünmek değil tripli ergeni bulmaktı.
Yapması gereken buydu.Yoksa az önce aklından geçen soruların yanıtını asla öğrenemezdi.
Bunları düşüne düşüne bir erzak çadırına gitti.
Aradığını burda bulmayı düşünüyordu çünkü daha önce Nearea'yı bir erzak çadırından şarap kaçırırken yakalamıştı.
Kahramanımız şanslıymış ki-düşündüğü gibi de oldu.
Yunan kızı sırtında bir bohça ve birkaç mızrak ile depo olarak kullanılan çadırın içinde arzı endam ediyordu.
A:Ne yapıyorsun burada?
Nearea:Asıl sen neden buradasın?
A:(Ciddi bir ifade ile)Önce soruma cevap ver.
Nearea:Ayrılmadan önce erzak topluyorum iznin varsa.
A:NEEE!!!
Nearea:Niye şaşrıdın ki?Sen demedin mi bu kamptaki herkes senden romalılardan tiksindiğinden bile çok tiksiniyor.Öyleyse neden burda kalıp insanların huzurunu kaçırayım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlahi Adalet
Historical Fiction21. yüzyılda yaşayan şımarık, bencil bir üniversite öğrencisi bir adalet tanrıçası tarafından antik Roma'ya köle olarak yollanarak cezalandırılır.Bakalım kahramanımız dersini alıp geri dönebilecek mi?