Lejyon

126 8 3
                                    

Ada Daria ve çeşitli yerlerden toplanan diğer köleler takipçiler kampına doğru bir grup askerin gözetiminde yürümeye devam ediyorlardı.Kamp kırmızı kumaş renkte çadırları,atlar ve parlak zırhlar içindeki adamlarıyla artık gözle seçilebilir haldeydi.

Hedeflerine varmalarına çok az bir süre kalmıştı.

Bir süre sonra yürüyüş sona erdi ve çadırların olduğu yere vardılar.

Romalılar için Sırada Ada ve Daria da dahil olmak üzere kampa hizmet edecek kölelerin organize edilmesi vardı.Kölelerin yapacağı işler ve görev dağılımı için onları organize etsin diye kampta bulunan daha eski köleler görevlendirilmişti.Bu kölelerden biri Ada ve Daria'nın bulunduğu gruba yapacakları işleri anlatırken kampın takipçi kampı değil ANA KAMP olduğunu söylemişti.

Bu da neyin nesiydi.Bu savaşla burun buruna oldukları manasına mı geliyordu ? Romalılar neden böyle bir şey yapmıştı.

Bu soru işaretleri içinde ikili temel görevlerinin askerlere yemek yapmak çamaşırlarını yıkamak yaralılara bakmak hatta erzak takviyesi için zaman zaman ormanda avlanmak olduğunu öğrenmişti.

Bu bilgilendirme seansından kısa süre sonra Ada kendi grubuna ayrılan yere geçerken birden kendine doğru koşup ona kene gibi yapışan-sarılan Daria'nın bu hareketi ile irkildi.

Şaşkınlığı suratından okunan Ada bir yandan da dostunu geri kazanmanın mutluluğundan ölüyordu.

Kollarını kurtarabilseydi Daria'ya aynı şekilde sarılacaktı ama iranlı harbiden onu kötü yakalamıştı.Daria kısa süre sonra yoruldu ve mecburen Ada'yı bıraktı. Ada

Ada A:Sen... Sen artık benden nefret etmiyor muydun?

Diye sordu şaşkın ve mahçup bir şekilde.

D:Hayııır....Ben hep birileri tarafından ezilmiş acılı biriyim sadece, sen benim bu hayattaki tek dostum, sırdaşımsın. Lütfen affet sana karşı duyduğum haksız öfkeyi.Seni tabii ki de çok seviyorum.Ayrıca gardiyanları senin iyileşmen için yardım etmeye kim ikna etti sanıyorsun.

Diye cevap verdi Daria.Sesinden de anlaşılıyordu ki Ada'ya karşı daha önce aldığı tavırdan ötürü biraz pişmandı.

Bu arada Ada'nın mutluluğunun yerini de telaş almaya başlamıştı çünkü yardım içinde bulundukları ortamda karşılıksız olacak bir şey değildi.

Yoksa zaten hayatı boyunca itilip kakılan Daria'yı yine iğrenç şeylere mi mecbur etmişlerdi? Ada'nın bu düşünceler yüzünden solan yüzünü farkeden Daria Ada'yı teskin etmek için sakin bir şekilde;

D:Ne düşünüyorsun bilmiyorum ama kimse bana dokunmadı.Onlara çalgıcılık yapmam şarkı söylemem karşılığında yardım ettiler sana.

Bunu duyan Ada inanılmaz bir şekilde rahatlamıştı.İkili sohbet edip hasret gidermeye devam ederken sırtlarına inen bir kamçı onları kendilerine getirdi.Görevi köleleri kontrol etmek olan başka bir köle kampçı ile vurduktan sonra

K1:Hemen size ayrılan bölüme geçin!!!

İlahi AdaletHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin