Kampta artık oldukça ciddi bir hareketlilik vardı.
Her asker yük vagonlarından zırhlarını gladius(kısa romalı kılıçları),scutum(kalkan) ve pila(mızrak) larını alıp bölükler halinde bir kohortu oluşturuyor ve bunlar daha kalabalık askeri birimler olan lejyonlara dönüşecek şekilde birleşip kampa yakın bir tepeye doğru yol alıyordu.
Dahası yük vagonlarından çıkan tahta parçalarını birleştirip eğimli, çamurlu bir tepe olan savaş alanına taşıma işi kölelere verilmişti.
Bu emri alan kölelerin arasında olan kahramanlarımız bilmedikleri bir marangozluk işini telaşla yerine getirmeye çalışıyorlardı.
Çünkü en az kendileri kadar telaşlı olan asker komutan hatta diğer köleler onlara devamlı işlerini yeterince hızlı bitirmezlerse öldürüleceklerini söyleyip duruyordu.
Ama şükür ki 10 parmağında 10 marifet olan Daria atların toynak ve piyadelerin yürüyüş sesleri arasında bunu da kıvırmıştı ve ellerindeki scorpion(kazık fıratan yay kiriş sistemi bir alet)u zamanında yetiştirmeyi başarmışlardı.
Şimdi asıl mesele onu tepeye taşımaktı.İkilinin de aralarında olduğu 7 köle iterek kısmen de çamurlu bir arazide ellerinden kanlar akacak, elleri kıymıktan yara bere olacak kadar hasar aldıysa da aleti başarıyla tepeye taşıdı.
İşlerini bitirdikleri için kampa dönmeyi bekleyen köleleri bu seferde aleti getirdikleri yerde bulunan tahta parçalarından kazık yapma görevi bekliyordu.Ada ve Daria'da bu doğrultuda işe koyulmuşken
A:(bıkmış ve yorgun bir şekilde)Bu aleti ordunun mühendisleri monte etmeliydi,atları çekip tepeye taşımalıydı.
Çatık kaşlarla Ada'ya kısa bir bakış atan Daria
D:Ne bekliyordun? Bize insaflı davranıp adil iş bölümü yapacaklarını mı? Hepsi Cehennemlik bunların.Adi romalıların gözünde bu atlar kadar değerimiz yok.
Köleler niyahet bu işi de bitirince ikili de kampa geri dönme fırsatı yakaladı.
Dönüş yolunun başındaysa şans eseri savaşı yönetmek için nihayet tepeye teşrif eden Pabliicola ve yanındaki soylu komutanlarla karşılaştılar.
Generallerin yanlarında romayı temsil eden demir çubuk üzerine altın bir kartal figürü vardı.Kafasında bir kurdun kafasını deri ve iskelet olarak taşıyan bir asker bu kartalı taşıyordu. Onun hemen ardındansa boğa resmi(Pablicola'nın asil hanesini temsilen) olan çubuğa tutturulmuş bir kumaş 2. bir asker tarafından savaş alanına götürülüyordu.Doğrudan generallere bağlı elit pretoryan birliği ise atların arkasından mor pelerinleri ile
"Mars'ın oğullarıyız,Jüpiter bize güç versin"
(kısa bilgi mars roma savaş tanrısı romalılar onun soyundan geldiklerine inanıyordu)
Naralarıyla görev yerlerini alıyordu.
Bu cafcaflı gösteri Ada'yı çok etkilemişti ve aylardır gördüğü eziyete ve daha o gün mahvolan ellerine rağmen içinde romaya bir hayranlık uyanmıştı.
Tabi bunu romalı sineklerden bile nefret eden arkadaşının yanında çaktırmaması gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlahi Adalet
Historical Fiction21. yüzyılda yaşayan şımarık, bencil bir üniversite öğrencisi bir adalet tanrıçası tarafından antik Roma'ya köle olarak yollanarak cezalandırılır.Bakalım kahramanımız dersini alıp geri dönebilecek mi?