Tanışma

273 35 3
                                    

TANIŞMA

"İddia kabul edildi!"

Emir Yağız titreyen parmaklarıyla yazdığı mesajın ardından telefonunu cebine attı ve gelen bildirimleri umursamadı. Çoktan köşke girip gözden kaybolan kızın ardından giderken bir avcı gibiydi. Dünyada küçük görülmesi gereken en son kişiye denk gelmişti ve bu tamamen onun kendi talihsizliğiydi. Üstelik Emir'in lügatinde kendisini küçük görerek yaptığı hatanın affı bulunur bir kelime değildi. Zira yıllardır tanıdığı, beraber olmayı düşündüğü kıza bile sırf bu yüzden öfkesini bastıramamıştı.

Emir evden içeri girdiğinde evin işlerden sorumlusu Nadide ile karşılaştı. Akşam yemeği hazırlığı sürdüğü için çalışanlar işlerine koyulmuş bir aşağı bir yukarı masayı hazırlamakla meşguldüler. Zeynep Sena'nın derhal odasına çekildiğini öğrenince kendisi de odasına doğru yöneldi. Köşkün adımlarını kendinden emin bir şekilde tırmandı. Hiçbir oyuna hazırlıksız çıkmamıştı ve sinirlerini yatıştırıp modunu yükseltmek için tazelenmesi gerekiyordu.

Odasına girdi, duşunu aldı. Dışarı çıkmaya niyeti olmadığı akşamlardakinin aksine bu sefer kendisine yakıştığını bildiği bir gömlek giydi ve ne kollarını kıvırmayı ne de saatini takmayı ihmal etmedi. Parfümünü sıkarken de her zaman ki gibi cömertti. Saçlarının dalgaları sanki özel yapılmış gibiydi. Kadınları kıskandıracak gür kirpiklerinin altında renkli hareleri parlıyordu. Emir aynaya baktığında hiçbir zaman kendisinden hoşnutsuz olmamıştı. Bütün yaratılış özelliklerinin farkındaydı ve yıllar içinde kazandığı yeteneklerini de birleştirdiğinde istediğinde elde edemediği şeylerin sayısı bir elin parmaklarını geçmezdi.

Yeryüzünde silahı olan birinden daha tehlikeli biri varsa o da elindeki silahı nasıl kullanacağını bilen biriydi. Emir sahip olduğu silahı nasıl kullanacağını çok iyi biliyordu ve şuan da kullanmaya oldukça hevesliydi.

Odasından çıkıp salona geçtiğinde masa hazırlanmıştı ve Zeynep Sena ile birlikte tek eksik Begüm'dü. Annesi ile babası da masaya oturmak için herkesin bir araya gelmesini bekliyorlardı. Emir tetikte bekleyen birinin sabırsızlığıyla koridorun sonundaki odaya kaçamak bakışlar atmaktan kendini alamıyordu. Annesiyle babasının kendisine dönen sohbetlerini ezbere geçiştiriyordu.

"Yemeğe oturmak için hanımları mı bekliyoruz?"

Sedef Hanım gayet sevecen sorulan bu sorunun altında farklı hiçbir şey aramadı.

"Zeynep Sena birazdan gelir" dedi ve masaya son servisleri yerleştiren çalışanlardan birine yönelerek Begüm'ü çağırmalarını rica etti. O sırada Zeynep Sena da odasından dışarı ilk adımı atmıştı ve zaten tetikte olan Emir koridorun sonundaki bu hareketlenmeyi fark etmişti. Bu anı bekler gibi yavaşça ayaklandı ve çalışanın adım atmasına kalmadan "Ben çağırırım" diyerek salon kapısından koridora, doğruca Zeynep'in hizasına yöneldi. Böylece oyununun ilk hamlesini resmen başlatmıştı.

Zeynep Sena yürürken bir yandan da üstünü düzelttiği için üzerine doğru gelen kişiyi henüz fark etmemişti. Bu yüzden başını kaldırdığında son anda çarpmak üzere olduğu bedeni fark edince irkilerek geri çekildi. Neyse ki böyle bir kaza gerçekleşmeden refleksi devreye girmişti. "Merhaba, iyi akşamlar. Kusura bakmayın bir an dalgınlıkla fark etmedim."

Zeynep Sena'nın yüzünde beliren şaşkınlıktan Emir'de eser yoktu fakat dalgınlık bahanesini kullanan ilk kendisi oldu.

"Önemli değil, ben de fark edemedim. Af edersiniz."

Zeynep Sena'nın temkinli şekilde verdiği cevapla ilk kez karşılıklı diyaloga girmişler ve yüz yüze bu kadar iletişime geçmişlerdi. Emir, bir kadının hal ve hareketlerini önceden tahmin etmekte neredeyse ustalaşmıştı. Bu yüzden Zeynep Sena'nın gitmek için harekete geçmesine fırsat vermeden hemen söze girdi.

Aşktan Önce GururHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin