Ertesi gün telefonunda yığın haline gelen bildirimlerin aksine Emir kafasının rahat ve boş olduğu nadir sabahlardan birine uyanmıştı. Gözlerini açtığında aklına hücum edip keyfini kaçıran sorunlar olmasaydı güzel bir sabah sayılabilirdi. Tavanını boş gözlerle izlerken son birkaç gününü düşünmeden kendini alamadı. Neden her şeyin üst üste geldiğine dair bir cevap arıyordu. "Acaba kalbini kırdığım kızların ahı mı tutuyor?" diye geçirdi aklından.
Beril'in anlamsız davranışları, annesinin bir anda bir yabancıyla çıkagelmesi, Beril'i beklerken her yerde bu kızın karşısına çıkması, üstelik bir de annesinin uyarısına rağmen Zeynep'e karşı giriştiği oyun... Sonucu başını en fazla ağrıtacak şeyin bu olduğunu biliyordu. Şüphe uyandıracak yanlış bir hareket Sedef Hanım'ın uyanmasına ve sıkı bir azara hatta daha kötü cezalara sebep olabilirdi. Neden sanki onu bir an için duymazlıktan gelip sinirlerine hakim olamamıştı ki?
Birkaç gündür birbirine karışan hayatını tekrar eski düzenine ve akışına kavuşturmalıydı. Derin bir nefes aldı ve yatağının içinde gerinip eski tasasız günlerine kavuşmak için yapması gerekenleri hemen aklında sıraladı.
İlk önce her ne kadar karşı koyamayıp kabul etse de oyunun kurallarının ufak bir değişikliğe gitmesi gerekiyordu. İtirazlarına ve kışkırtmalarına rağmen arkadaşlarını buna ikna etmeliydi. Sedef Hanım'ın gözüne batacak derecede ileri gitmeyi asla düşünmüyordu. Aslında bu oyunu daha çok bir video oyunu gibi düşünecek, canı oynamak istemediğinde duraklatacak, canı sıkılıp kendine bir meşgale aradığında istediği devam ettirecekti.
Sonrasında artık Beril'in karşısına çıkmalı, bir buhrana girdiğini düşünüyorsa yanıldığını göstermeli ve en azından bir açıklama borçlu olduğunu ona hatırlatmalıydı. Yatağının yumuşak çarşafları içine gömülüp son kez gerinirken gözlerini kapattı ve aynı şeyi yaptı.
"Emir Yağız Sargın! Toparlan, kim olduğunu hatırla ve kendine gel!"
Emir birkaç gündür üzerinde biriken kötü enerjiyi olduğu gibi bırakıp zinde bir şekilde ayaklandı. Doğrusu kendini motive etmesinin dışında böyle güzel uyanmasının sebeplerinden birinin de gece boyunca uyanmadan uyumuş olduğunu, bir kabusla bölünmemiş olduğunu biliyordu. Bu yüzden bu sabahlar onun için her zaman güzel başlamıştı.
Şimdi de bu sabahlardan birinde tüm karizmasını ve çekiciliğini üzerine giyinmiş şekilde neşe saçarak kahvaltı masasına indi. Masaya indiğinde Zeynep'in çoktan evden ayrılmış olduğunu öğrenmek ve ailesini çekirdek haliyle masada görmek adeta günün ne kadar güzel geçeceğini müjdeliyor olmalıydı. Zira keyfi o kadar yerindeydi ki ne onunla uğraşmak ne de başka bir şey düşünmek istiyordu.
Emir'in her zaman eğlence arayan şen şakrak ve şakacı tabiatı onun herhangi bir soruna takılıp kalmasına ve kendisini çözülemeyen düğümler arasında bulmasına her zaman engel olmuştu. Evden çıkıp kampüse doğru giderken aklında sadece bir şey vardı. Beril'le karşı karşıya gelmek ve kendisinin makul açıklamasını dinledikten sonra kendisi de isterse aralarında geçen küçük hadiseye hiç olmamış gibi yaklaşmak. Emir'in çoğunlukla saman alevini andıran duyguları onun sevgisinde olduğu gibi kininin de bazen parlamasına neden oluyordu.
Emir için bu dünyada devamlılığını sağlayacak şey olursa canı sıkılana kadardı. Beril kendisi gibi bir şanstan mahrum olmak isterse pekala kendi bilirdi. Nihayetinde Emir'in bir kız tarafından reddedildiği için üzülecek en son kişi olduğunu biliyor olmalıydı. Ortada yalnız bırakılarak kırılan gururun intikamını da en güzel şekilde Emir'in sunduğu teklifin kendisi için bile yeteri öneme sahip olmadığını hissettirerek alacaktı. En büyük intikamın sıradan hissettirmek olduğunu elbette biliyordu. Önce önemli sonra da önemsiz olduğunu göstermek alay etmek gibi görünecekti ve Beril'le yıllara dayanan hukuku bu kadarla affetmeyi hak ediyordu. İçinde doğdukları hayatın önünde sonunda kendilerini bir araya gelmek zorunda bırakacağının Emir bile farkındaysa Beril'in bunun farkına varmamasının imkanı yoktu. Ancak şimdilik birkaç günde üst üste Emir'i bulan olaylar canını sıkmış ve bu gibi durumlarla ilgilenmeyecek kadar bunaltmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşktan Önce Gurur
Fiksi RemajaKim olursa olsun kapıdan ilk giren kızı istediğim zaman tavlayabilirim! Gururu incinmişti ve kapıdan girmek üzere yaklaşan kızın da gururunu incitmek istiyordu. Kız yaklaştıkça kendinden emin yüzünde alaycı gülüşü genişliyordu. Ancak beklenmedik bir...