Zor be kadın, ama sen dur bakalım.
•••
Zehra ensesine dayanan silahın soğuklu ile duruşunu dikleştirdi. Serdar silahını adama doğru doğrultarak konuştu.
—s: bırak lan silahını
"Asıl sen bırak, bırak yoksa kadın ölür."
Zehra gülümsedi.
—z; kimi öldürüyorsun oğlum sen?
Ardından adamın boşluğundan faydalanarak arkasını dönüp karın boşluğuna tekme attı. Tekmeyle sendeleyen adamın yanı başında biten hulki attığı tokatla adamı bayıltınca Zehra şok içinde hulkiye baktı.
—z; tokatla mı öldürdün?
—h: ölmedi ki, uyanır yarım saate
Zehra güldü. Hulki ve Pınar adamı arabanın olduğu yere götürürken Serdar Zehra'nın yanına geldi.
—s; iyisin dimi
—z: iyiyim.
•••••
"yine bir akşam kahve, rüzgar ve sen."Genç kadın duyduğu sesle gülümsedi.
—z; ve de sen.
—s: oturabilir miyim?
—z: tabii
Serdar elindeki kahveyi masaya bıraktıktan sonra oturdu. Bakışlarını zehraya çevirdi.
—s: saçlarını açık bırakmaşsın
—z; evet?
—s; yakışıyor sana
—z: teşekkür ederim.
—s; rica ederim
Zehra bu muhabbete anlam veremesede bir şey demedi, bir kaç dakikalık sessizliğin ardından konuştu.
—z; eee?
—s: aslında ben az önce konu açmaya çalışmıştım. ne kadar berbat olduğumu gördün
Zehra güldü. Genç kadının gülüşünü gören Serdar ise tebessüm etti. Rüzgar şiddetini arttırırken kahvesinden bir yudum aldı.
—z: ben konu açayım o zaman.. en sevdiğin kitap ne?
Serdar düşünmeden cevap vermişti.
—s: tutunamayanlar
—z: aa ben de çok severim kitaplığımda duruyor hatta.
—s: ben okumayalı uzun zaman oldu, birine ödünç vermiştim. Sonrası zaten buraya geldim, onda kaldı.
—z: ben veririm sana okursun
Serdar başını salladı.
—s; senin en sevdiğin kitap ne?
—z: şeker portakalı, küçüklüğümden beridir.
—s: çünkü dünyanın en iyi insanısın senin yanındayken beni kimse azarlamıyor
Zehra gülümsedi ve devam ettirdi
—z: ve gün ışığının yüreğimi mutlulukla doldurduğunu hissediyorum.
—s: güzel alıntı
—z; şeker portakalı ilk okuduğum kitaptı
—s; benim ilk okuduğum kitap küçük prensti.
Bu sefer Zehra bilmiş bir edayla gülümsedi
