ihtilâlinden önce yalnızlığa hayrandım
•••••••
5 gün sonra"acıkmadın mı?"
Zehra dinlendirmek için kapattığı gözlerini yanında uzanan adamın konuşması ile açtı.
—z: hayır sen?
—s: ben acıktım biraz
Serdar'ın ses tonundaki soğukluğu farkedince kaşlarını çattı genç kadın. Uzandığı yerde oturur pozisyona gelerek yanındaki adama döndü.
—z; Serdar, bir sorun mu var?
Serdar omzunu silkti umursamazca
—s: hayır ne alaka?
—z; 2 gündür bir garipsin yani soğuk davranıyorsun
Serdar yataktan kalkarak zehraya bakmadan konuştu
—s; sana öyle gelmiştir. Ben yemeğe gidiyorum geliyor musun?
Zehra başını iki yana sallayarak "hayır" dediğinde Serdar bir şey demeden odadan çıktı. Zehra anlam verememişti 2 gündür Serdar tarafından sadece kendisine gösterilen gözle görülür bir soğukluk vardı. Daha fazla onun odasında durmak istemediği için kendi odasına geçip sandalyeye oturdu. Gözü Serdar'ın 3 gün önce aldığı yeni müzik kutusuna kaydı. Müzik kutusunu açarak melodinin odaya dolmasını sağladı. Dakikalarca sadece o melodiyi dinledi. Yaklaşık 10 dakika sonra dışarıdan gelen kapı kapatma sesinin Serdar'dan geldiği belliydi. Zehra alışkanlıktan dolayı ayaklansa da Serdar'ın tavırları aklına gelince yatağına uzandı. İki gün önceye kadar her şey normalken bir anda nolduğunu anlamıyordu.
3 gün önce
"Kapat gözlerini"Zehra gülümseyerek sevgilisinin dediğini yaptı ve sakince gözlerini yumdu. Çıkan takırtılar onu meraklandırsa da gözlerini açmadı. Ta ki Serdar'ın "aç" demesini duyana kadar. Gözlerini açtığında karşısında duran müzik kutusu ile şaşkınlıkla Serdar'a döndü.
—z; serdar.
—s; hayalindi müzik kutusu, benim gözümün önünde kırılmıştı, yenisini getirdim sana
Zehra gülümseyerek genç adama sarıldı. Serdar ise kollarındaki kadının saçlarına öpücük kondurdu tebessümle.
—z; sen benim yanımda oldukça hayallerim, kalbim, ruhum asla kırılmaz benim.
Yavaşça Serdar'dan ayrılarak karşısında duran müzik kutusunu eline aldı ve kapağını açtı. Odaya dolan ses ile seslice güldü. Serdar ise o gülüşü izledi sadece.
Günümüz
Komidinin üstünde duran kitabı alıp okumaya başladı genç kadın, hoş okumak denirse tabii. Odaklanamadığını anlayınca kitabı eski yerine koyarak gözlerini kapattı ve uyumaya çalıştı ama içine huzursuzluk çökmüştü bir kere uyuyamazdı. Tek yolu Serdar'la konuşmaktı. Odasından çıkıp karşı odanın kapısını çaldı, açan olmadı tekrar çaldı yine açan olmadı tam Serdar'ın uyuduğunu düşünüp gidiyordu ki içeriden gelen tıkırtı ile tekrar sakince kapıyı çaldı. Genç kadın kapının açılmayacağını anlayınca odasına gitmek istemediği için bahçeye çıktı. Sandalyeye oturunca gökyüzünü izlemeye başladı."yine mi başa döndün be Zehra."
Kendi kendine söylediği cümleye güldü. İlk geldiği günleri anımsamıştı. Kendini o zaman da tıpkı şimdiki gibi yalnız ve üzgün hissediyordu. Tek fark şimdi o duygulara kırgınlıkta eklenmişti. Zehra tanıyordu Serdar'ı, en ufak sese bile uyandığını ve o saatte uyumayıp bilerek kapıyı açmadığını biliyordu. Bilmediği neden böyle davrandığıydı. Zehra kafasını masaya koydu, gözleri kapanıyordu. Uyumamaya çalıştı ama dayanamamıştı