Kızgınlık denilen şey o kadar garipti ki... Mesela betalar, onlar bu durumu en kolay atlatan türlerdi. En fazla üç gün sürdüğü bilindiği gibi bir boşalmayla bile saatlerce normal yaşamlarına devam edebilecekleri yazılı kaynaklarda bildiriliyordu.
Omegalara gelecek olursak da, muhtaçlık hissiyle yanıp tutuşan tek türdü onlar. Eğer bir eşleri varsa onlara karşı muhtaç olduklarını hissediyorlardı. Bu hislerini bastırabilecek bir ilaç içmedikleri sürece oldukça zor atlattıkları da su götürmez gerçeklerdendi. Eşlerini baştan çıkartacak kadar güzel ve alıcı olabiliyorlar, onların akıllarını başlarından alabiliyorlardı.
Alfalara gelecek olursak da onlar tıpkı omegalar gibi bu dönemi zor atlatan diğer tür. Baskın ve çekinik olmalarına göre değişiyor olsa da bu durum hala zordu. Mesela şu an sevgili dostları tarafından, dün öptüğü omegayla aynı odaya hapsedilmiş alfa kendini hiç de iyi hissetmiyordu. Dün, Jimin iyi değilim dediği için zorla burada kalmışlardı ve şimdi de yine bir akşamüstünde, aynı odadalardı. Her ne kadar dün gece, Yoongi'nin verdiği bastırıcıyla kendini zaptetmiş olsa da şu anda kontrolde değildi Taehyung.
Bir eli kapıda, diğer eli o kapının kulpundayken başını eğip gergin bir nefes verdi.
Bir elini kapıya geçirdi.
"Sırası mıydı şimdi bunun?!"
Hemen arkasında bekleyen omega korktuğu için olduğu yerde sekti. Taehyung'un sinirlenmemesi gerektiğini, yoksa kapalı bir kapının ardından bile herkese diz çöktürebileceğini biliyordu. Derin nefesler aldığı için hızla inip kalkan o sırta tedirgince elini koydu.
"Taehyung sakin ol, korkuyorum..."
Cevap gelmedi alfadan. Hala kızgınlığının devam ettiğini bilmiyordu jeon. O, kızgınlığı bittiği için dün burada kalmayı kabul ettiğini sanıyordu ama aslında sadece Yoongi zorlamıştı.
Biraz daha yaklaşıp yüzünü görmeye çalıştı. Parmak uçlarında yükseldi, göremeyince de eğildi. İkisinde de göremedi.
"Taehyung..."
Ufak bir hırlama duyunca yine irkildiği için çekilecekti ki bir anda bileğinden kavrandığı sonra da bir yere çekildiğini hissedince gözlerini kapattı. O gözleri geri açtığında, Taehyung ile kapının arasında sıkışmış halde buldu kendini.
Korumasının sebebi, dakikalardır soluduğu o feromonlardan kaynaklanıyordu aslında. Taehyung, kendisi ile aynı odaya kapatıldığından beri o feromonlardan yayıyor ve adeta baskılıyordu onu.Üzerinde kurulan bu baskınlık, onda dizleri üzerine çökme isteği bile uyandırabilirdi az sonra yine de devam ederse.
Gözlerini açtığında önce alfanın göğsü ile karşılaştı. Sonra kendi göğsü hizasında yumruk yaparak sabit tuttuğu o ellerinin verdiği savunmasız görüntüsüyle başını kaldırdı. Göz göze geldiği o yoğunlaşmış kırmızılar inanılmazdı. Yoğun bir şehvet kokusu aldı omega.
"Jeon, seninle aynı odada kalamam."
Acı çekiyor gibi kaşları çatıktı. Kapıya koyduğu elini yumruk yapıp sıktığını duydu. Nasıl da güzeldi kırmızı gözleri...
"Gitmelisin, hala kendimdeyken..."
Feromon yaymaya başladı omega o an. Oysa hiç fark etmemişti bile bunu. Evliydi ve gözlerinde kaybolduğu bu alfa da nişanlı; lakin öyle güzeldi ki bu yasak.
Sayılır mıydı birbirlerine yasak? Kalbi ona aitti, öyleyse her şeyiyle yine onun sayılmaz mıydı?
Onu etkilediğini anlayıp memnun oldu. Memnun olmamalıydı ama Taehyung'tan gelecek her şeyi kabul ederdi o. Utandığı için başını eğerken yumruk yaptığı ellerini gevşetti. Aralarındaki o ufacık mesafede birleşmiş şekilde sarkıyordu yine şimdi o elleri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Forbidden | taekook
FanfictionNişanlı bir vâris ve evlenmiş olan eski sevgilisi Jungkook.