Forbidden | taekook

11| İncecik Belin.

Alfasının sesleri ile nefesi tekledi. Hadi ama, o alışık değildi böyle yoğun bir kızgınlığa ve şimdi tekrar sertleşmemeliydi.

Başını iki yana sallayıp kendine gelmeye çalıştı. Evet, kendine gelmeliydi yoksa iyi şeyler olmayacaktı. Utanmasının hoşuna gideceği aklının ucuna gelmezdi. Bu sevimli gelse anlardı ama az önce alfası, kirli sözler söylemeye başlamıştı. Kendisinden sanki başka biri gibi bahsedince güldü.

Alfa da kendisiydi zaten, yani bu durumda kirli sözler aslında kendi istekleriydi. Suçu kardeşine atmaya çalışan küçük bir çocuk gibi hissetti o an. Kendini, kendi düşüncelerinden kurtarmak için yine kendisine suç atıyordu.

Ağzına bir parça domuz eti attı.

"YAA! Taehyung, kötü mü olmuş? Bak doğruyu söyle yoksa delirtecek beni bu kocam."

Taehyung, o an kendini konuya dahil etti gülerek. Yoongi'nin de sevdiğini biliyordu. Eşiyle uğraşmayı sevdiği için kötü dediğini biliyordu vâris.

"Gayet güzel. Yoongi, görmeyeli zevksiz olmuşsun. Bunu sevmediysen hiçbir şey yeme."

"Bu evde herkes bana karşı arkadaş."

"Hayır, sadece sen zevksizsin."

"Bana diyene bak sen. Seokjin annenin yaptığı öğütülmüş et yemeğinin üzerine bal sıkarak yiyordun Taehyung."

"Ya! Çocuktum ben o ara güzel geliyordu."

Jungkook o an kahkaha atarak sohbetlerine katıldı. Ortam bir anda güzelleşmişti.

"Bir kere de çiçeklerin tadını merak etmişti. Ben kurtken bunları nasıl yiyebiliyorum diye oturup çeşit çeşit çiçeklerin tadına bakmaya başlamıştı."

Yoongi hatırlayınca kahkaha atmaya başladı. Taehyung yemeğini bırakmış kısık gözlerle kahkaha atan ikiliyi izliyordu. Resmen üzerime oynanıyor, diye düşündü.

"O da bir şey mi? Bizim eve geldiğinde annemin yaptığı mantar yemeğine mantar sosu ve ağaç özü katmıştı."

"Yoongi!!"

"Ne var ya?! Bilmiyor sanki."

Yoongi, arkadaşının vurduğu yeri tutarken kahkaha atmaya devam ediyordu.

"Taehyung, vurmasana."

Jungkook gülerek eskisi gibi uyardığında Taehyung da onun sözünü dinlerken buldu kendisini. İkisini gözlemleyen Jimin'den habersizdi.

Eskiden olduğu gibi kaşlarını çatıp dudaklarını belli belirsiz büzdüğünde her zaman kendisine karşı birlik olan ikiliye bakmaya devam etti. Konu ne ara kendisine geldi anlayamamıştı bile.

Yoongi karnını tutarak gülerken bir kez daha vurmak istese de Jungkook'un sözünü dinledi. Elini kaldırmayı bırak pozisyonunu bile bozmadı. Bakışları omegada durduğunda burnuna doldu yavaş yavaş mutlu feromonları. Şimdi de sanki bir çiçek bahçesinde gibi hissediyordu. Onu tuvalete çektiği düğün günü olduğu gibi.

Büzülen dudakları normale döndü. Çattığı kaşlarını normale çevirdi yine izlendiğini bilmeden. İkisi gülmeye devam ediyorlardı ama şimdi büyük olanın düşündüğü tek şey beyazlar içindeki omeganın güzelliğiydi. Kıvırcık saçlarının bir tutamını toplamışken aslında sevimliydi ama Taehyung bir anda kendini nefes nefese buldu.