Forbidden | taekook

13| Aşkın Kokusu.

Ayrılan dudaklarının birleşmesi sadece birkaç saniye aldı. Taehyung, kendini küçüğünün dudaklarına bu defa aniden bastırmak yerine onu titretecek ufak dokunuşlar atmaya tercih etti. İlk adımı, pürüzlü ve ıslak dilini o dudakların etrafında gezdirmek oldu. Kendisini iyice hissetmesini istiyordu istemsizce. Hem bu esnada Jeongguk'un nefes almasına da şans tanımış bulundu.

Diliyle beraber ıslak bir öpücük bıraktı iki dudağına birden. Omega kendisine izin veriyor, alfa da iki dudağını birden öpüyordu o an. Karşılık vermek için yanıp tutuştuğunu biliyordu küçüğünün.

Nefes seslerinin hakim olduğu odada ikisi de titriyordu. Omega rahat duramayıp hareketlenince aralarındaki o kuvvetli elektriklenme çoğalmış, bir anda kendisini sakin sakin öpen alfayı vahşileştirmişti.

Taehyung, az önce yırttığı gömlek sayesinde açıkta kalmış ince beyaz bele dokundu. Hissettiğini anlatmaya gücü yetmiyordu şu an. Altında titreyen ve kendini teslim etmiş sevdiği dururken istediği tek şey bu beyaz bedende kendi izlerini bırakmaktı onları ayıran herkese inat. Hoş, zaten şu an boynunda o izlerden mevcuttu da.

Bir anda ikisi de hararetlenmiş şekilde birbirlerine sürtünürken buldu kendisini. Üzerlerindeki o kumaşlar önemli değildi bile. Taehyung'un penisi diğerinin kalçalarına sürtünüyordu. Jungkook, alfadan gelecek her şeye razı olduğu bir kere daha anladı bu sayede. Bu yüzden az sonra üzerinde doğrulan büyüğünün, beyaz gömleği yırtışının aksine oldukça normal bir şekilde pantolonunu çıkarışına izin verdi. Bembeyaz bacaklarını ona sunarken hissettiği tek şey ufak bir utançtı.

Taehyung, kendi üzerindeki gömleği düğmelerini açarken ağzı sulanmış bir şekilde izledi altında titrerken karnı içeriye doğru göçen sevdiğini. Bacaklarını açmıştı kendisi için...

—Yüce Tanrım, bu muydu çektiğim acıya karşılık vereceğin ödül? O halde razıyım daha fazlasını ver. Şüphesiz bir sınanmaya daha hazır tüm benliğim eğer böyle mükafatlandırılacaksam.

Çıkardığı gömleği attı kenara hiç önemsemeden. Sonra kemerine gitti eli, kendisini izlerken elini karnına bastıran omegayı daha fazla etkilemek için inanılmaz bir yavaşlıkla önce kemerini açtı. Sonra pantolonunun düğmesini ve fermuarını. Kendisini ona ilk sunuşuydu bu şekilde. Tıpkı onun gibi.

Fermuarı açtığında ortaya çıkan şey, büyümüş ve ziyadesiyle kalınlaşmış penisiydi. İç çamaşırının üzerinden bile belli oluyordu tüm hatları. O, gerçekten de büyüktü.

Taehyung, pantolonunu da çıkarıp attığında izin verdi küçüğünün kendi bedenini izlemesine. Bu sırada elinin tersiyse iç bacağını okşadı. Öyle pürüzsüzdü ki teni...

Gördüğü en güzel omegaydı o.

Aşırı olmayacak şekilde eğildiğinde ilk yaptığı onun ayak bileğinden yakalayıp tek bacağını havaya kaldırmak oldu. Hala aynı pozisyonda küçüğünün kendisini izlemesine izin veriyordu.

Yakaladığı ayak bileğin dudaklarını yasladı. Eşsiz çiçek kokusu burada da hakimdi. Islak ıslak öpmeye başladı bileği. Sonra ayağının o yumuşak dokusunu diliyle boylu boyunca yaladı. Tadı bile inanılmazdı ve az önce boynu nasıl temizse buranın da aynı temizlikte olduğunu görmüş oldu alfa.

Tekrar ve tekrar yaladı o yumuşacık deriyi. Sonra topuğuna ve parmaklarına ufak öpücükler bıraktı. Hepsinde de altındaki bedenin sessiz inlemelerine şahit oldu.
Ayağını öpmeyi bıraktığında tekrar bileğini öptü. Bileğinden de dizlerine kadar devam etti öpmeye.

En sonunda bıraktığında göz göze geldi onunla. Yeşiller öyle güzel yayılmıştı ki sarılıklarına. Ölmesini istese o an, hiç şüphesiz diz çökerdi bu narin bedenin önünde. En güçlü alfa denmiyor muydu kendisine? Hayır, hayır daha güçlüydü Jungkook. Alfaya hükmedebilecek tek kişiydi o!

Eğer isterse dağları deler, herkese hükmederdi onun için. Evet, evet hiç şüphesiz ki yapardı bu.

Bileği bıraktı yavaşça geri yerine. Sonra o anda da küçüğünü tamamen çıplak bıraktı iç çamaşırını da sıyırarak. Güzel, yemin olsun ki çok güzel, diye geçirdi içinden.

Kendininkini de çıkarmak için elini lastiğe doğru attığında pür dikkat onu izliyordu küçük. Taehyung, iç çamaşırını çıkarıp diğer eşyalarda olduğu gibi fırlattığında karnına çarptı organı. Jungkook, o an yarı titremeye devam eder halde hafif geriye çekildi. Başını yastığa doğru koydu ve Taehyung kaçtığını düşünmesin diye de bacaklarını araladı.

Şaka gibi ama gerçekti, sevişiyorlardı.

Taehyung, omeganın ıslanmış ve bu ıslaklık yüzünden parlayan deliğine dikti gözlerini. Kasılıyor, gevşiyor ve bu sırada da sıvı bırakıyordu o delik. Taehyung dayanamadı. Omegasına atılıp dudaklarına yakıştı, penisini kalça yanaklarının arasına konumlandırıp beline sarılan bacaklarla iyice oraya gömüldü.

Sürtünüyorlardı birbirlerine. Alfa belini kaldırıp sanki içine doğru vuruş yapıyormuş gibi kasığını kalçasına sürtüyordu. Omegaysa hissettiği o sertlik karşısında zevkten istemsiz göz yaşları dökmeye başlamıştı bile.

"Dünden beri, senin yüzünden zor durumdayım."

"Alfa..."

Taehyung, elini kendisine sürtünmeye devam eden kalçaya geçirdi. İz çıktığına emindi.

"Feromonların beni şu durumda öyle azdırıyor ki..."

"A-aahh..."

Duyduğu inlemeyle elini yatak başlığına atıp hızlandı büyük. Islak ıslak ses çıkıyordu aralarından çünkü ikisi de deli gibi sızdırıyorlardı.

"Of, Jeon! Tanrım, çığlık çığlığa bırakana kadar sikmek istiyorum seni."

"Taehyung, lütfen..."

Taehyung'un penisi deliğe girecek gibi olduğunda ikisinin de gözü dönmüş gibi kendilerini birbirlerine bastırdılar. Öyle ki bu, penisinin başının küçüğün içine girmesine sebep oldu.

O an daha çok itmek için deli gibi yandı Taehyung. Jungkook ise başkasının evinde olmayı umursamadan yüksek sesle ağlamaklı bir inleme bıraktı.

Taehyung hem kızgınlıkta olduğundan hem de ilk defa bu anlamda temas ettiği sevdiğinin altında kendinden geçmesinden dolayı kontrolünü tamamen kaybetmişken Jungkook kendini ona teslim ettiği için en ufak bir pişmanlık bile duymadı, duymuyordu ve duymayacaktı da.

Boynunda, iç bacaklarında ve ufak ufak olsa omzunda büyüğünün izlerini taşıyordu. Şimdi onu mühürlese bir şey demezdi ama yapmayacağını da adı gibi biliyordu.

O hep düşünceli ve gerçek bir asil olmuştu. Böyle aklı başından gitmiş bir halde omeganın kalçasına vururken, ona sürtünüp gözlerinin içine bakarak boşalırken bile yapacağı şeyin nasıl sonuçlar doğuracağını bilirdi, biliyordu.