33| Savaş ve Barış.

409 37 2
                                    

Odasına giden yoldan sola doğru sapıp uzunca koridorda hızlı adımlarla, üzerindeki ağır kıyafetler ve başına babası tarafından zorla takılmış Kim Mührünü taşıyan o taç benzeri aksesuarla ve tabii kulağına hala daha gelmeye devam eden viyolonsel soloyu dinlerken bir yandan da sezgilerini dört açmıştı. Gittiği yolda onu kimsenin takip etmemesi, önünden geçtiği odaların tamamen boş olması büyük bir önem arz ediyordu. Şayet tam şu anda önemsiz bir kurta bile yakalansa evlerinin çok kullanılmayan balkon bölgesinde ne iş yaptığını açıklayamazdı.

Bir kez olduğu yerde durup üç yüz altmış derece dönerek kontrol etti çevresini. Tıpkı iki dakika önce yaptığı gibi. Biraz daha hızlandırdığı adımlarıyla varması gereken odaya bir hışımla kendini attığında güçlü bünyesine rağmen bu koşuşturmacadan bedeninin yorulduğunu belli eder nitelikle nefes nefese gövdesini tutmuştu. Kendisine bakan iki çift göze karşı bir şeyler söylemeyiyse biraz sonraya bırakmak verdiği en doğru karardı.

"Fazla vaktimiz yok. Nerede kaldın Taehyung?"

Yakınlarda gördüğü ve camın hemen karşısında yer alan koltuğa kendini attığında kuzenine doğru çevirdi bakışlarını.

"Aynı soruyu benim sana sormam lazım. Daha evleneli üç saniye oldu hemen ortadan kayboldun."

"Sahte evlilik."

Odadaki sonuncu kişi de konuşmaya dahil olduğunda Taehyung bu defa da ona doğru döndü. Kim kuzenlerin giydikleri yanında oldukça sakin bir görüntüye sahip olsa da güzelliğinden hiçbir şey kaybetmemişe benziyordu. Siyah ve beyazın birbirine alışıldık karışımı bile bu beden karşısında diz çökmüştü adeta. Taehyung, kendi sözlerine karşılık hemen düzeltme yapan bu kadına gülümsemeden edemedi. Siyah saçları beline kadar uzanıyor, alnını örten kısa bir kesim kullanıyordu. Taehyung, bunu ilk defa onda gördüğü için ikinci defa hayretle kısa süre izleme isteğini tutamadı. Asilzadeler için bu gibi şeyler de yasaktı.

Lalisa, eline az önce aldığı antik mum tutacağını bırakıp, içinde nadiren de görülse vitanın kardeşi olduğu belli eden grimsiliğin olduğu saçlarını arkaya atıp odadaki diğer iki alfaya bakmıştı hemen. Taehyung hala hafifce gülümsüyordu gördüğü kıskançlığa karşı.

"Gerçekten evli değilsiniz, hatırlatayım dedim."

Lalisa, kesinlikle Jeongguk'tan daha kıskançtı.

"Bogum sayesinde nikahı hallettik; ama bu mühür işi nasıl olacak hala anlamadım."

Jennie, kuzeninin aksine nasıl stresli olduğunu gelinliğine dikkat ederek hemen camın önündeki koltuğa kendini sertçe atarak belli etmişti. Hem de fazlasıyla.

"Tanrım, çok stresliyim. Acaba Yoongi ve omegasının ortalıkta olmayışı da dikkat çekiyor mudur şu an? Taehyung, hemen gitmemiz lazım bir terslik olduğu ortaya çıkacak!"

"Sadece sakin olmaya ne dersin? Omega hamile, sağdıçlık yapıp kısa süre ortadan kayboldular. Soran olursa Jimin'in midesi bulanmış deriz. Bu bahane yeterli olur. Biz buradan ayrılamayacağımıza göre birinin artta kalan işleri halletmesi gerekiyor. Jungkook hamile ve buraya geldiğinde tekrardan eski evinde kalsın istemiyorum."

Lalisa, sakince sevgilisinin yanına gidip koltuğun yan kısmına kendi bedenini yaslarken bir yandan da onun saçlarını sevmeye başlamıştı.

"O evde Dongmin denen adamla kalıyordu. Elimde olsa yıkar, yok ederim. Bütün kötü anılarımızın başrollerinden biri o. Aklıma geldikçe bile deli oluyorum. Neyse ki garip bir şekilde sorunsuz atlattık o belayı. Bir de şu işleri halledebilseydik..."

"Sahi, nerede şimdi o çocuk?"

Jennie, bir yandan saçında gezen ellerle mayıştığını hissederken diğer yandan da kuzeninin anlattığı konuya ilgi gösteriyordu. Yoongi'nin evlendiği gün yaşanan olaylar hala hatırındaydı. Sıradan bir betanın, lider ailenin vârisine olan tavırları hala daha garip ve sinir bozucu geliyordu.

Forbidden | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin