8.Bölüm:Polaris Sözü

378 40 0
                                    

"Bugün pazar.
Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar."

Nazım Hikmet Ran

Yıllarca bir yalanın içinde büyümekti en kötüsü. Eğer inandığım, inandırıldığım yalanlar olmasaydı, bu kadar yükün altına girmeyecektim belki de.
En azından derdim, en azından tutunabileceğim bir umudum var derdim. O umuda sıkıca sarılıp ne ölmeyi düşünürdüm ne yok olmak isterdim ne de böylesine bir nefreti büyütmezdim içimde.

İçinde büyüdüğüm yalanlar o kadar fazla geldi ki ruhuma, yalpalaya yalpalaya yürüdüm gerçekler hanına. Kendimi hiç bu kadar aciz hissetmemiştim.
Bir oyuncak gibi. Veyahut mankurt. İçimde hangi duyguları barındırmam gerektiğini bilmeyecek kadar dengesizleşmiş ruhum. Kahkahalarla gülüp hıçkıra hıçkıra bağırmak istiyorum bir zamanlar titreyen adımlarla vardığım falezlerde.
...

Ne düşünmem ne hissetmem gerektiğini bilmeyerek heyecan ve bariz bir korkuyla kafeye gittim. Kapıdan içeri girdiğimde her zamanki yerimde gördüm Beyaz Gömlekliyi. Onu görünce durdum kapının önünde. Terli ellerimi pantolonuma sürtüp ağzımda atan kalbimle ona baktım. Birkaç saniye içinde gözlerimiz kesişti. Aradaki uzaklığa rağmen gözlerim karşılaştı hareleriyle. Hızla sandalyesinden ses çıkararak kalkıp yanıma geldi. Ben daha ne olduğunu anlayamadan kolları arasına alıp sımsıkı sardı beni. Bedenim kaskatı kesildi. Düşünme yetimi kaybettim o an. Ne yapacağımı, ne tepkimi vereceğimi şaşırdım. Ellerim hırkamın eteklerini sıkıca avuçlamış sıkıyordu bilinçsizce. O ise beni, ne kadar sürdüğünü bilmesem de bana saatler gibi gelen süre boyunca kolları arasında tuttu.
Sayıklar gibi fısıldıyordu durmadan.
"Geldin... Geldin... Kuzey'in Güzey'i. Geldin...."
Aynı şeyleri söyleyip duruyor sanki kendini inandırmaya çalışıyor gibi duruyordu. Kolları sıcacıktı. Boğucu olmayan, terletmeyen bir sıcaklık vardı kolları arasında. Vücudumda bir şeylerin akmasına sebep olacak bir şeyler vardı kollarında.
Nihayet kolları gevşeyip bir adım uzaklaştığında nefes alabildiğimi fark ettim. O beni kolları arasından ayırıp uzaklaşana kadar nefesimi tuttuğumun bile farkında değildim.
Kasılan bedenim ve hırkamı avuçladığım ellerim gevşeyince duvardaki bakışlarımı çekip ona baktım. Gözleri olması gerekenden daha fazla parlıyordu. Dolmuş da olabilirdi ama ben hala o sarılmanın etkisinde olduğum için kulaklarım uğulduyor gözlerim bir astigmat gibi bulanık görüyordu.
Derin bir nefes alıp verdim. Gözlerimi kırpıştırıp başımı iki yana salladım hızla. Kendime geldiğimi hissedince tekrar ona baktım. Sükunetle ellerini uzatıp iyileşmeye yakın elimi tuttu. Diğer eli sırtıma gitti. Beni masaya yönlendirdiğinde ona ayak uydurup duvara bakan sandalyeye bıraktım kendimi. O da hızla karşıma geçti. Ardından arkama doğru elini kaldırdı.
"Bir bardak su lütfen?"
Bakışlarını bana indirip içten bir gülümsemeyle yüzümü süzdü.
Ben de zoraki bir gülümsemeyle ona baktım. İçimden daha fazlası gelse de yüzüm kasılmış gibiydi. Sadece gözlerim işlevini kaybetmemişti. Galiba burdan çıktığımda ne olmuş olursa olsun o sarılmayı unutmayacaktım. Unutamayacaktım.
"İyi misin?"
Başını hafifçe yana yatırıp sorduğu soruya bu sefer konuşarak cevap vermek istesem de dilim kelepçelenmiş gibiydi. Zihnimde dolanan onca kelime bir türlü dilime yetişemedi. Başımı salladım abartıyla. Gülümsedi.
Suna ablanın önüme bıraktığı suyu bir dikişte içip tekrar doldurması için uzattım. Neyseki Suna abla tebessüm edip anlayışla içeri geçip elinde bir sürahiyle geldi. İki bardak daha doldurup içtim.
Nihayet susuzluğumu giderince bardağı kenara sürahinin yanına iteledim. Ellerimi masada birleştirip Beyaz Gömlekliye baktım. Ama benim konuşmama izin vermeden kendisi konuştu.

"Sana istediğin tüm soruların cevaplarını vereceğim. Ama ben de merak ediyorum senin bizim hakkımızda bildiklerini ya da bilmediklerini. Sen de benim sorularıma cevap verirsin değil mi?"
Başımı sallayarak onayladım. Derin bir nefes alarak dudaklarımı araladım ve ilk sorumu sordum. Bu sorum birçok sorumun cevabı olacaktı kesinlikle.
İçimde yine o yumru peydah oldu.

Sönük Kibrit Ve Buz TutmuşlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin