5' Ne yapacağını bilemiyordu onun eli dizinde gezinirken

3.3K 485 97
                                    

-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-

"Kim Taehyung ve Park Jimin."

Coğrafya öğretmeni Bayan Kim'in sesi sınıfta yankılanırken sıra arkadaşım ile birlikte gözlerimizi tahtanın önünde dikilmekte olan kadına çevirdik. Bakışları ikimizi de yakmak istiyor gibiydi. "Önemli konuşmanızı bölüyorum ama dersime katılım sağlamadığınız sürece susmanızı tercih ederim." Jimin bir şeyler söylemek için elini kaldırmış olsa da ona aldırmadı, bize arkasını dönerek harita hesaplama hakkında konuşmasına geri döndü. Dersi kaynatmak ya da konuşmak gibi bir amacımız yoktu, Daegu'dan ani bir şekilde Busan'daki bu okula gelmiştim ve derslerimiz tamamen konularda uyuşmazlık gösteriyordu. Harita bilgileri konusuna daha gelmemiştik ve tahtadaki kadının anlattıkları konusunda basit temel bilgiler dışında bildiklerim yoktu. Jimin bana karıştırdığım noktaları anlatıyordu sadece.

On dakikalık tenefüs için zil çaldığında tahtadaki yazılara anlamsız bakışlar atıyordum. Dersleri nereden yakalayacağım, konulara nasıl hakim olacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu. Jimin erkek arkadaşını görmek için sınıftan ayrılırken başımı masaya koyarak gözlerimi kapattım. Bu okuldaki öğretmenlerin alışık olduğum öğretmen stilinden farklı olduğunu görmek beni şaşırtıyordu. Derslerden geri kalıyordum ve ikinci sınavlar yaklaşırken Daegu'da aldığım yüksek puanların çöp olmasından korkuyordum. "İyi misin?" Jungkook'un sesini duyduğumda başımı masadan kaldırarak ona baktım, önümde oturan adını hatırlamadığım çocuğun sandalyesinde oturuyor ve elindeki muzlu sütü içiyordu. "Dersler yoruyor beni." dedim, anladığını belirtircesine başını salladı, "Süt ister misin? Bir tane daha aldım, sana verebilirim." Okul ceketinin cebinden bir muzlu süt kutusu daha çıkardığında gülmeden edemedim.

Jungkook benim için pipeti kutuya batırdıktan sonra uzattı, "Ne zaman gergin hissetsem süt içerim. Sevdiğim bir şeyi içmek rahatlatır." dedi, çilekli sütü tercih ediyor olsam da elimdekini içmeye koyuldum. "Dersler konusunda Namjoon hyung ya da Yoongi hyungtan yardım isteyebilirsin. Geride kaldığın konuları sana anlatmak konusunda yardımcı olacaklarına eminim." Beni rahatlamak için konuşuyor olması hoşuma gidiyordu, Jungkook ilk günün aksine bana karşı daha konuşkan hale gelmişti. Piyano çaldığımı duyduğu andan beri onun için bir şeyler çalmamı istiyordu. "Bugün bize gelir misin, sana piyano çalabilirim." dedim, gözleri heyecanla büyürken başını sallayarak kabul etti bunu. Onu evimde, ben piyano çalarken izlemek için düşünmek kalbimi ağrıtıyordu. Kendimi hazırlamam gerekmiştibona bu teklifi sunabilmek için.

Dersler beklediğimden daha kısa sürede biterken delirmemek için savaş vermek zorunda kalmıştım. Eğitim olarak önceki okullara göre daha derin bir sistemleri vardı, bu yüzden benzer yerlerde olsak bile geri kalmışlık hissinden kurtulamıyordum. Namjoon hyung okuldan sonra bir şeyler yapmayı teklif etmiş olsa da Jimin, bizim eve gideceğimizi bildiği için bir şekilde iptal etmişti. "Sen geldiğinden beri yemek molalarında ya da tenefüslerde uyumak yerine seninle konuşuyor." diye açıkladı okul önünde ayrılmadan önce, Jungkook'un aile yaşantılarından dolayı sessiz ve kendini bilgisayar oyunlarına vererek dünyadan sıyrılmasının onu ne kadar üzdüğünden bahsetmişti birkaç gün önce.

pervasız serenad' taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin