HİÇLİK

51 Bölüm:Gitme...

Nasılsınız Hiçlik perilerim :)

Ben de iyiyim 😌

Biraz kısa ama güzel bölüm oldu

İyi okumalar Hiçlik perilerim ❤😇

Siran'dan

"Ne demek Hira ve Sinan denen adam, birlikte arabaya binip gitti ?"

"Bilmiyorum. Ama Sinan bey, bu gece Hira'ya özel bir teklifte bulunabilirmiş."

Ne teklifi ? O sapkın adam, benim Hira'ma ne teklifinde bulanabilir.
Hemen peşlerinden gitmeliydim, ama nereye gitmişlerdi ? O sapkın adama zerre kadar güvenmiyordum. Hira'ya göz koyduğunu onu ilk gördüğümde anlamıştım.

"Erdem, o adamın Hira'yı nereye götürdüğünü bir şekilde öğren."

"Ama Si-" Daha fazla onu dinleyerek vakit kaybedemezdim.

Hemen odamdan çıkıp, bahçedeki arabama bindim. Çalıştıracakken, kapının açılmasıyla durdum.

"Ne var Er-" Bu Erdem değildi, Açelya denen o kızdı.

"Siran yani Siran diyebilirim değil mi ? " Bu kızla konuşmak, vakit kaybından başka bir işe yaramazdı şu an.

"Açelya acelem var. Aşağı iner misin ?"

"Ya babama ulaşamıyorum. Senin de ona ulaşmaya çalıştığını biliyorum. Benden başka onun yerini bilen kimse, olmaz. İzin verirsen sana yardım edeceğim."

Hayır ama bu kızla gidersem, Hira yanlış anlayacaktı. Ama gitmezsem de kendim, kısa sürede ulaşamayabilirdim. Üstelik o herif, Hira'ma Erdem'in bahsettiği gibi bir teklifte bulanabilirdi. Mecburdum, Açelya'yı onayladım ve arabayı çalıştırdım.

...

"Burası." Açelya'nın direktifiyle arabayı durdurdum. Nihayet gelmiştik. Geldiğimiz yer, bir dağ evinden farksızdı. Kırmızı kiremitle döşeli büyük bir evdi. Sinan Atalmış, kimsenin uğramayacağından emin olmak istemişti anlaşılan. Ellerimi yumruk yapıp sakinleşmeye çalıştım. Bu durumda ne kadar sakin olunabilirse, o kadar sakindim. Açelya'nın tuhaf bakışlarına aldırmadan ellerimi serbest hale getirip arabadan indim.

''İyi misin?'' Açelya'nın sorusunu es geçip kendim başka bir soru yönelttim.

"Baban, neden Hira'm yani Hira hanımı buraya getirdi ?"

Açelya, gözlerini kaçırarak önden ilerlemeye başladı.

"Açelya bekle."

"Sana bunu şu an anlatamam Siran Demirkan." Ne diyordu bu kız ? Ne demekti bana bunu şu an anlatamaması ?

Başka bir şey dememe müsade etmeden kapıya ulaştı. Ben de peşinden gidip hemen kapıyı çaldım.

Kapı, birkaç dakika içinde Sinan denen adam tarafından açıldı. Sinan, gayet güler bir yüzle bizi karşıladı.
Bu adam neden pis pis gülüyordu ? Hira'm o neredeydi ?

"Girmek iste-" Hemen içeri geçtim.

İçeride koltukların birinde Hira, diğerlerinde de şirketten olduğunu tahmin ettiğim insanlar vardı. Hirayla göz temasımı kesmeden etrafı inceledim. İyi de hani özel bir akşam olacaktı ? Sinan Atalmış hani özel bir teklifte bulunacaktı ? Burada normal bir iş yemeği vardı sadece.

Gözlerimi Hira' dan ayırıp etrafta gezdirdim. Benim şu an burada ne işim vardı ? Evet Sinan denen adama güvenmiyordum bu yüzden gelmiştim. Ama şu an sadece bir iş yemeğine denk gelmiştim. Hira, gözlerimin tekrar onu bulacağına emin gibi hala şaşkınca bana bakıyordu. Haklıydı, ben de olsam ben de şaşırırdım. Çok sevgili arkadaşı yani ben, iş yemeğini basmıştım resmen. Düşün bakalım Siran Demirkan mele- yani Hira'ya ne diyeceksin ?