Selamlar yine ben gece yazıyorum siz gündüz okursunuz çok kalp ❤
İyi okumalar ❤
Hira'dan
Demirkan mı bu soy isim bana neden bu kadar tanıdık gelmişti ki tam konuşacakken, telefonun kapanma sesi geldi, yüzüme kapatılmıştı süper.
Daha fazla düşünmenin yararı olamayacağı için kafamı dağıtmak amacıyla aşağı inip, bir şeyler hazırladım ve Zeyneple beraber çizgi film izlemeye başladım.
Film bittikten sonra uyuya kalan Zeynep'i odasına götürüp, yatırdım. Odama geçtiğimde duvardaki saate baktım. Baya zaman geçmişti.
Saatlerdir ne mesaj atan, ne arayan vardı. Sahiden de bilinmeyen yani Siran, artık benimle konuşmayacak mıydı ?
Yatağıma geçip uzandım. Gözlerimi tavana dikip, onu düşünmeye başladım, Siran'ı...
Sanırım onu özlemiştim. Neden tam ona güvenmeye başlamışken, beni böylesine suçlamıştı ki ? O bana hiç mi güvenmemişti ?
Belki de öyleydi o, bana hiç güvenmemişti...
Neden böyle hissediyordum ? Sanki kalbimi söküyorlarmış gibi...
Ona alışmış mıydım fazlasıyla alışmıştım. Yokluğu canımı acıtıyordu, keşke şu an yazsaydı...
İçimdeki acı göz yaşlarıma da yansımış gibi gözlerim dolmuştu.
Neden böyle olmuştum ben de bilmiyordum.
Tek bildiğim canımın çok yandığıydı...
''Allahım lütfen bana geri dönsün.''
Göz yaşlarım yastığımı ıslatırken, fısıldadım.
Siran Demirkan'dan
Hira'ya yazmayalı tam bir gün olmuştu. Ben, haklıydım yazmamakta çünkü beni test etmek istemişti ona onca yardımım dokunmuşken. Tamam ben bile kendime güvenmezdim ama ona şu an güven kıracak bir şey yapmamıştım, bu yaptığı çok yersizdi.
İçimdeki atamadığım sinirimi sertçe önümdeki kum torbasına vurarak geçirdim, her zaman yaptığım gibi.
"Abi ? "
Erdem, kapıyı vurmadan içeri dalmıştı.
"Ne var Erdem ?"
"Buna bakman gerek."
Elinde böcek vardı, bu tahmin ettiğim böcek miydi ?
"Bu ne ? "
"Abi Hira'nın çantası yerine yanlışlıkla Nira'nın çantasına taktığımız böcek.''
"Ee Erdem ne yapayım ?"
Erdem, böceği elime tıkıştırıp gitti.
Elimdeki böceği bilgisayara bağlayıp, dinlemeye başladım.
"Ya kızım emin misin, bu test etmeme işinden ?"
"Uzatma Nira ben, onun kötü biri olduğunu düşünmüyorum, eminim.''
Duyduklarımla şok olmuştum. Ben gerçekten de Hira'yı yanlış anlamıştım.
Hira'dan
Evde boş boş televizyon izlerken, annem mutfaktan seslenmişti.
"Hira kızım marketten pirinç alır mısın ?"
Annemi onaylayıp, markete gitmek için evden çıktım. Annemin dediklerini almış dönerken, Emirle karşılaşmıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİÇLİK
Teen Fiction"Sahneden inebilirsin." "Perde kapandı." "OYUN BİTTİ!" . . . bir uğramaktan zarar gelmez :) tüm haklar aklımdadır :)