48 bölüm:Temiz Bir Sayfa

45 5 143
                                    

Selamlarrrrr

medya :))

Nasılsınız ? 

Ben de iyiyim

Valla fırsat buldukça bölüm atıyorum bir düzen koyana kadar

iyi okumalar hiçlik perilerim :)

Yazardan 

Kayıt biteli belki dakikalar belki de saatler geçmişti ama Siran Demirkan, yerinden bir adım bile kıpırdamamıştı. Sadece bir duvar köşesine çökmüş dolu gözleriyle boşluğa bakıyordu.  

''Abi yapma bö-''

''Çıkın.'' Tek sözü bu olmuştu. Herkes, salondan teker teker çıkmıştı. Siran, daha fazla duvar köşesinde duramadı ve ayağa kalkıp her şeyi devirmeye başladı.  

''Allah beni kahretsin !'' 

''Her şeyin suçlusu benim. ''

''Onu kendi ellerimle kaybettim.'' Her cümlesinde, her kelimesinde kendini öldürmek istiyordu. Tek suçlunun kendisi olduğunu düşünüyordu. Hira'nın kayıtlardaki hali ve boğaz köprüsündeki halleri aklından gitmiyordu. 

''Been.. o.. onun benden gitmesine izin verdim.''

''Ben, onu artık gerçekten kaybettim.'' Dizlerinin üzerine çöktü ve dolu olan gözlerinden yaşların akmasına izin verdi.

''Keşke...''  

''  Keşke beni hiç sevmeseydi. ''  

''Sevmeseydi canı yanmazdı. Meleğim dediğim kızın kanatlarını acımadan kırmazdım. Benim yüzümden yıllarca..'' Lafını tamamlayamadı kendini tekrar bir duvar köşesine kapattı. Kafasını arka arkaya vurmaya başladı. 

''Yıllarca acı çekmezdi. Benim yüzümden bu denli enkaza dönmezdi...''  Kafasını tekrar ve tekrar duvara vurdu. Fazla darbe aldığı için gözleri kapanır gibi oldu.  

''Enkazın altında kalıp küle dönmezdik.'' Gözleri kapandı.


6 ay sonra

Hiradan

 ''Öğlen bir dediniz değil mi ? Tamam o halde görüşürüz.'' Kapımın hunharca tıklatılmasıyla, Serapın geldiğini anlamıştım.  

''Hira hanım anneniz si-''  Hemen sözünü kestim. Evet neden geldiğini biliyordum.

"Ah dur Serap. Annem hiç vazgeçmeyecek sanırım. Bana istemediğim randevular ayarlamaktan." Yaklaşık 6 aydır İzmirdeydik. Ben, gazetecilik şirketi açmıştım. İşler gayet yolundaydı. Annemin bana birilerini bulmaya çalışması dışında.

"Ona gideceğemi ve karnımı doyurup geri döneceğimi söyle Serap. " Gerçekten de öyleydi. Gidiyordum ama yemek yiyip kibarca da reddedip  dönüyordum.

Kırmak istemediğim için en azından karnımı doyurup dönüyordum. Sonuç olarak ikimiz de karlıydık. 


"Yine ekiliyoruz galiba." Kiran ve Esma'nın alıngan sesine göz devirdim. Evet Kiran ve Esma hatta Nira ve Erdem de buradaydı. Beni aramışlar ve yerimi öğrenmişlerdi. Kiran ve Esma, nişanlıydı Nira ve Erdem de iki ay sonra evlenecekti.

"Yapma eniştecim. Biliyorsun annemin işleri " Kimse aylar önce yaptığımdan dolayı bana kızmamıştı. Bir kişi hariç. O o beni görmeye gelmemişti. Biliyordu çalıştığım yere kadar. Ama gelmemişti. Bunu biliyordum bu yüzden ondan uzaklaşmamıştım.  Anlamıştı ya ne kadar zor olsa da. O da anlamıştı. 

HİÇLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin