Ellerimi Tutarsan

Tanıtım

                                         

Bir gün bir kız doğmuş, siyah saçlarıyla herkesi kendine hayran bırakmış. Bir gün bir kız kaybolmuş, kaybolduğu zaman herkesin kalbinde acı bırakmış. Bir gün bir kız büyümüş, büyüdükçe güçlenmiş.

Unutma senin gücünün arkasında acıların saklı. O acıları kimseye göstermek istemiyorsan susabildiğin kadar sus, saklayabildiğin kadar sakla ve bağırabildiğin kadar bağır.

•GİRİŞ•

Elimle mezarın üstündeki otları yoldum, getirdiğim çiçekleri toprağa dikerken konuşmayı da ihmal etmiyordum. Çiçekleri diktikten sonra toprak olan ellerimi birbirine çarptım.

"İşte bugünde böyleydi." dedim oturduğum yerden kalkarak.

Bakışlarım, yeniden mezarı buldu. O benim kimsesiz hayatımda edindiğim aileydi. Hiç tanımasam bile her gün onu ziyaret etmek, onunla konuşmak bana hiç olmadığım kadar iyi hissettiriyordu.

"bakma öyle kimsem yok gördüğüm kadarıyla seninde kimsen yok bende o yüzden yanına geliyorum."

Yan mezarın toprağını sulayan kadın bi an endişeli bakışlarını bana doğru çevirdi. Deli olduğumu düşünüyor olabilirdi. Deli değildim. Sadece yalnızdım, ailem yoktu, beni seven birisi yoktu.

Bakışlarımı kadından çekip konuştuğum mezara çevirdim. Çiçeklerim, en çok onun toprağına yakışmıştı. O da beni hiç tanımıyordu belki de yan taraftaki kadın gibi beni deli sanıyordu. Kaşlarımı çattım ve mezara doğru tekrar konuştum.

"Hey deli falan değilim tamam mı sadece seni o an kendime yakın gördüm ve sonuç bu."

Kadın bu kez elindeki su şişesini bırakıp "tövbe tövbe.  Memleketin delisi bir bitmiyor." Diye fısıldadı ve ayağa kalkarak hızla yanımdan uzaklaştı.

Evet teyzecim çok haklısın valla.

üstümdeki tozları bir kere daha silkeleyerek çıkışa doğru ilerledim.

Bu arada ben Talya. 18 yaşında kendi halinde bir kızım ailem var ama yok. Babam annemin dediğine göre ben küçükken bizi bırakmıştı. Annem ise arada bir uğrardı onun dışında yüzünü bile görmezdim.

Bir tane kuşum ve bir tane da arkadaşım vardı. Yalnız yaşıyordum evim iki üç sokak yukarıda bir apartmanın bodrum katında ne büyük ne küçük bana yetecek büyüklükte bir evdi.

Adımlarım apartmanın önüne gelince derin bir nefes alarak kapıdan içeri adımımı attım.

Eve geldiğim zaman ilk önce çise'nin yemini verdim ve mutfağa gidip bir kahve suyu koydum.

Dışarıda kar vardı ve ev soğuktu fatura çok gelmesin diye kısık ayarda açmıştım petekleri.

Yatak odama geçtim ve rahat kıyafetler alıp banyoya doğru yürüdüm kısa bi duşla kendime gelmem gerekiyordu.

Banyom küçüktü solda küçük bir el yıkama yeri vardı hemen yanında klozet ve ileride duşa kabin, el yıkama yerinin biraz üstünde ayna vardı.

Duşumu aldıktan sonra üstümü giyindim ve aynadan kendime baktım.

Siyah gözlerim vardı ve siyah saçlarım, saçlarım uzundu hemde fazla dalga halinde iniyordu belime hafif kemerli bir burnum ve ne büyük ne küçük sayılacak bi dudağım vardı boyum çevremdeki kızların biraz üstündeydi 175tim şikayetim yoktu ben kendimi böyle seviyordum.

Saçımı kurutmadan mutfağa geçtim ve kupaya kahvemi koyarak salona geçtim televizyonda saçma bir ajan filmi vardı evde ses olsun diye açıyordum çoğu zamanlar zaten, biraz televizyonla bakıştıktan sonra telefonumu elime aldım ve sessizden çıkardım bazenleri çalıştığım kafeden mesaj gelebiliyordu yoğunluktan dolayı garson gerekiyordu.
Sabahları garsonluk yapıyordum akşamları bazen temizlik işi oluyordu temizlik yapıyordum ilk zamanlar çok yorulup eve geldiğim zaman hemen uyuyakaldığım zamanlar oluyordu ama artık alışmıştım bu döngüye.

Telefonu elimden bırakıp kahveme uzandım ve yudumlamaya başladım saat gece yarısını geçmişti uyumam gerekiyordu yarın işe gidecektim oturduğum yerden kalktım ve televizyonun kumandasına uzandım o sırada telefonumdan bildirim sesi yükseldi.

Gönderen:
055******74
Bir gün bütün dertlerini bana yüz yüze anlatacaksın Talya. Ben seni iyileştireceğim.
İyi geceler güzel gözlü. Gecelerin senin kadar güzel olsun.