Ellerimi Tutarsan

2

Keyifli okumalar

Sabah uyandığımda başımda ağrı vardı hemen kalkıp yemeğimi yedikten sonra ilaç içmiştim.

Şuan kafede arka odada oturuyordum. Sanırım hasta olmuştum halsizdim.

"Kahve getirdim sana, belki iyi gelir."

Oğuz'a teşekkür eder gibi gülümsedim ve elindeki kupayı aldım.

"Teşekkür ederim." gülümseyerek baktı bana.

"Rica ederim,ne demek." diyerek yanıma oturdu.

"Nasılsın?" Bilmiyorum der gibi başımı salladım.

"iyiyim sanırım, sen nasılsın?"

Derin bir nefes bıraktı "iyiyim. Aslında ben seninle şey konuşucaktım"

Başımla onaylarak düzgün bir şekilde oturdum.

"Oğuz, masalara bak" bir bana bir de arkasında kalan kapıya bakış attı ve yüzünü asarak oturduğu yerden kalkıp arkasını döndü.

Aceleyle oturduğum yerden kalktım. Oğuz'un önüne geçtim.

"Kıvırcık, bir derdin mi var senin?" Çok üzgün görünüyordu bugün.

Benim tanıdığım Oğuz neşe saçan biriydi.

"Talya aslında seninle bir şey konuşacaktım ama fırsat olmadı" devam et der gibi başımı salladım

"Oğuz hadi bekliyorlar."

Oğuz bakışlarını kapıya değdirdi " Talya sonra konuşsak olur mu?" Diyerek yanımdan geçti ve geçerken omzuma iki kere hafifçe vurdu.

Arkasından üzgünce baktım onu 4 yıldır tanıyordum ikimizde kafeye aynı gün başlamıştık ve zamanla bana arkadaş olmuştu onu bilemem ama benim tek arkadaşım oydu.

Bazenleri hasta olduğumda o mavi gözleriyle bana çok kötü bakar üstüne azarlardı, her zaman neşesiyle etrafa pozitif enerji yayar ve şebeklik yapar dururdu.

Bakışlarımı Oğuz'un bi kaç dakika önce çıkıp gittiği kapıdan çekip arkamı döndüm eve gitmeliydim.

Dolaptan montumu ve çantamı alıp kapıya yöneldim çıkışa doğru yürürken oğuzun bi masaya sipariş bıraktığını görüp onu beklemeye başladım.

Elindeki tepsiyi aldı ve benden tarafa yürümeye başladı. Bakışları yerdeydi.

"Hey" diyerek odak alanına girdim.

"gidiyor musun?"

Başımı evet anlamında onayladım "akşam konuşuruz olur mu?" Bakışlarını kaçırdı ve üzgünce başını eğdi. "Akşam çalışıyorum da ben , yarın sabah konuşsak sorun olur mu?" Diye sordu.

"Hiç sıkıntı değil kıvırcık ama üzme kendini anlaştık mı?" Hafif tebessüm etti.

"Artık işime döneyim." gülerek başımı salladım ve arkamı döndüm.