Bir saattir Talaz ile birlikte burda uzanıyorduk. Sessizdik ama bu sessizlik bana huzur veriyordu belkide ikizim yanımda olduğu içindi bu. Tamamlanmış hissediyordum içimde her zaman olan o boşluk hissi yoktu.
Omzuma vuran düzenli nefes alış verişleri ile derin bu uykuda olduğunu anlamıştım. Talaz'a rahatsız etmeden yerimden kalktım ve ayaklarımızın ucunda ittiğimiz ince örtüyü üzerine örttüm.
Telefonumu da alarak odadan çıktım. Merdivenlerin olduğu yere yavaş adımlarla yürümeye başladım "Talya?" İsmimin seslenilmesi ile sağ tarafa döndüm. Tuna kaşlarını kaldırmış bir şekilde bana bakıyordu neden asansör yerine merdiven tercih ettiğimi sorguluyor olmalıydı.
"Asansör var evde merdivenlerden inme boşuna" hafif tebessüm ederek " yok ben evde asansör olduğunu biliyorum ama merdivenler bana göre daha kolay bir tercih" dedim. Söylediğim şeyle biraz kaşları çatıldı daha sonra yüz ifadesi hafif bir tebessüme bıraktı kendini.
"Gel o zaman beraber inelim" diyerek kolunu omzuma attı ve beni kendine çekerek merdivenlere yönlendirdi. Beraber adım adım merdivenlerden indik ve konuşma seslerinin geldiği salona ilerledik.
Cenk bey, Aslı hanım ve büyük abi Cihangir salonda oturup konuşuyorlardı. Ayak seslerimizi duyunca üçünün de gözleri bize dönmüştü. Aslı hanım'ın gözünde buruk bir tebessüm vardı. Beni ilk gördüğünden beri silinmeyen buruk bir tebessüm.
"Hoşgeldiniz çocuklar. Gelin oturun" diyerek karşımızdaki koltuğu gösterdi. Tuna'yı geride bırakarak boş olan koltuğa ilerledim ve oturdum. Aslı hanım benim oturmam ile birlikte yerinden kalkarak yanıma geldi ve oturdu "kızım yarın beraber alış verişe gitsem olur mu?" O kadar umut dolu sormuştu ki soruyu hayır deme imkanı asla yoktu ve ben onun üzülmesini istemiyordum o yüzden gülümseyerek kafamı evet anlamında salladım.
Benim onaylamam ile birlikte ellerini sevinçle çırptı ve boynuna kollarını sardı. Şaşkınlıkla bende ona kollarımı doladım çok güzel kokuyordu. Kimseye belli etmeden burnumu biraz daha saçlarına ve boynunun arasına yaklaştırarak kokladım.
Bi kaç dakika öyle kalmıştık arada dudaklarını saçlarımı hissediyordum ve bana "güzel yavrum" ,"güzel kızım " mırıldanmalarını duyuyordum. Gözlerim hemen karşımda olan Cenk bey ile değince bizi büyük bir tebessümle izlediğini gördüm.
Boğaz temizleme sesi ile ayrıldık. Gözlerini dolmuştu onu biraz anlayabiliyordum çünkü bende yıllarca gerçek annem ve babamla ayrı kalmıştım. Aslı hanım da öz kızıyla yıllar sonra kavuşmuştu ve anladığım kadarıyla diğer kızla iyi bir anıları yoktu.
Yalnız Aslı Hanım değil ailedeki herkes öyleydi. Cenk bey vardı onun da mi arası kötüydü diğer kızla?
Peki abiler? Onlar kız kardeşlerinden sevgi görmemişmiydi?
Talaz? İkizi sandığı kızla araları iyi değil miydi?Düşüncelerimi bölen şey kapı zilinin çalması olmuştu ve bi kaç dakika sonra salonun girişimde Akın ve Adar göründü bunlar nereye gitmişti böyle?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ellerimi Tutarsan
Teen FictionAile kurgusudur. En büyük hayali sıcak bir aile ortamı olan. Evindeki kuşu ve arkadaşı Oğuz'u ailesi yerine koyan Talya. 13 yılın ardından gerçek ailesine kavuşursa ne olur? Aradığı sıcak aile ortamını bulabilir miydi? ___ Hayatla baş başa bırakıldı...