Aile kurgusudur.
En büyük hayali sıcak bir aile ortamı olan. Evindeki kuşu ve arkadaşı Oğuz'u ailesi yerine koyan Talya.
13 yılın ardından gerçek ailesine kavuşursa ne olur?
Aradığı sıcak aile ortamını bulabilir miydi?
___
Hayatla baş başa bırakıldı...
Gözlerim kocaman açılmış şaşkınlık içinde Oğuz'a bakıyordum, diğer yandan da mutluluk duyuyordum çünkü Akın'ı henüz yeni yeni tanıyor olsam da seviyordum.
İki sevdiğim insan bir ilişki içindeydi.
"Oğlum bize bahsettiğin arkadaşın mı?" Aslı Hanım'ın sorusuyla Oğuz heyecanla Akın'a döndü "Annene benden mi bahsettin" gözündeki parıldamaları uzaktan bakan bir kişi bile görebilirdi.
"Evet Anne. Bu oğuz" Akın bu kez Oğuz'a baktı ve içten bir şekilde gülümsedi "Hoşgeldin Oğuz. Sen Talya'nın arkadaşı mıydın" Oğuz onaylar anlamında başını salladı. İkisi de şuan bizi umursamıyor gibiydiler.
"Oğuz gel canım kahvaltı edelim" Aslı Hanım'ın davetini nazik bir şekilde reddetti. "Biz Talya ile bir yere kadar gidecektik de " yanakları kızarmış bir şekilde Aslı Hanım'a bakıyordu.
Boğazımı temizleyerek Aslı Hanım'a baktım " Oğuzile dışarı çıkabilir miyim?" Aslı Hanım gülümseyerek onayladı bende hemen ayağa kalktım.
"Üstümü değiştirip geliyorum" Oğuz'a seslenip hemen odaya çıktım ve üstüme uygun şeyler bakmaya başladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üstüme siyah montumu giydikten sonra saçımı elim ile düzelttim ve aşağı indim.
Salonda sadece Oğuz ve Akın vardı. Beni görünce ikiside kalktılar.
"Şey bende sizinle gelebilir miyim?" Akın'ın sorusuyla gözlerim ona döndü. Yüzünden bariz belli olan heyecanla bana bakıyordu. Gülümsedim "Gel tabii"
✨
Avm'ye gidiyorduk ve evet bunun içim tam tamına 15 dakika düşünmüştük.
Şuan takside şoförün yanına oturup arkada birbirleri ile flörtleşen iki kişiye öldürürcesine bakıyordum. Beni en öne atıp ikisi arkada bir sürü fotoğraf çekiliyor ve sürekli kıpırdayıpduruyorlardı.
Nihayet taksi durduğunda taksiden hızlı adımlarla inip yürümeye başladım ücreti onlar ödesinlerdi. Arkamdan hızlı hızlı koşma sesleri gelince peşimden geldiklerini anladım ve aynı anda omuzunu saran iki kol.
Sol tarafımda Akın ve sağ tarafımda Oğuz. Beni ortaya almışlardı ama hâlâ birbirlerine iltifat edip gülümsüyorlardı. "Siz biraz gezin bence bende kırtasiyeye gideyim." Benim sesimle ikisi de irkildi. Akın kaşlarını çatarak bana baktı "kaybolursun" bu kez kaşlarını çatan taraf bendim "Telefon denen bişey var Akıncım."
