Ellerimi Tutarsan

14

Amca bey ve Adar, Akını ağaçtan indirmişlerdi ve şimdi itfaiye aracıyla evin önüne kadar gelmiştik.

"İnelim bakalım çocuklar"

"Amca bak sakin ağaçta kaldığımı söyleme"

"Tamam sen amcana güven"

Konuşmalarına içten içe güldüm. Ben bu ailedeki garip insanlara alışmıştım sanırım ya

Evin önündeki korumaları geçtik ve kapıya geldik. Adar zile basmıştı bile.

Çok geçmeden kapı açıldı ve Aslı Hanım tüm güzelliği ile karşımıza çıktı.

Gözleri sırayla ben, Adar ve Akın da gezindi son olarak amca beyle gözleri kesişti.

"Abi"

"Nasılsın Aslı? Ben çok iyiyim sizi görmeye gelecektim aslında bu akşam, ama benden önce çocuklar beni çağırmış oldu. Akın ağaçta mahsur kalmış bu arada onu kurtardım"

Amca bey'in son söylediği cümle ile gözlerim fal taşı gibi açıldı. Neredeydi az önce Bana güven diyen adam??

"Ne" Aslı Hanım gözlerini hemen bize çevirdi. "Oğlum ne yaptın ağaçta?"

"Köpeklerden korkmuş"

"Nasıl yani köpek mi kovaladı sizi?" Bakışlarını bana çevirdi.

"Kızım?"

"Hayır kovalamamış "

"Amca!" Akın'ın hafif sinirli sesi ile amca bey ağzına fermuar çekiyormuş gibi yaptı ve sustu.

"İçeri mi girsek artık" diye mırıldandım. Aslı hanım silkelenerek kendine geldi ve biraz sola kayarak bize yol açtı.

Sırayla eve girdik. Amca bey önden salona gitti.

"Anne sen nereye böyle? Çok şık olmuşsun "

Aslı hanım hafif utanarak saçını kulağının arkasına attı.

"Baban az sonra beni almaya gelecekmiş. Yemek yiyeceğiz bu akşam" biraz duraksadı ve gözleri bana döndü.

"Gerçekten şık mı olmuşum?" Masumca sorduğu soruya gülümsedim ve "Şık ne kelime acayip derece güzelsiniz gözlerim kamaşıyor"

İltifatım karşısında kollarını açtı ve üçümüze de sarıldı. Aslı Hanım'ın bir kaç saniyelik sarılması bile beni güvende hissettiriyordu. O çok güzel bir anneydi.

"Hadi salona geçelim " hepimiz Aslı Hanım'ı onaylayarak sırayla salona geçtik. Salonda amca bey, Arif ve Cihangir oturuyordu.

Cihangir'in bakışları salona giren bizi bulunca gülümsedi ve bana dönerek "Gel güzelim" dedi.

Yavaş adımlarla yanına ilerledim ve tekli koltuğun başına oturdum. Şuan Cihangir'e yukarıdan bakıyordum. Başını kaldırdı ve bana baktı. Tam şuan yanaklarını sıksam ne yapabilir ki...

Ellerim yanaklarını buldu ve sağa sola çekiştirmeye başladım. "Ya ne kadar güzel yumuşacık" Cihangir gözleri kocaman olmuş bir şekilde bana bakıyordu.