15

2.7K 135 23
                                    

"Ne yapmayı düşünüyorsun?"
Bilmiyordum. Lanet olsun ki bilmiyordum.
Ne yapmalıydım? Beynim durmuştu.

"Borcum kalmamıştı. Hepsi silinmişti nasıl oldu böyle?" Ellerimle saçlarımı çekiştirdim. O maça çıkmazsam aileme zarar verirlerdi.

Kafamı kaldırıp karşımdaki adama, Can yoldaşıma baktım.

"Maça çıkacağım" diye mırıldandım. "Yapmak zorundayım"

"Ama ilk önce bir konuşmaya gidelim " onu onaylarak oturduğum yerden kalktım.

Önce sakinleşmem gerekiyordu ve ben bunu kimin yapacağını biliyordum.

Gülümseyerek kapıya ilerledim. Bugün görememiştim onu.

Bana iyi gelecek tek bir kişi vardı. Sadece o vardı hayatımda. Siyah saçları kalbimi sarmış, güzel gözleri hafızama kazınmıştı.

"Vefa."

Arkamı döndüm.

"Dikkatli ol." yutkundum.

Kendimi dışarıya nasıl attım bilmiyorum. Tek bildiğim bu ezbere bildiğim mezarlık.

Ayaklarım beni ezbere bildiğim yoldan mezarın önüne getirdi.

Zemheri Arslan.

Zemheri ölmüştü Geriye Vefa kalmıştı.

Geriye ben kalmıştım.

Geriye Anılar kalmıştı.

Arkamda ki adım sesleri ile kafamı biraz daha eğdim. Evden çıktığımdan beri takip ediyordu beni.

"Seni burada bulacağımı biliyordum" pislik herif. Her şey senin yüzünden.

Şapkamla yüzümü iyice kapattım ve arkamı döndüm.
Piç sırıtması hâlâ üzerindeydi. Gel bi tane vur bana diyorsun ama sen.

"Ne istiyorsun?" dedim

"Yarın maç var."

"İyi kolay gelsin sana. Ben yokum artık " diyerek mezarlığın çıkışına ilerledim. Peşimden geldiğini arkamdan gelen iğrenç ayakkabılarının sesinden anlıyordum.

Umrumda değildi.

Çıktım ve hemen yan sokağa adımladım.

"Ailende mi umrunda değil? " dişlerimi sıktım ve adımlarım durdu. Onun aksine.

Yavaş adımlarla arkamda durdu.

"Ailen?, akrabaların" kahkaha sesi.

Şerefsiz.

Ellerimi TutarsanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin