Ellerimi Tutarsan

12

Gözlerim kocaman açılmış şaşkınlık içinde karşımdaki arkadaşım ile Akın'a bakıyordum.

"Açıklayabiliriz valla" ikisi de kızarmış ve utanmışlardı ve bende en az onlar kadar utanmıştım.

"Şey ben en iyisi gideyim" arkamı dönüp indiğim merdivenleri koşarak çıktım. Rezil olmuştum ya resmen şaka gibi...

Odamın önüne geldiğimde ellerimi dizlerime koyarak rahat bir nefes verdim. Çok koşmuştum ayol bu ne.

"Bir sorun mu var?"
Talaz'ın yazdığı şey ile gülümsedim "Yooo ne olabilir ki?" Ağzım birazdan sırıtmaktan yırtılacaktı.

"Gel biz uyuyalım Talazcımm" diyerek elimle Talaz'ı içeriye doğru hafifçe ittim. Yoksa bu rezillikle yüzümün rengi mor olacak.

"Sen burada bekle ben üstümü değiştirip geliyorum " diyerek dolaptan pijama aldım ve banyoya doğru ilerledim.

Pijamaları giyip çıkardığım kıyafetleri kirli sepetine attım ve yüzümü yıkamak için lavabonun önüne geldim. Yüzümde çok olmasada kızarıklık vardı. Bu zamana kadar çok utandığım bir olay olmamıştı.

Çalıştığım kafedeki kadının yanlışlıkla peruğunu çıkardığımı saymazsak tabi.

Yüzümü yıkayıp, dişlerimi fırçaladım ve odadan çıkıp çoktan yatağa yerleşmiş olan Talaz'ın yanına uzandım. Ben uzanır uzanmaz üstüme battaniyeyi örtmüştü.

Yanımdaki kıpırdanma ile Talaz'a döndüm. Yattığı yerden kalkmış bana bakıyordu. " Bir şey mi oldu?"
Eliyle kolunu gösteriyordu acaba bir yere falan mı çarptı?

Uzandığım yerden hafifçe kalktım ve kolunu kendime biraz çektim kolunda iz falan görünmüyordu "bir yere de çarpmamışsın ki. Dur ben kağıt kalem alıp geliyorum "

kalkmaya çalıştığım an beni tuttu ve kolunu yastığımın üzerine koyarak başımı da kolunun üstüne koydu. Şimdi anlamıştım işte ne demek istediğini.

"kolun uyuşur ama " Talaz'a söylediğim şeyle omuz silkerek beni göğsüne iyice çekti ve derin bir nefes aldı.

Onunla sürekli kağıt kalem aracılığı ile konuşamazdım en kısa sürede bir kursa gidip işaret dili öğrenmeliydim.

Gözümü kapatıp ikizime daha çok sarıldım ve uykuya teslim oldum.

✨

"Çocuklarım benim, çok güzeller değil mi Cenk?"

"Evet hayatım Talaz ilk defa bu saate kadar uyudu"

"Dur fotoğraflarını çekicem daha sonra çerçeveletip onlara veririz odalarına koyarlar" ve bir kaç kamera sesi duydum.

Güneşin gözüme gözüme girmesi de beni iyice sinir ediyordu zaten.

Yattığım yerde biraz kıpırdandım ve Talaz'ın boynuna iyice yapıştım ama şimdi de nefes alamıyordum, neyse hiç değilse güneş gözüme gözüme girmiyordu.