20.bölüm

240 13 4
                                    


Pazar günü nasıl bu kadar çabuk gelmişti hiç anlamamıştım heyecanlımıydım yoksa gerginmiydim anlayamadım aslında, tek istediğim bu akşamın sorunsuz ve hızlı geçmesi.

Son kez boy aynasından kendime baktım, giyindiğim siyah diz kapağına gelen elbisemin etek kısmını elimle düzeltip aynadan kendime gülümsedim. Güzel gözüküyorum bence.

  Orda omayla asla ve asla didişmicem o bana bulaşmadıkça tek bir kelime bile etmicem ona. Uzun zaman sonra arkadaşlarımla buluşuluyorım bu geceyi onun yüzünden mahvetmek istemiyorum.

Telefonuma mesaj geldiğinde hızlıca telefonu elime aldım mete geldiğine dair mesaj atmıştı. Yatağın üstünde duran siyah montumu giyinerek telefonumu çantama koyup odadan çıktım, akın ve giray bey kapımın önünde beni bekliyordu sebebi ise gitmeyip onlarla daha doğrusu akınla film izlemem için ısrar ediceklerdi. Onları gördüğümde sırıttım " beni geçirmeye mi geldiniz?"

Akın " hayır.." kollarını arkasında birleştirip bakışlarını yere sabitleyip hafif sallanmaya başladı biri şu çocuğa böyle yapar aonu tek lokmada yiyiceğimi söyleyebilir mi?

"Keşke gitmesen beraber film gecesi yapıcaktık" aklının saçlarını karıştırıp " üzgünüm akıncım ama söz verdim arkadaşlarıma gitmezsem bana küserler."

Giray bey kollarını göğsünde birleştirip sırtını duvara yasladı " bu hasta halimle oturup çizgi film izlicem harika" "giray bey maskeniz nerede?"

Evet kendisi piknikten sonra grip olmuştu ben uyarmıştım ama beni dinlemedi. Beni dinlemezsen böyle olur inatçı keçi hayır birde gerim gerim geriliyordu bana bişey olmaz diye.

" ya kendi evimde maskeyle mi dolaşıcam?" " hastasınız ama ya ben hasta olursam? Ya akın hasta olursa? Siz mi bakıcaksınız bize?"

Derin bir nefes alıp eliyle saçını düzeltti " ben odamdayım uyicam" " bende öyle düşünmüştüm" akına bakıp " yarın beraber film gecesi yaparız hatta markete gidip abur cuburda alırız tamam mı küçük mucizem?" şirince gülümseyip kafasını evet anlamında sallayıp odasına girdi.

°
°
°

" hevin sakin olur musun?" titremesine engel olamadığım bacağıma bakıp gülümsedim" sakinim "bacağımı gösterip" çok sakinsin gerçekten... Hadi inelim " emniyet kemerini çıkartıp arabadan indi bende kemerimi çıkartıp arabadan indim. Hafif serin havayı içime çekip kendimi sakinleştirmeye çalıştım, sakin ol kızım Allah Allah işe girerken bile bu kadar heyecan yapmamıştım. Onlar senin arkadaşların her ne kadar zamanında kavga etmiş olsanız bile yinede senin arkadaşların onlar.

Elini belime koyan meteye döndüm hızla, ışıldayan gözleriyle bana kocaman bir gülümseme bahşetmişti " sakin ol herşey güzel olucak bana güven tamam mı?" kafamı tamam anlamında salladığımda yönlendirmesiyle lüks restoranta girmiştik.

Garsonun yönlendirmesiyle birlikte bizimkilerin oturduğu masaya gelmiştik. Bizi ilk gören gül olmuştu, kısa sarı saçlarından bir tutam alıp kulağının arkasına sıkıştırdı ve diğerlerine bişey söyledi hepsi bize doğru döndü doğal olarak.

" mete... Bence bu iyi bir fikir değildi" kıkırdadığını duydum ama ona dönücek cesareti kendimde bulamadım " hiçbiri tatlı sevmiyor, ben hariç yani güvendesin merak etme"

Ona döndüm şaşkınca o ise sırıtarak masaya doğru bakıyordu, yanaklarımın kızardığını hissediyordum hatta kulaklarım bile kızarmış olabilir.

" hoşgeldiniz" omay gülümseyerek ayağa kalktı meteye doğru yaklaştığında meteden biraz uzaklaştım sanırım ona sarılıcaktı ki sarıldı da hatta ahtapot gibi yapıştı çocuğa. "hoşbulduk" omay mete den ayrıldığında bana döndü beni baştan aşağı süzüp " hiç değişmemişsin hala o eski hevinsin"yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirip onun gibi onu baştan aşağı süzdüm" sende değişmemişsin demek isterdim ama.. Dudaklarında botoksmu var? "

KÜÇÜK MUCİZEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin