30. Bölüm

119 7 0
                                    


" ya gerçekten seninle tanıştığıma çok sevindim, bir gün sizi de bize bekliyoruz" kıraçın bu nazik teklifine 'yok canım almiyim' demek istesemde gülümseyip " tabi geliriz" demek zorunda kaldım.

Kıraç gayet nazik ve sevecen bir insan olsada aynı şeyi kamber için söyleyemicem, resmen herşey benim istediğim gibi gitsin, tüm ilgi benim üzerimde olsun isteyen bir tip. Tek çocuk olmasına hiç şaşırmadım.

Sonunda bu harika ikiliyi evden gönderdiğimizde rahatça bir oh çektim, parti günü bu kadar gerilmemiştim vallahi.

" sonunda gönderdik, bende Bi akına bakıyim sonra uyuyim izninizle" sıvışmak için hızlıca yanından ayrıldım. "hevin!" yada ayrılamadım...

Sert çıkan ses tonuyla olduğum yerde durdum yavaşça arkamı dönüp kollarını göğsünde birleştirmiş bana düz bir ifadeyle bakan giraya sevimlice gülümsedim. " efendim giray bey?"

" bu akşam ki o açılma mevzusu neydi? Gerçekten senin gözünde öyle bir insan mıyım?" " evet.. Yani hayır elbette"

Yemekte ki olay benim sıçış hikayemdi, buda sıvama hikayem arkadaşlar.

Sakin adımlarla yanıma gelip aramızda bir kaç adım bırakarak durdu " ben öyle bir insan değilim, gayette romantik bir insanımdır"

Omuz silkip " ben bilmem, sizden hiç öyle bir romantiklik filan görmediğim için" dediğim şeyi sonradan fark ettiğimde öksürüp " öhöm neyse" eğilip gözlerini benim gözlerimin hizasına getirdi " demek romantiklik görmek istiyorsunuz hanımefendi?" bakışlarımı kaçırdım panikleyerek" ne alakası var? Ben öyle mi dedim" sırıtıp " evet.. Madem istediğin bu" düzelip çeketinin kenarlarını düzeltip " bende sana istediğin şeyi vericem."

Ne?

Kaşlarımı çatıp " anlamadım?" dedim, merdivenlere doğru ilerleme ye başladı, bana bakmadan " görürsün" dedi sadece . O gidene kadar arkasından onu izledim, ben şimdi doğru mu anladım, bana ne kadar romantik bir insan olduğunu mu kanıtlamaya çalışıcak?

İyide neden? Banane ne kadar romantik bir insansa.

°
°
°
°
" bu ne ya!!" kahvaltı ya indiğimde Masada ki kalpli omletime bakarak çemkirdim mutfaktan çıkıp yanıma gelen giray korkulur bakışlarla bana daha sonra masaya baktı " noldu? Beğenmedin mi yoksa? " omleti göstererek " bune.. Omletimin yarısı Nerde?" elini beline koyarak bilmiş bir edayla " kalp yapmam için kesmem gerekiyordu " ona ciddimisin bakışları atarken akın sandalyesini çekrek yanıma oturdu şaşkın bir ses tonuyla tabağımda ki omlete bakarak  " aaa kalp şeklinde omlet"

Tabağımı elimi tersiyle akının önüne ittim" al tatlım abin senin için yapmış" giray kaşlarımı çattı" ne! Bunun içi.." " aaa utanmayın giray bey" akın sevinçle ellerini birbirine vurdu " kalp şeklinde omlet yiyicem yaşasın!"

Ben sinsice sırıtırken giray suratını asmış bana yaptığı kalpli omleti iştahla yiyen akını izliyordu.

Ben öküz filan değilim arkadaşlar sırf romantiklik yapıcak diye Omletimin yarısını çöpe atmasına izin veremezmedim herhalde?

°
°
°

Akını okula gönderdikten sonra salona geçerek televizyonu açtım, rastgele kanalları dolaşırken yanıma oturan giraya baktım, kollarını göğsünde birleştirip arkasına yaslandı, asık suratıyla rastgele kanalları gezerken denk gelen sabah programını izlemeye başladık. Akının bu moreli bozukken surat asma huyunu abisinden aldığını öğrenmem iyi oldu.

Gülümseyip bende televizyona döndüm. Kadın eşinin hiç romantik olmadığını hatta üstüne evlilik yıl dönümlerini bile hatırlamadığını söylediğinde göz devirdim. " gelmişsin 80 yaşına Adam takma dişinin bile yerini hatırlamıyordur evlilik yıl dönümünü nerden hatırlasın? O adamın hala yaşadığına şükret, tövbe tövbe. "

KÜÇÜK MUCİZEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin