25. Bölüm

166 10 0
                                    

İnsanların aşka küsmesini sağlayan bazı nedenler herzaman olabilir, bazen bu bir insan bazense çevrelerinde yaşanan olaylardan etkilenerek aşkın saçma ve gerçek olmadığını düşünüyorlar. Açıkçası bende bir ara böyle düşünüyordum, can beni aldattığı zaman aramızda yaşanan şeyin aşk değilde basit bir sevgi hatta aramızda basit bile olsa bir sevgi bağı olmadığını düşünmüştüm.

Girayında aşka olan bu ön yargısı bu yüzdenmiydi acaba? Belki oda aldatılmıştı yada yarı yolda bırakılmıştı.

Elimi çenemin altına koyup ofladım, ofladığımda mete telefonundan kafasını kaldırdı " özür dilerim buluşalım dedim ama işle ilgili halletmem gereken bazı şeyler var ondan sonra seninle ilgilenicem merak etme"

Bana gülümseyip geri telefonuna döndü, evet buluşalım dedi şimdi de telefonuyla ilgileniyor. Aslında öfkelendiğim şey bu değildi yani aslında birazda buydu ama daha çok girayın neden aşka bu kadar uzak olduğuydu. Mete telefonunu masaya bırakıp çayında bir yudum aldı.

" evet tamamen seninleyim artık anlat bakalım noldu?" omuz silkip " bişey olmadı herzaman ki olaylar işte, sen?" benim gibi omuz silkerek "bende aynı işler güçler" kafamı sallayıp çayımdan bir yudum aldım.

" mete sen olsan aşka neden küserdin?" soruma karşı anlamsız bakışlar atınca sorumu biraz daha açma gereği duydum " yani ne yaşasaydında aşka küserdin onun tam bir saçmalık olduğunu düşünürdün?"
Hafif gözlerini kısıp eliyle çay bardağını incelemeye başladı.

" sanırım tek güvendiğim insanın beni yarı yolda bırakması olurdu, yani onun seni ne olursa olsun asla bırakmicğaından emin olduğun insanın bırakıp gitmesi... Sanırım bu yüzden aşka küsebilrdim." kafamı anladım diyerek salladım.

"neden sordun ki?" " hiç öyle aklıma geldi" " sen?" bu sefer anlamsız bakışlar yollayan ben olmuştum ki oda bunu anlayıp gülmüştü " yani sen ne yaşasaydın aşka küserdin"

" ben sanırım asla aşka küsmem. Yani birisi seni yarı yolda bıraktı diye başka biriside bırakıcak anlamına gelmiyor. Gitmek isteyen bir insanı zorla yanımda tutmam tutamam."

"üzülmez misin?" " üzülürüm ama gitmek isteyen birini yanımda zorla tutmak.. Pek doğru gelmiyor bana kalmak isteyen insan senin yanında zaten kalır. "" aslında doğru söylüyorsun ama sevdiğin insanın ellerinden kayıp gitmesini sadece oturup izlicek misin? " omuz silktim.

" gitmek onun kararı " cevabına göz devirdiğinde gülümsedim" cidden hevin bu kadar inatçı olmak mı zorundasın? Senin kararını değiştirmek için ne yapmam gerekiyor? Kaç yıldır seni tanıyorum ama hala şu inadını nasıl kırıcağımı öğrenemedim "

" bunu sanırım asla öğrenemicez. "

©
©
©

" hevin! " yerimde sıçarıyp bana doğru gelen girayla yutkundum, acaba naptım gene? Şöyle kısa bir günün özetini geçirdim aklımdan ama onu bu kadar sinirlemdiricek bişey yaptığımı hatırlamıyorum. Sonunda yanıma geldiğinde gülümsedim". Efendim? "

" akın tutturmuş yağmur için doğrum günü pastası yapıcam akşama onlara gidicez diye. Git ikna et şunu "" gidelim nolcak ki? " sinirli gözleri bu sefer ateş saçıyprdu onu ilk kez bu kadar sinirli görmüştüm tamam eskiden de sinirli halinigörmüştüm ama bu sefer bir başkaydı bakışları.

" ben hiçbir yere gitmiyorum. Gidiyorsanız siz gidebilirsiniz! " benim cevap vermeme bile izin vermeden mutfaktan çıkmıştı. Elinde su bardağıyla bana bakan numana döndüm " noldu buna gene?" gözlerimi kaçırıp suyunu tek dikişte içip hızlı adımlarla mutfaktan çıktı. Bu bişey ler biliyor.

" numan! " arkasından bağırıp peşinden koşarak bende bahçeye çıktım arabaya doğru ilerliyordu "numan dursana!" arabanın kapısını açtığında son anda yetişip arabanın kapısını kapattım. " ne kaçıyorsun? Bieşyler biliyorsun sen dökül!" ağzını eliyle kapatıp kafasını da hayır anlamında salladı. " numaaan!" " hevin valla anlatamam" " niye ya?" " giray bey beni öldürür" " yok o katil değil merak etme ben onu bu konuda test ettim onayladım"

Ne demek istediğimi pek anlamadı ama üstünde de durmadı " yok anlatamam" bu anlatmicak.. aklıma gelen fikirle sinsice sırtım.

"o zaman beni gamzenin yanına götür bari onu göriyim uzun zamandır hiç görmüyorum" gamze'nin ismini duyar duymaz gülümsedi " götüreyim atla hadi" çakal seni.

Gamzenin yanına giderken ona numanı konuşturmam gereken bir konu olduğunu ve yardım etmesini istemiştim oda hemen kabul etmişti. Hastaneye geldiğimizde kader bizi kantinde bekliyordu Numan arabayı park ederken bende kantine geçtim, kantine girdiğimde gözlerim gamzeyi aramaya başladı Nerde ki bu?

"beni mi arıyorsun?" arkamdan gelen sesle yerimde sıçradım. Gamze gülerken ben elimi hızlı atan kalbimin üstüne koydum " aklım çıktı ya" koluma girip " Numan Nerde?" göz devirip " arabayı park ediyor numancığın. Bak benim ondan öğrenmem gereken bişey var bana bu yüzden yardımcı olman lazım. Konuşturamıyorum."

" merak etme ben hallederim hadi oturalım." cam kenarında ki boş masaya oturduk bizim ardımızda numanda hızlı adımlarla yanımıza geldi. İkiside birbirlerini gördüğü için heyecanlıydı, ışıl ışıl parlayan gözleri birbirlerini görünce daha da parlamışrı sanki.

Numan yanımda ki boşta olan sandalyeye oturup " nasılsın?" " iyiyim sen nasılsın?" "iyiyim işte nasıl oliyim. Eee siz niye geldiniz?" benden önce numanda hızla lafa atladı " seni görmeye geldim.. Geldik yani beraber ikimiz"

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırken gamze kocaman gülümsedi " iyiki gelmişsin bende ne zamandır seni görmek istiyordum"

Bu kız çok hızlı gidiyor.

Numan utangaç bir halde elini ensesine götürüp " bilseydim daha önce gelirdim." kocaman gülümseyip " bundan sonra gel o zaman özletme kendini" " gelirim merak etme"

Biz buraya bunlar flörtleşsin diye mi geldik yoksa girayın sıkıntısını öğrenmeye mi?

Alooo olan var olmayan var!

" öhöm gamze! " kaşlarımı havaya kaldırıp gözlerimle numanı gösterdiğimde oynadığı saçını bırakıp ciddi bir ifadeye girdi " numancım senden bişey rica edicem ben"

" et dinliyorum" " bu girayın olayı ne?" Numan yakasını düzeltip bana yandan bir bakış attı " anlaşıldı neden buraya geldiğimiz ama anlatmam" ya sabır ağzına Birtane geçiricem görücek o zaman gününü.

" benim içinde mi?" gamzenin masum çıkan sesinden ben bile etkilenmiştim yalan yok. " anlatıcam..." gamzeyle sırıtarak el çalıştık " ama tek bir şartım var kimseye bişey anlatmicaksınız aramızda kalıcak" elimle ağzıma fermuar çektim " söz dökül hadi."

Yazardan

Liseden mezun olmuş birbirine delice aşık iki genç ellerinde diplomaları gülüşerek parkta yürüyolardı, onların gözlerinde ki aşkı dikkatli bakan herkes görebilirdi.

Genç oğlan sevgilisinin elini tutup ona dönmesini sağladı" yeşim bu üniversite sınavından sonra tatile gidelim mi? Bak ben herşeyi ayarladım, ilk önce İzmire gidicez sen orayı çok seviyorsun oradan da manisaya geçeriz"

Giray heyecanla tatil planını anlatırken sevgilisi onu gülümseyerek izliyordu sadece. Onun bu enerjik ve heyecanlı hallerine bayılıyordu birazda bu yüzden ona aşık olmuştu ya.
" giray bir şu üniversite belli olsun, biliyorsun babamı o sınavdan düzgün bir yer tutturamazsam bırak tatile gitmeyi bahçeye bile çıkarmaz."

Genç oğlan kafasını 'doğru' dercesine salladı, biraz moreli bozulmuştu ama belli etmemek için o güzel gülümsemesini biricik sevgilisine bahşedip" olsun güzelim sen kazanırsın ben sana güveniyorum " yeşim, girayın koluna girip" inşallah yoksa sevgilini unut " giray ona gülmüştü sonuçta bu bir şakaydı, yoksa değilmiydi?...

KÜÇÜK MUCİZEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin