"giray bey delirdiniz mi siz?" az önce bahçede dediği şeyden sonra sinirlerim tepeme çıkmıştı resmen, ne demek sevgilim ya! Benim neden haberim yok bundan.Eliyle beni sakinleştirmeye çalışarak " hevin bir sakin ol anlatıcam, bağırıp durma biri duyucak şimdi " sinirle yüzüme gelen saçlarımı arkama atıp " ne demek sakin ol?" sesimi kısarak " biz sevgili değiliz!" kafasını evet anlamında salladı " evet değiliz ama... Bak öyle demek zorundaydım"
" ne demek öyle demek zorundaydım?" elini ensesine götürüp " yeşim... Benim eski sevgilim" biliyoruz geç oraları.
" yani ondan sonra hiç sevgilim olmadı, oda öyle nişanlanmış filan ne biliyim işte söyleyi verdim" ellerimi belime koyup hayretle gülümsedim " diyiverdiniz öyle mi?" kafasını evet anlamında salladı " giray bey ben sizin ortağınızla evlenicektim bunu bir öğrenirlerse ne düşünücekler hadi onu geçtim ben akının bakıcısıyım. Aynı çatı altında yaşıyoruz, sizin çalışanınızım bu doğru mu?"
" iyiki gerçekten aramızda böyle bişey yok, ayrıca kime ne ya?"" o öyle olmuyor işte, kadın olunca sizin gibi rahat düşünemiyoruz biz. Yok sevgilisiyle aynı evde kalıyor yok evlenmeden aynı evde kalınır mı? Bu tarz dedikodular maalesef oluyor. "
Cevap vermedi bir süre sanki dediklerimi kafasında tartıyor gibi bir hali vardı ama bende kendimce haklıyım sonuçta. İnsanların arkamdan söyliceği şeyler belli.
" kimse arkandan bu tarz şeyler diyemez.. Ben bu sözleri sarf etmelerine izin vermem merak etme ayrıca sadece bu gecelik bir şey bu. Bu kadar olayı dramatize etmene gerek yok, hadi bahçeye çıkalım artık."
Elini belime koyarak beni bahçeye doğru yönlendirdi, keşke ikna etmeseydim bu uyuzu hep başıma bir sıkıntı açıyor adam ya. Bahçeye çıktığımızda giray bana doğru yaklaşıp" gülümse biraz " ona dönüp" sizin gibi mi gülümsiyim? " asık suratıyla bana gelmiş gülümse diyor birde, sen ilk önce kendi suratına bak ondan sonra benim suratıma laf et.
Yüzüne sahte bir gülümse yerleştirip" oldu mu? " kafamı evet anlamında salladım yüzüme hafif bir tebessüm yerleştirip beraber yeşim gilin yanına doğru yürümeye başladık. Yeşim'in bu durum pek umurunda gibi değildi sanki girayı çoktan aşmıştı yani aşmasa niye nişanlansın dimi?
Keşke girayda aynı yeşim gibi yoluna bakabilseydi, acaba gerçek sevgi yıllar geçse bile onu asla unutmayıp kalbine başkasını alamamakmıydı?
Yeşim gilin yanına geldiğimizde bu Düşüncelerimden kurtulup konuşulanları dinlemeye başladım.
" sonra elinde kocaman beyaz gül demetiyle karşıma dikilince bir şok olmadım değil." giray sadece benim duyucağım bir ses tonuyla söylenmeye başladı " beyaz güllerden nefret ederdin, zaman cidden insanları değiştiriyor"
" O kadar güzellerdi ki.." yeşim sanırım kaan'ın ona nasıl evlenme teklif ettiğini anlatıyor hatta öyle bir anlatıyor ki sanki o güne tekrar geri dönmüş gibi, bu durum giray için kim bilir ne kadar zordur. Şuan onu buraya getirdiğim için kendime o kadar öfkeliyim ki.
" ee siz nasıl tanıştınız?" tüm gözler birden bize çevrilmişti. Aniden sorulan bu soruyla biraz affalamıştım gülerek kendimi gösterip " biz mi?" yeşim gülerek " evet.." gözlerini girayı gözlerine dikerek " sizin tanışma hikayenizi çok merak ediyorum"
Giray'ın koluna girip dikkatini bana çevirmesini sağladım " biz aslında öyle romantik bir tanışma yaşamadık" geri bize dikkatle bakan yeşim gile dönüp " mezarlıkta tanıştık, annem yeni vefat etmişti o zaman" Semra elini koluma koyup bana destek verircesine ovaladı " başın saolsun" " saol... O zaman tanıştık işte daha doğrusu ilk kez o zaman bir birimizi gördük." gözlerimi beni dikkatle dinleyen giraya çevirip gözlerimi gözlerine sabitleyip gülümsedim " nerden bilebilirdik ki birbirimize aşık olucağımızı"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK MUCİZEM
RomanceBir günde herşeyini kaybetmiş bir kadın diğer tarafta sadece kardeşine bakmaya çalışan bir adam ve onların yollarını birleştiren küçük bir mucize. Zamanla ikisinin arasında oluşan bağ onları da birbirine bağliyacak ayrılmalarına izin vermicekti.