23.bölüm

212 7 0
                                    


"günaydın" neşeli sesiyle bağırıp yanımda ki sandalyeye oturan giray 'a sinirle bakıyordum ne bu enerji be sabah sabah. Benim ruhum hala yataktayken bu herif neden bu kadar neşeli?

"ne bu enerji sabah sabah?" ağzına bir tane salatalık atıp gülümseyerek " neden olmiyim? Asıl sen bugün neden bu kadar.." göz ucuyla beni süzüp yüzünü ekşitti "ruhsuzsun?" "yeni uyandım çünkü?"

Sırıtıp arkasına yaslandı " ben kalktım spora gittim gelip duşumu yaptım" bugün sağa yatırdığı saçını avuç içiyle düzeltip "hazırlandım, sen yeni mi uyandın gerçekten?" dirseklerimi masanın üstüne koyup gözlerimi kıstım " siz eskiden böyle bir insan değildiniz? Ne bu enerji ve mutluluk acaba?"

Sorumla birlikte yüz ifadesi değişti, boğazını temizler gibi yapıp ciddi yüz ifadesiyle" ne alakası var ben hep böyle birisiydim "

Yermiyim?

Yemem..

Ne demiş Namık Kemal at yalanını si....
Neyse siz anladınız çocuklar var burda sonuçta.

" inanmadığımı belirtmek istiyorum " uzun süredir sessiz olan akın sonunda sessizliğini bozmaya karar vererek" bence aşık oldu, dizilerde hep aşık olan erkekler böyle ruh hali değişimi gösteriyorlar"

Duyduğum şeylerle gözlerim kocaman olmuştu, bakışlarım yavaşça kravatını gevşetmeye çalışan giraya döndüğünde akının dediklerinin doğru olduğunu düşünmeye başlamıştım.
" akının dedikleri doğru mu? " ani bir hareketle ayağa kalkıp" ben işe gidiyorum akşam geç gelirim beklemeyin beni " işaret parmağını bana uzatıp" özelliklede sen küçük hanım " sırıtıp gözlerimi kırpıştırdım." denerim giray bey kolay gelsin "

Cevap vermeden yanımızdan ayrıldı kapının kapanma sesini duyduğum an akına döndüm" akın sence kime aşık? Kübra olabilir mi? " meyvesuyunu kafasına dikip sandalyesinden kalktı" üzgünüm okula geç kalıyorum " kenarda duran çantasını alarak kapıya doğru koşmaya başladı" görüşürüz hevin abla "

" resmen dışlanıyorum ya "

°
°
°
°

" ya işte öyle oldu rezzakcım" neredeyse 3 saattir evde yalnızdım ve ben bu üç saatte ayna karşında ayım rezzaka bir mini konser vermiştim ardında da  bir Türk filmi bitirmiştim. Şimdiyse ayıcığımla dedikodu yapıyordum, hülya abla numanla alışverişe gittiğinden ona da mutfakta yardım edemiyordum ciddi anlamda delirmeme çok az kaldı.

Yalnız kalmayı çoğu zaman seven bir insan değildim, hatta bir ara dışarı çıkıp korumalarla bile konuşmaya gitmeyi düşünmüştüm daha sonra bu fikirden vazgeçip odamda ayımla vakit geçirmek daha makul gelmişti. Şu halime bak ya oturmuş bir ayıyla hemde adı rezzak olan bir ayıyla tüm günümü geçiriyorum. Ellerimi önüme açıp kafamı tavana doğru kaldırdım.

"Allahım sen ilk önce giray beye daha sonrada bana biraz akıl ver lütfen malum kendisi bu aralar bir tu..." duamı bölen kapımın birden açılmasıydı hızla kafamı kapıya çevirdim. Sinirden beni boğucak gibi bakan giray ve Mete çiftini görmeyi beklemiyordum elbette.

Bu küçük şoku atlayarak" napıyorsunuz ya insana bir kapıyı çalar. Ya müsait olmasaydım." mete yanıma yaklaşıp komidinin üstünde ki telefonumu eline aldı bense onu dikkatle izliyordum. Canım telefonumu havada sallayarak,

" bu telefon neden açılmıyor? Kaç kere aradım haberin var mı? "" ııı sessize almışım kalmış öyle ". Bu sefer giray telefonumu eline aldı ay inşallah düşürürde yenisini aldırırım 4 yıldır kullanıyorum artık değiştirme vakti geldi bence.

"  neden sessize aldın? Açmayınca başına bişey geldi sandık. " düşürmeden bana uzattı üzgünce telefonumu alıp" neden bu kadar korktunuz ki? Ayrıca korumalara sorsaydınız ya buraya kadar gelmenize ne gerek vardı ki? "mete giraya giray meteye mal mal bakmaya başladı cidden hiç mi aklınıza gelmedi be. Allah işte akıldan alıp tipe vermiş.

KÜÇÜK MUCİZEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin