İyi okumalar 💖
°
°
" ne gündü dimi?" gülümseyerek elimdeki küçük altın rengi kupaya bakıp " evet baya yorulduk ama" kupayı hafif yukarı kaldırarak salladım " değdi" gülerek bana bakıp tekrar yola çevirdi kafasını.
" açıkçası bu kadar hırslı olduğunu düşünmemiştim." kupama sarılarak " niye öyle diyorsun? Ne yaptım sanki?"
" ne mi yaptın? Yeşim az kalsın toprakla birleşicekti" tek kaşımı kaldırıp " ne o üzüldün mü?" " bir tık belki" " Giray!" beni sinir etmek için dediğini gayet iyi biliyordum ki kızmamdan sonra ki kahkahası da bunu kanıtlıyordu. "tamam sustum."
Arka tarafta oturan Mete ve Akın'a baktım aynadan. Akın telefonda oyun oynuyordu, Mete ise dalgın bir halde camdan dışarıyı izliyordu.
Mete'yi gördüğümde hızlıca Giray'dan uzaklaşıp neden geldiğini sormuştum o da bu günlük arkadaşının işini yaptığını birine çiçek getirdiğini söylemişti ama ben pek inanmamıştım. Benim ısrarımla yarışmanın sonuna kadar kalmıştı. Ben yarışmadayken çiçeği ne yaptı bilmiyorum. Belki de doğruydu söyledikleri, sadece bir rastlantıydı karşılaşmamız.
Çıkışta geldiği motor çalışmayınca Giray onu bırakmayı teklif etti. Şimdi de onu dükkana bırakıyoruz işte.
Giray dikkatle Mete'ye baktığımı fark edip beni dürttü. " pişt" "hıh?" " iyi misin?" kafamı sadece evet anlamında sallamakla yetindim.
Bu aralar pek Mete ile vakit geçiremiyordum daha doğrusu pek vaktimiz olmuyordu buluşmaya. Arkamı dönerek Mete'ye seslendim, sakince bana dönerek " efendim?" dediğinde gülümsedim " niye leylaya bağladın? "burnumun ucuna vurarak" uğraşma benimle " sırıttıp" Hadi hadi aramızda yabancı yok, niye bu kadar sessizsin "
Omuz silkerek" yorgunum sadece " tek kaşımı kaldırarak" neden yoruyorsun bu kadar kendini? " bıkkınca nefes vererek" sen peki neden bu kadar konuşgansın bugün? "
Elimde ki kupayı gösterip" kupam oldu, bu yüzden mutluyum. " bana göz devirerek" sana aldığım kupayı unuttun sanırım? " giray merakla" ne kupası " dedi, önüme dönerek heyecanla" en çok konuşan İnsan kupası " diyerek gülmeye başladım. Aynadan baktığımda Mete de az da olsa gülüyordu. Bu da bana yetmişti ta ki Giray'ın ortam bozan sorusuna kadar.
" Anlın nasıl? " bezgince Sırıtarak yola bakan Giray'a döndüm. Mete umursamazca " darp raporu almadığıma şükür et bence"
Cevabıyla gülerek başımı salladım. " İstersen seni bizim şirkette işe sokabilirim. Böyle bozuk motorla çalışmak zor değil mi? '' Mete boğazını temizleyerek" Arkadaşım yerine çıktım bugün. Zaten çalıştığım bir şirket var. "
" evet unuttun galiba .'' diyip konuşmaya dahil oldum. Giray sanki Mete'yi eziklemeye çalışıyor gibime geldi, tamam ikiside benden hoşlanıyor aralarında bir çekişme var bunun farkındayım ama Giray'ın bu sürekli insanlara üstten bakma huyu hiç hoşuma gitmiyor. Bunu onunla daha sonra konuşmam gerekiyor.
Giray' ın çalan telefonuyla arabada ki sessizlik bozulmuştu, arabayı sağa çekerek durdu telefonu eline alarak önce bana sonra da Aynadan arkada oturan Mete'ye baktı " sanırım gizemli kutunun sahipleri bulundu" heyecanla Mete'ye döndüm oda oturduğu yerden biraz öne gelerek Giray'ın elinde çalmaya devam eden telefonu gösterip " aç hadi" dedi merakla.
Bizi daha fazla bekletmeden telefonu açıp hoparlör tuşuna asarak hepimizin duymasın sağladı . " kardeşim, şu aradığınız kişileri buldum ama birisi şehir dışında manisa'da diğer ikisi istanbulda yaşıyor" " tamam sen adreslerini bana mesaj atarsın o zaman" " tamam atarım "" teşekkür ederim "" ne demek her zaman" giray telefonu kapattıp bize döndü " O zaman kendinizi hazırlayan uzun bir yolculuk olucak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK MUCİZEM
RomanceBir günde herşeyini kaybetmiş bir kadın diğer tarafta sadece kardeşine bakmaya çalışan bir adam ve onların yollarını birleştiren küçük bir mucize. Zamanla ikisinin arasında oluşan bağ onları da birbirine bağliyacak ayrılmalarına izin vermicekti.