" giray bey, heviin" hafif gözümü açıp bana seslenen numana baktım, sonrada bana sarılmış göğsünde uyuduğum giraya, yeni uyandığım için pek idrak edemedim sanırım geri kafamı onun göğsüne koyup sarıldım oda bana iyice sarıldı. Evet yeni uyandım uyku sersemiyim jeton anca düşüyor napabilirim.
Aniden kafamı kaldırıp uyuyan giraya baktım sonra numana " numan" " hevin, akın heryerde deli gibi seni arıyor sen bırakıcakmışsın sanırım" elimle anlıma vurup " tamam geliyorum ve bu sahne aramızda kalıyor" hafif gülümseyip başını tamam anlamında sallayıp içeri girdi.
Yavaşça girayı dürttüm " giray beeey" ses yok " giraaay beeey" gene ses yok öf bu adamda kış uykusuna yattı sanki " ayh giray bey kalkınsanıza" hafif kımıldayıp " hıhım" elini enseme koyup beni gene göğsüne yatırdı " sadece biraz daha uyumak istiyorum bu yüzden sus ve kımıldama beni rahatsız edicek bişey yapma kısacası"
Öküz = Giray...
Kesin ve net bilgi. Hayır benim işim gücüm var senin keyfinimi beklicem lan ben.
Tabiki de beklicem uykusunda rahatsız edilmiş bir boz ayı ne kadar sinirli olur tahmin bile edemezsiniz bu yüzden giray beyin uykusu bitene kadar beklicem mecbur.
Saçımı okşadı benim saçımı, noluyor be buna? " akını niye sen bırakıyorsun?" " şey ya.. Yağmurla tanışıcam birde çıkışta bize gelmesi için annesinden izin alıcaktım" elini saçımdan çekti " o zaman gidip beyefendinin ilk aşkıyla tanışalım" elini belimden çektiğinde hemen doğrulup uyku sersemi giraya baktım şaşkınca. " sende mi geliceksin?" rahat bir şekilde kalkıp gerindi " evet niye bu kadar şaşırdın ki? Kalk hazırlan hadi" mutfağın kapısından içeri girdi.
Bu adam çok kafamı karıştırıyor bir dakikası bir dakikasını tutmuyor. Gerçi erkek değil mi hepsi aynı göz devirip odama çıktım hazırlanıp aşşağı indim akın çoktan kahvaltısını etmiş kapıda girayla beni bekliyordu. Akın beyaz gömlek üstüne gri bir yelek giyinmişti altında siyah kot bu çocuk neden bu kadar tarz giyiniyor.
Kahve saçlarını aynı giray gibi hafif tarayıp düzeltmişti bak girayın saçı diyince o okulda ki öğretmenler geldi aklıma bi sinirlendim, Girayı kıskanmıyorum sadece çocukların yanında konuştukları şeyler yanlış bence.
Giray beni bir baştan aşşağı süzdü sonra " okula gidiceksin sadece bu kadar abartmana gerek yoktu." abartma mı? Üstüme baktım diz kapağının biraz üstüne gelen sade pudra rengi elbise, beyaz hafif topuklu ayakkabı mı abartı?
" bence gayet iyiyim" " evet bencede gayet iyi çok güzel olmuşsun " akına öpücük yollayıp elimi uzattım "hadi akıncım gidelim" elimi tutuğunda beraber evden çıktık giray arabasına binmeden önce güneş gözlüğünü takıp " ben bırakıcam sizi öğretmeniyle de konuşmam lazım beni çağırmıştı geçen" elimi belime koydum yelloza bak sen " siz gelmeyin ben konuşurum öğretmeniyle siz işinize gidin"
" hevin arabaya binin" arabasına binip çalıştırdı ümitsizce akına bakıp " bin hadi napalım" arabaya binip kemerlerinizi taktık.
Sakin ve sıkıcı bir yolculuktan sonra sonunda okula gelmiştik. Üçümüz beraber okula girerken süslenip püslenip gelen kadınları gösterip " hala abarttığımı mı düşünüyorsunuz?" " evet senin onlar gibi sırf birbirlerine hava atmak için süslenmene gerek yok her halinle güzelsin zaten"
Bir dakika o bana daha demin iltifat mı etti? Tövbe tövbe başımıza taşlar yağacak.
Akınla ben yağmurun annesinin yanına giray beyde akının öğretmeninin yanına gitti. Yağmurun annesi semre hanım gerçekten çok tatlı ve sempatik bir kadındı bayada güzeldi taş çatlasın 25 yaşındaydı gerçekten çok genç gösteriyordu. Konuşup izin aldıktan sonra bende akını sınıfına bırakıp Kenarda girayla konuşan kadına gözlerimi diktim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK MUCİZEM
RomansaBir günde herşeyini kaybetmiş bir kadın diğer tarafta sadece kardeşine bakmaya çalışan bir adam ve onların yollarını birleştiren küçük bir mucize. Zamanla ikisinin arasında oluşan bağ onları da birbirine bağliyacak ayrılmalarına izin vermicekti.
