Sabah erken uyanmıştım uyku tutmamıştı herzaman böyle olmazmıydı zaten sevdiğin insan ellerinin arasından kayıp giderdi birden ve sen hiçbirşey yapamazsın. Sana iyi gelen, senin yaralarını saran insan birden gider. Ne kadar kaybetmek istemesinizde gider işte kaybedersiniz. Akının gitmesini istemiyorum. Belkide sadece akın değildir mesele belki Giray...saçmalıyorum banane Giray'dan ya benim tek derdim akın. Yani Giray gitse ne olur gitmese ne olur. Keşke annem burda olsaydı acaba Giray'dan izin alıp onu ziyarete gidebilirmiyim. Neden olmasın ki hemen kalkıp üstüme düzgün bişey ler giyindim saçımı at kuyruğu yapıp telefonumuda çantama atıp odadan çıktım mutfağa indim direk tahmin ettiğim gibi uyanmış meyve suyunu içiyordu hafiften öksürdüm geldiğimi anlasın diye bana baktı "hayırdır sabah sabah" "şey ben sizden izin alıcaktım Bi yere gitmem lazım" "nereye?" "Bi yer işte" tek kaşını kaldırdı izin ver nolur ya "o yer neresi" "söylemek zorundamıyım""evet ben senin patronunum yani nereye gittiğini bilmem lazım "" annemin mezarına gidicem "" hee"diyip dikleşti "söylesene kızım sabahtan beri ne uğraştırıyorsun beni tamam git hatta Numan seni bıraksın" gülümsedim "teşekkür ederim ben kendim gitsem daha iyi olur" "peki sen bilirsin" hemen evden çıktım taksi durağına yürüdüm taksiye binip şöförle gidiceğimiz yeri söyledim tüm yol boyunca öylece dışarıyı izledim. Geldiğimizde parayı uzatıp taksiden indim hemen annemin mezarının yanına gittim "anne ben geldim" diyip gülümsedim gözlerim şimdiden dolmuştu. Mezarın kenarına oturdum "anne ben seni çok özledim saçımı okşamanı, kokunu, sana sarılmayı, sesini, bana yemek yapmanı ben yemeyince zorla hatta tehdit ederek yedirmeni " gülüp devam ettim "Ben neden hep sevdiğim insanları kaybediyorum anne, kime değer versem, kime kendimi alışırsam gidiyor ellerimin arasından kayıp gidiyor bense öylece arkasından bomboş ellerle bakakalıyorum." akan gözyaşlarımı silip burnumu çektim "Anne hani sen hep derdin ya masum Bi çocuğun yapamicağı hiçbirşey yoktur diye sanırım haklıydın her aman ki gibi. Akın benim. Küçük mucizem çok kısa bir süredir hayatıma girdi ama iyi ki de girdi diyorum. O kadar tatlı. Ki görmen lazım böyle çok Bilmiş şebek ya bildiğin. Ama gidicek abisi. Onu burdan bu şehirden bu ülkeden götürücek çok uzaklara. Abisi Giray Uyuzu işte illa Bi uyuzluk yapacak. Ben napcam anne hım şimdi burda olsan bana bir sürü nasihat verirdin.ama yoksun işte "Bi süre daha öyle orda oturup ağladım. Göz yaşlarımı silip ayağa kalktım" ben gidiyorum anne tekrar gelicem seni çok seviyorum"twkrar akan göz yaşımı sildim yürümeye başladım. Hafiften Bi başım dönünce yanımda duran çam ağacına dayandım gözlerimi açmakta zorlanıyordum karşıma baktığımda "Giray be.."diyemeden yere düştüm.
GİRAY'DAN
Hevin birden yere düşmüştü hemen koşup kafasını dizine koydum yanağına hafiften vurdum" hevin hevin iyimisin Allah kahretmesin ya "kucağıma alıp hemen arabaya doğru koştum arabanın kapısını açıp hevini oraya yatırdım bende hemen şöför koltuğuna oturup arabayı çalıştırdım. Hızlıca en yakın hastaneye sürdüm acilin kapısına gelince arabayı durdurup arabadan indim hevinin kapısını açıp kucağıma aldım kapıyı kapatıp hastanenin içine girdim "yardım edin" iki hemşire sedyeye geldiler hemşirelere biri "nesi var" "bayıldı birden bilmiyorum" "peki tamam" odaya aldıklarında ben girmedim dışarıda bekledim 15 dk sonra doktor çıktı odadan hemwn yanına gittim "nasıl oldu iyimi?" "yakınımısınız?" "evet" "tansiyonu düşmüş aç karnına sanırım üzücü bişey ler yaşamış böyle Bi şey oldumu" "yani" "anladım Bi kaç ilaç yazcam böyle durumlarda içsin üzülmek tansiyonunu düşürüyor dil altı vericem hemşire size söyler" "peki görebilirmiyim" "tabi uyanır zaten birazdan serumu bitsin çıkabilirsiniz" "saolun" odaya girdiğimde hemşireler de çıktı yanına gittim gözleri nasılda şişmiş kıpkırmızı olmuş saçını okşadım karşısındaki koltuğa oturup onu izledim hafif kımıldama ya başladı ve gözlerini açtı "neredeyim ben ya" "hastane odasındayız" bana baktı "Giray bey noldu niye burdayız" "bayıldın tansiyonun düşünmüş aç karna üzülünce çok normal doktor dil altı verecekmiş sana" "anladım" beni ne kadar korkuttu haberi yok tabi ondan böyle rahat tavırları. Telefonum çalınca cebimden çıkartıp ekrana baktım can arıyordu "efendim hayır gelmicem bugün işim var sanane oğlum hastanedeyim yok ya şey akının bakıcısı hevin hıhı hevin ismi ya can senin burda ne işin var çıkcaz birazdan akşam gelirsin o zaman konuşuruz hadi" telefonu kapatıp hevine baktım bana bitkin bir şekilde bakıyordu "serumu bitince çıkcaz. Gider bişey ler yeriz kendine gelirsin" "istemiyorum aç değilim" "açmısın diye sormadım" tam bişey diceksen ayağa kalktım "dışarıdayım ben hava alıcam 5 dk gelirim" bişey demesini beklemeden odadan çıktım. Onu orda görünce üzülmem normal mi. Bayılınca onu öyle yerde görünce aklım çıkmıştı kötü bişey oldu sanmıştım. Bahçeye çıkınca derin bir nefes aldım bu hastaneleri hiç sevmiyorum. O sırada 16 yaşında Bi oğlan oturmuş ağlıyordu yanına gidip oturdum elimi omzuna koyunca bana döndü "niye ağlıyorsun" "annem çok hasta ve benim elimden onu kurtarmak için hiçbirşey gelmiyor abi" "şşş ağlama gel buraya" çocuğa sarıldım sımsıkı geri çekilince "nesi var" "kanser abi ilaç tedavisi yapılmazsa ölücek ama ilaçlar çok pahalı ben hayatta ödeyemeyen o parayı üç. İşte de çalışsam olmaz yapamam" çeketimden kartımı çıkardım "al bunu" eline aldı "bune abi" "kartım yarın gel işe başla uygun Bi yer buluruz" "olmaz abi" göz yaşlarını silip kartı geri uzattı "aslanım annenin yaşamasını istiyormusun" kafasını salladı "eee o zaman" "saol abi" bana sarıldı bende ona ayrılınca "annemin yanına gidiyim yalnız bıraktım kadını" "tamam benim yerime ellerinden öp" "öperim abi" sevinçli sevinçli içeri girmişti. Ahh ahh ben kaybettim acısını bilirim sen böyle bişeyi yaşama bari.
HEVİN'DEN
Girayın yaptığı şey o kadar güzel birşeydi ki bu gözlerimin dolmasına neden olmuştu yanına gidip oturdum bana baktı kaşlarını çattı "senin yukarıda dinlenmen gerekmiyor mu?" "serum bitti indim bende" anladım anlamında kafasını salladı ne kadar merhametli Bi insan ama hiç belli etmiyor belli etmesi için sarhoş olması lazım gene sanırım merhametli uyuz seni. "ne bakıyorsun öyle yüzümü eskitceksin" hemen kendimi toparladım "ne sana bakcam be" "burdan öyle gözüküyor ama" "Allah Allah nasıl gözüküyor ordan" bana döndü "böyle dikkatli dikkatli bakmalar hafif gülümseyerek hemde aşık mı oldun sen bana" "çüşş şey yani yok daha neler saçmalamayın lütfen" "hıhı" güldü "gidelim mi artık" "olur" kalkıp yürümeye başladı bende kalkıp peşinden gittim arabaya binince direk eve gittik. Evw girince "sen yatağına dinleniceksin bişey ler göndericem ye onları" "tamam" tüm gün odamdaydım dinlendim iyi gelmişti aslında akşam saat 9 gibi aşağı indim tam salona geçicekken kapı çaldı "ben baktım" diye bağırdım kapıyı açtığımda öylece kalmıştım. Ne işi var bursa bunun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK MUCİZEM
RomanceBir günde herşeyini kaybetmiş bir kadın diğer tarafta sadece kardeşine bakmaya çalışan bir adam ve onların yollarını birleştiren küçük bir mucize. Zamanla ikisinin arasında oluşan bağ onları da birbirine bağliyacak ayrılmalarına izin vermicekti.