KÜÇÜK MUCİZEM

3.BÖLÜM

Bana baktı "ya bunun kız arkadaşıyla yakalandım" dediğinde hayretle ona baktım "ve bunu bu kadar rahat bir şekilde söyleyebiliyorsun birşey demiyorum artık sana can piçlikte bu kadar aştığını bilmiyordum öğrendiğim iyi oldu" "niye öyle diyorsun abi ya napiyim o kızla öyle ilişkiye felan giremedim kirletemezdim o kadar saftı ki bunun arkadaşı kaşını duruyordu bende kaşıyim derken yakalandık" sinirli Bi şekilde güldüm "aldatmanın bahanesimi olur gerizekalı o kadar safsa niye üzüyorsun kızı" "amaaan birşey olmaz ya hallederim alırım gönlünü" "saf olduğu kadar gurursuz olamaz herhalde" dediğimde "Giray abartma laflarınada dikkat et" "he sen kızı aldat hemde arkadaşıyla sonra ben mi laflarıma dikkat ediyim can" oturduğu sandalyeden kalkıp bişey demeden odamdan çıktı tabi yediği bokları suratına vurunca ağrına gitti piçin can böyle beyaz tenli benim kadar olmasada ortalama boylara kahverengi gözlü saçlarını hergün üşenmeden yapan birisiydi genelde açık mavi takım giyiyor zevksiz siyah varken mavi ne gerçi mavide güzel ama açık mavi ne ya hergün saçını yapması ben yataktan kalktığım gibi geliyorum saçlarımı yapmadan adam uyanır uyanmaz saçını tarıyor kole sürüyor işsiz. Bak gene sinirlendim allahtan öyle bu çocukla arkadaşlık durumum yok yakın değilim yoksa iki güne boğazlarım ben bunu allahım uğraştığım şeylere bak ya içeri girip masama oturdum acaba hevin hala ağlıyor mu yok be kaç saat oldu o kadar ağladığını sanmıyorum Bi arasam mı hülya ablayı saçmalama Giray ya sanane ondan ağlıyorsa ağlasın hem ben niye onu düşünüyorum şimdi dosyalardan birini alime alıp incelemeye başladım

Hevinden

Odadan çıkıp hülya ablanın yanına indim "abla napıyor sun" "iyiyim tatlım akşam. Yemeği hazırlıyorum sen nasılsın" "iyiyim" "eminmisin" "eminim" o sırada telefonum çaldı "pardon abla" gamze arıyordu "efendim iyiyim nasıl oliyim sen hımm işteyim dün başladım ya gerçekten mucize gibi aynen olur tamam ben sana konum atarım görüşürüz." konumu atıp hülya ablanın yanına döndüm "abla Bi arkadaşım gelicek te sıkıntı olmaz dimi fazla durmicak zaten" "yok güzelim girayın daha gelmesine çok var gelsede bişey diyiceğini zannetmiyorum" "fazla durmaz zaten yardım ediyim mi" "olur şu domatesleri doğarayabilirsin" dediğini yapıp domatesleri doğradım kapı çaldığında "ben bakarım" diyip koşarak kapıyı açtım "gamze hoşgwldin"gmze uzun boylu Bi kızdı esmer yada buğday tenli tam karar veremedim. Şuan neyse 1.77 var boyu yüzü gerçekten çok güzel saçlarını beline kadar uzanıyordu, iyi uzatmış valla kumral saçlı insanlar hep hoşuma gitmiştir ben kahverengi saçlı olduğum için. Gözleri böyle çok hoş bir yeşildi ten rengine çok uyumluydu he birde ne giyse yakışıyor. "hoşbuldum kızım burası efsane varya" diyince güldüm arkasını dönüp numana baktı "efsane yani" diyince numana döndüm oda gamzeye bakıyordu "hayırdır noluyo" dediğimde bana döndü birden yüzü kızarmılrı "hiiiç" "gel geç içeri" içeri girdiğinde mutfağa götürdüm onu hülya ablayla tanıştırdı derken "ya şu dışarıdaki kimdi" hülya ablayla birbirimize bakıp geri gamzeye baktık hülya abla "Numan şöför" "hımm Bi şöför için fazlasıyla iyi" "Hıı öyledir ben doğurdum aynı ben" diyip kahkaha attı o öyle diyince bende güldüm gamze şok olmuştu doğal olarak Numan böyle uzun boylu kara kaşlı kara gözlü bir çocuktu gamze haklıydı. "annesiyim ben" dediğinde gülmemek için kendimi zor tuttum "hıııı anladım" "gamze hadi gel odama çıkalım hülya ablada rahatça yemek yapsın" "olur kolay gelsin" odaya çıkınca oturup kahkaha attım "gülme hevin" "kız numanamı göz koydun" "göz koymadım yakışıklıymış dedim sadece" "bahçede noldu" "şey ben bahçeye girdim numanda beni görünce öyle göz göze geldik buyurun kime baktınız felan hevin baktım ben dedim he içerde o dedi teşekkür edip gülümsedim birden çok güzel gülüyorsun dedi ben öyle kaldım Bi kızardım ben hevinin yanına şey ediyim dedim oda benle dalga geçerek hııı siz Bi şey edin dedi öyle yani "güldüm" ayyyy hevin ya çok tatlı gülüyor ama "" gamzeeee kendine gel "" kendimdeyim zaten "" belli" Bi süre daha öyla havadan sudan konuştuk gamze gittikten sonra enim. Küçük mucizem eve geldi "oooo küçük bey gelmiş" "hevinin ablaaaaa" diyip bana sarıldı "hadi üstünğ değiştir aşağı gel" "tamam diyip koşarak yukarı çıktı kapı zili çaldığında açtım Giray bey geldi sanmıştım ama onun yerine yaşlı Bi teyze gelmişti" buyurun hanfendi kime bakmıştınız "" sen yenimisin burada? "" ııı evet "" anladım " diyip beni süzdü" hülya abla geldi "hevin kim geldi kızım aaaa sultan hanım hoşgeldiniz" "hoşbulduk kızım" ben kapıyı iyice açıp "buyurun dışarıda kaldınız" dediğimde gülümsedi içeri geçti çantasını aldı hülya abla bana elini uzattı hülya ablaya baktım öpücük attı okey anladım hemen elini öpüp anlına koydum "hıh aferin kızım sana adetleri de biliyor Giray geldim" "yok daha gelmedi" "ara hemen gelsin" dedi bana kafamı salladım içeri geçti "hülya abla o uyuzu ben aramam sen ara" "uyuz mu" diyip güldü "tamam ararım ben" diyip mutfağa geçti akın aşağı yanıma geldiğinde "çizgi filim izleyelim hadiii" gülüp saçlarını karıştırdım "tamam hadi" salona geçtiğimiz o gelen yaşlı kadın yani sultan hanım buradaydı akın onu görünce koşarak "babaanne" diyip kadının kucağına zıpladı demek babaannesi "oyyyy benim yakışıklı oğlum" diyip yanaklarından öptü yaşlı dediğime bakmayın kendine baya iyi bakmıştı kadın "bananne bu yeni dadim hevin abla" beni o minik parmağıyla gösterdi "hımm demek adın hevin" "evet efendim" "bende sultan Giray ve akının babannesiyim" "tanıştığıma memnun oldum efendim" hülya abla geldi "sultan hanım Giray yarım saate evde olurmuş" "tamam hülyacım" "ben sofrayı hazırlamaya yavaş yavaş başlıyorum" "tamam" "Akın ödevlerin varmı tatlım" "ımmmm" ellerini çenesine koyup düşünüyormuş gibi yaptı o ellerini yerim senin "evet bugün s harfini öğrendik onunla ilgili şeyler verdi öğretmen" "tamam abin gelene kadar onu yapalım senle olur mu?" "olur hadi yapalım" sultan hanımın kucağından inip yanıma geldi "hevin sen biraz dur burada akıncım hadi sen yukarı çık hevinde birazdan gelir" "tamam bekliyorum yukarıda" "otur kızım" karşısındaki koltuğu gösterdi koltuğa oturduğumda sözüne başladı "Akın sana baya ısınmış bu beni gerçekten mutlu etti annesi ve babası olmadan büyümek onu gerçekten çok zorladı kaç tane bakıcı değiştirdik bilmiyorum hepsini türlü yaramazlıklarla kaçırdı o bakıcılara verdiğimiz paralarla üç tane ev satın alırız" diyince ikimizde güldük."ona iyi geliyor gibi görünüyorsun" "aslında o bana iyi geliyor diye biliriz ben 1 hafta önce annemi kaybettim annem hep ölenle ölünmez derdi halıda zaten ben hayatıma devam etmeliyim derken akın çıktı karşıma iyiki de çıktı onun sayesinde bu kadar çabuk topladım kendimi" bana gülümsedi amaböyle şevkatle gülümsedi "bunu duyduğuma sevindim hadi ufaklığın yanına çık sabırsızdır o" "peki efendim" yukarı çıktığımda ödeve başlamıştı bile sabırsız cüce

Giray dan
Babannem bize geldiği için erken çıktım şirketten eve geldiğimde babaannemin elini öptüm "hoşgeldiniz sultanım" "hoşbulduk yavrum yeni bakıcı bulmuşsun" ona öylece baka kaldım "hııı öyle oldu" kaşlarını çattı "hayırdır bu ne sıfat böyle sıfatsız" diyince güldüm bana hep sıfatsız derdi "boşver sen şimdi beni sen nasılsın asıl" "ben iyiyim yavrum sizi özledim Bi gelip göriyim dedim" "iyi yapmışsın güzellik" yanağından makas aldım güldü birden bağırarak akın ve hevin geldi ellerinde kılıçlarla "leydi Anka bu sefer benden kurtulamicaksın" "hiç sanmıyorum sabırsız cüce" "yaaaa ama hevin abla benim ismim o değil ki"güldü" tamam özür dilerim kara şövelye "" hıh o benimismim "diyip hevinin kılıcın vurdu" odada oynayın şu oyununuzu "diye bağırınca ikiside bana baktı" hııhhh kötü adamımız huysuz dev de gelmiş " dedi hevin bannanem o öyle diyince güldü" hevin "dedim sinirli bir şekilde" leydi Anka huysuz dev benim adım "benimle dalga geçiyor öylemi tam ağzımı açtım bişey dicektim hülya abla geldi" hadi sofra hazır "" hadi akıncım kılıçları ı bırakıp yemek yiyelim seni bilmem ama ben kurt gibi açım "Akın zıplayıp" bendeeeee"o normalde pek yemek yemezdi şaşırtmıştı beni valla biz masaya oturduktan sonra iki yaramaz da sonunda gelmişti Babannem "eller yıkandımı" "evet mis gibi oldu dimi ellerimiz" Akın gülümsedi "evet" yemeğimizi yerken can aradı beni Allah Allah "müsaadenizle" diyip masadan kalktım "efendim can" "şu geçen ayki kazanç bordrosu nerede" "bende bugün eve getirdim" "benim ona ihtiyacım var" "gel al o zaman" "tamam geliyorum 20 dkya oradayım" diyip kapattı öffff öffff geri masaya oturdum sultanım bana baktı "can aradı dosya sordu da" ben can diyince hevin bana baktı yüzü düştü sanki yada bana öyle geldi.

Acaba o can bu can mı? Tamam itiraf etmek gerekirse saçma bir soru oldu ösmxlslözmz