4.Bölümün devamı

537 63 3
                                    


Bölümün şarkısı-Devlerin Aşkı(media)

-Cihan-

'Rabia için her iki cihanda da Cihan'dan başkası yoktu.Cihan içinde öyle.Cihan tehlikeli bir adamdı.Evet kötü işleri vardı.Onun da aynı Zeren gibi sivrilmiş taşa dönmüş bir kalbi vardı.Cihanın o taştan kalbini yumuşatan tek bir sığınağı vardı,Rabia.Cihan her şeyden her kezden çok seviyordu Rabiayı.Henüz 17 yaşındaydı Rabia Cihan ona aşık olduğunda. 7 yaş vardı aralarında. Bu yüzden korkuyordu ona açılmaktan.Zamanla tanıştılar, görüştüler, birbirlerine olan duygularını anladılar,sevdiler hatta bunlar yetmemiş gibi birde aşık oldular.Dillere destandı o ikisinin aşkı. Her kez onları söyler onları konuşur, kıskanırdı. Ama her şeyleri bu kadar saf ve güzel olmasına rağmen kavuşamadılar.Fakat bu birbirlerinden vazgeçtikleri anlamına gelmezdi.Onlar daha bekarken Rabia Cihanın kadını olmuştu zaten.

Bir zaman sonra onlar kavuşamayınca Rabia evlendi. Rabia evlenince Cihan her zamanki gibi kalbini sürgün edip üzerine kapılarını ardına kapattı ve oda mantığa dayalı bir evlilik yaptı. 

 Cihanın karısı iyi niyetli bir kadındı. Ayrıca kocasına aşıktı da Elvan .Rabia'nın kocası da aynı Cihan gibi yıllar öncesinden vurgundu Rabia ya.Rabia zaten anne ve babasının baskısı yüzünden evlenmişti Erkanla. Erkanın yanında Rabia deyince akan sular dururdu. Erkanın ki aşktan öte bağımlılık saplantı gibi bir şeydi.

 Cihan Rabiayı koruması için bir adam takmıştı peşine. Peşine taktığı adamın her keze karışma hakkı vardı fakat sadece Erkana yoktu. Çünkü Cihan Erkanın Rabia yı ne kadar sevdiğini biliyordu.Ona zarar vermeyeceğine emindi.

 Bir gün Cihana bir telefon geldi. Rabia öldü dediler. Kanlar içinde dediler. Cihan koşarak çıktı evden hemen. Arkasından gelen oğlunu hiçe saymıştı şuan Rabia'dan başka bir şey düşünmüyordu, düşünemiyordu. Arabasına atladı ve Rabia'nın çalıştığı sağlık ocağının yolunu tuttu.

 Genç adam sağlık ocağına ulaştığında yerde her yeri uğursuz sıvıya bulaşmış sevdiğini gördü.Cihan elini Rabia'nın nabzına koydu. Atıyordu. Bir ana hiç yapmadığı bir şeyi yaparak umut etti. 'Olsun' dedi içinden 'olmalı.Bu şekilde kapatamaz gözlerini'de.Baş ucuna oturdu gözlerindeki yaşlar dolmuştu hatta taşmıştı bile 'Gitme Rabia' dedi hıçkırarak. 'Gitme ne olur beni karanlığımda tek bırakma. Sen bana ait olan tek ışıksın. Huzur bulduğum tek limansın. Sen benim haneme doğan tek güneşsin.Gitme güzel gözlüm.Bırakma terk etme beni sensizliğe.Senden başkasının bakamam gözlerine bu kadar güzel.Ben kimseyi sevmedim seni sevdiğim kadar. Yaşa be ömrüm. Yine bak gözlerimin içine kıskançlıkla, yine utandığın da kızar. Söz yaşarsan kırmızı rujda sürmene izin vereceğim. Yeter ki sen gitme.Bırakma beni sensiz bu kurak topraklarda.' dedi ağlayarak sitem ve umut dolu kelimelerle.

 Birden gülümsediğini gördü Cihan Rabia'nın. Ellerini sıkıca tutan Cihana güçlükle 'Sen benim en karanlık yanımsın Cihan' dedi.Rabia kapadı gözlerini fakat tuhaftı ki hala gülüyordu.

 'Sen en son anında bile gülüşünü eksik etmedin ya. Ben daha başka ne isterim Rabia'm' dedi son hıçkırıklarında.

 O gün o gülüşü gördü ya cihan bir daha gözünü indirmedi o noktadan. Bir daha değiştirmedi baktığı o noktayı. Gülüşünü unutur diye hiç kımıldamadan 6 yıl boyunca aynı noktaya baktı.Sanki hala karşısında Rabia varmış gibi aynı noktaya acı bir gülüşle bakıyordu.

 Bir gün rüyasında gördü Rabiayı.''Seni özledim Cihan.Bak sana geldim . Ben sana her gün geliyorum.Artık senin de bana gelmen gerekmez mi? Kokusuna aşık olduğum adam.Neredesin kokunu özledim.Gülüşüne dünyaları yaktığım adam neredesin gülüşünü özledim. Ben içinde sen olan her şeyi özledim.Neredesin Cihan?''

''Buradayım Rabia'm. Bak gitmedim tam karşındayım işte. Gel güzelim tut elimi.Hadi sarıl bana.Ne olur mahrum etme beni kokundan.''

''Yapamam Cihan.Sen bana gelmeden ben sana gelipte dokunamam.Sarıp sarmalayamam seni. Çekemem kokunu içime öyle güzel gülemem sen yokken. Gel Cihan. Benden seni eksik etme.''

''Geliyorum Rabia. Eğer ölümse bizi kavuşturacak. Eğer o ölümüm içinde senin adın varsa ölümün en tatlı halini yaşarım ben.Bırakmam seni. Değil cennete cehennemde bile sen varsan hiç bir ateş senin yanındayken yakmaz beni.''ve rüyasından dehşet içinde uyandı Cihan. Neydi o gördükleri. Nasılda içten aşıktı hala ilk günkü gibi Rabia ya.

Düşündü biran. Önce kalktı kapıyı kapattı Rabia'ya kavuşmak için. Sonra odasında bulunan çekmeceden kağıt ve kalemi aldı oğlu Ecevit'e bir mektup yazdı.Mektubu ve defteri masanın üstüne koydu.İlaç masasının üstünde bulunan cam sürahiyi aldı ve fazla güç kullanarak yere fırlattı. İlk gördüğü en büyük parçayı eline aldı bileğindeki damarının üstüne yerleştirdi, bastırdı ve''Geliyorum Rabia geliyorum ışığım. Gel al beni bak senin için herşey'' dedive kan kaybettiği için tebessüm eşliğinde kapadı gözlerini cihan. 6 yıldır ilk kez bu kadar mutlu olduğunu hiss etmişti genç adam. İliklerine kadar yaşadı ölümü Cihan. Her kan kaybettikçe biraz daha yakın hiss ediyordu kendini Rabia ya.'

-—————————-

Oy+Yorum.

Ask.Fm:SudeYasar470 

İnstagram: Zeynepysr3


AVAREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin