Bölüm-19-Şehitler İçin Özel

261 23 8
                                    

Zeren Soysal Kaplan'ın ağızından;

Kapının çalınma sesiyle koşarak kapıya bakmaya gittim. Nerden bilebilirdim ki içimdeki sıkıntı sebebinin geldiğini.

Kapıyı açmamala karşımda otuzlu yaşlarında rütbesinden anladığım kadarıyla subay olan başı yere eğik olan adama baktım.

"Buyrun?" dedim. O sırada Ecevit duştan çıkıp yanıma gelmişti.

"1995 doğumlu Eftal Berke Kaplanın ailesi değilmi?" diye sordu adam. Suratında kendini belli edemeyen bir hüzün vardı.

"Evevt buyrun." dedi Ecevit. Son anda aklıma geldi... Olamaz değilmi.

"Sus." dedim karşımdaki subaya.

"Kurbanın olayım sus söyleme." dedim titreyen sesimle. Gözlerim dolmuş hatta taşmıştı bile.

"O kaldıramaz bunu." dedim ağlayarak.Karşımdaki subay sonunda bırakmıştı gizlediği hüznü oda ağlamaya başladı.

"Ne oldu?" dedi Ecevit tedirgince. Benim ağladığımı görünce oda anlamıştı kötü birşey olduğunu.

"Biri bana açıklama yapsın." diye sesini yükselti. Subay kendini toparlamaya çabaladı.Öne eğik başını dikleştirdi. Omuzlarınıda dik tutuktan sonra gözleri Ecevitle buluştu.

"Gönüllü Komando Eftal Berke Kaplan dağda cesurca savaşarak şehit düşmüştür. Başımız sağolsun." dedi sonlara doğru ağlamaya başlamıştı yine.

"Vatan sağolsun." dedi Ecevit ağlayarak.Birden dayanacak gücü bulamadı ve yere çöktü Ecevit.

"Kardeşim." dedi sadece başka söz çıkmadı ağzından. Yanına çöküp bende ağlamaya başladım ecevitin. Omzuna sarılmıştım o an.

"Abi ne oluyor burada?" dedi Rabiya. Yanında Suzanda vardı.

"Hayır!" diye bağırdı suzan. Hiç duraksamıyordu yüksek ses tonu;

"Hayır hayır hayır! Ne için buradasınız? Ne işiniz var? Siktirin gidin!" diye bağırmaya devam etti.Rabiada olanların farkına varmış olacak ki o da ağlamaya başladı. Aynı zamanda duvardan destek alıyordu bir eliyle diğer eliylede göğüsünü bastırıyordu.

"Söylesene komutan okyanus gözlüm için mi buradasın?!" hem bağırıyor hem komutanı yumrukluyor hemde ağlıyordu Suzan.

"Susma söyle hadi okyanusum için mi buradasınız?" subay dayanamayıp biran sarıldı Suzana. Suzanın gücü tükenmişti belliki. Başını subayın göğüsüne yasladı.

"Okyanus gözlü adam olmadan bu gereksiz kız boş boş yaşayıpta ne yapar komutan Söyle!" dedi. Söyle derken bağırmıştı sadece.

Bu gün kızlar bize gelecekti. Bir hafta sonra Berke izine gelecekti bu yüzden hep birlikte gidip onun evini temizleyecektik.

Birazdan Esma ve Nefeste burada olur.

"Tamam." dedim elimi Ecevitin yanağına koyarak.

"Dik dur güçlü dur! Abisin sen. Sen güçlü olmazsan kim güçlü olur ha? Hadi kalk ayağa." dedim. Elinden tutup ayağa kaldırdım Eceviti. Ecevitin gözlerindeki yaşı sildim. Kocaman iki cüsseli adam -Ecevit ve komutan.- küçük çocuklar gibi ağlıyorlardı. Ecevitin boynuna doladım kollarımı.

"Olmaz." dedi Ecevit hıçkırıkları arasında.

"O da ölemez. O da beni bıraktıysa ne yaparım Zeren?"

"Tamam kendini bırakma." dedim bende ona.

"Ne oluyor burada?" her gelen aynı soruyu soruyordu fakat bu sefer soran cevap vermeye en çok korktuğumuz kişiydi. Nefes'di...

AVAREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin