Apartmanın kapısına geldim. Derin bir nefes alıp kapıyı açtım. Rüzgar karşı apartmanın duvarına yaslanmıştı.
Halinden anladığım kadarıyla gerilmişti. Kol saattine bakıyordu. Of çekip duruyordu. Bu haline tebessüm ettim. Gelmeceğimden korkuyordu sanırım
Yanına yaklaştım telefonuna baktığı için beni görmüyordu. "Hadi küçük hanım. Gelmicek misin?" Diye mırıldandı Rüzgar.
Yalandan öksürdüm. Rüzgar kafasını kaldırıp bana baktı. Beni baştan aşağı süzdü. Bir şeyler mırıldandı. Gözlerime baktı. Tebessüm etti.
"Gelmiceksin sandım."
"Ama geldim. Hadi gidelim Alya'lara bekletmeyelim."
Olumlu anlamda kafa salladı Rüzgar. Yürümeye başladık. On dakika kadar yürürdük. On dakikadır ikimizde çıt çıkarmamıştık.
On dakikanın sonunda taksi bulmuştuk. Taksiye adresi verdi Rüzgar. Taksi gitmeye başladı. On beş dakikanın sonunda bi kafe gibi bir yere geldik.
Taksiyi tam ben ödücekken Rüzgar ödedi. Taksiden indik. Rüzgar'la kafe gibi olan yere yürüdük. Tam kafe sayılmazdı. Camı yoktu. Kapının yanında ki duvarda buranın adı yazıyordu.
Kapıda bir adam vardı. Yanına gittik. "Kimsiniz?" Adamın sorusu ile Rüzgar'a döndüm. "Bizim arkadaşımlarımızın bir arkadaşının doğum günü varmış. Biz arkadaşılarımızın +1 olarak geldik." Dedi Rüzgar.
Olumlu anlamda kafa salladım. Adam elinde ki tablette baktı. "İsimleri nedir arkadaşlarınızın?" Diye sordu adam. "Alya Çelik ve Berk Ulus." Dedim gergin bir sesle.
Adam tablette sonra bize baktı. "Aysun Karataş ve Rüzgar Yıldırım. Doğru mu?" Adamın sorusuna olumlu anlamda kafa salladık.
"Girebilirsiniz. İyi eğlenceler." Dedi ve kurdeleyi çekti. Ben önden Rüzgar arkadan yürümeye başladık.
Sesli bir müzik çalıyordu. Koridorun sonuna geldiğimizde kapalı, renkli ışıklı, sesli müzikli ve kalabalık bir yere geldik.
Uzun ince masalar ve uzun ince sandalyeler vardı. Deri koltuklar vardı. Rüzgar'la bir birimize baktık.
"Ayyy! Gelmişsiniz!" Dedi Alya heyecanla. Tebessüm ettim. "Geldik geldikte şey biz hediye almadık. Sorun olur mu?" Diye sordum.
Alya sırıttı ve "Merak etme hiç sorun olmaz. Zaten senin gelmen bence onun için en iyi hediye."
Anlamamış gözlerle ona baktım. Berk'te sırıtıyordu. "Anlamadım?" Dedim anlamaya çalışarak. Gelen sesle Alya'ların arkasında ki kişiye baktım- "ÇINAR?!" "AYSUN?!"
Aynı anda bağırmıştık. "Hadi ama offff!" Diye mırıldandı yanımda ki Rüzgar. Onu bir tek ben duymuştum. Çınar'a baktım. Kocaman gülümsedi ve "Gelceğini düşünmemiştim. Sürpriz oldu. Ama sanırım en güzel doğum günü hediyem oldu."
Çınar'ın dediği şeyle Alya'lara bakış attım. Çınar'ın doğum günüydü bu gün! Çınar'a baktım ve "İyi ki doğdun Çınar." Diyerek gülümsedim. "Doğum günü hediyesi alamadım kusura bakma. Zaten Alya ve Berk zorla getirdi beni. Doğum günün olduğunu bilmiyordum. Bende yeni öğrendim."
Çınar kocaman gülümsedi ve "Hmmm o zaman telefi etmek için bir şey yapman gerekiyor." Dedi Çınar. "Ne yapmam gerekiyor?" Diye sordum merakla.
Çınar güldü ve "Benle dans etmen gerekiyor!" Diyip konuşmama izin vermeden elimden tutup çekmeye başladı. Dans pistine gelmiştik.
Çınar gözlerime bakmaya başladı. Bana yaklaştı. Sıcak nefesi kulağımdaydı. "Çok güzel olmuşsun.." fısıltı tonunda konuşmuştu. Geri çekildi Çınar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizim Apartman -Düzenlenecek
Novela Juvenil| DÜZENLENECEK | | Yazın bölümler kaldırılıp tekrar düzenlenecektir. Şimdi okuyanlara klişe ve cringe gelmesinin sebebi budur. Eğer cringe ve klişe olmamasını istiyorsanız yazdan sonra okumanızı tavsiye ederim. -essy -09.04.23 Nefretleri aşka döne...