"𝑆𝑢𝑐̧𝑙𝑢𝑙𝑢𝑘"

185 99 46
                                    

~Aysun~
Birden başım döndü ve gözüm karardı...... Durdum, bayılacak gibiydim. "Aysun? Aysun iyi misin?" Diyen ses Rüzgar aitti.

Elini tutup sıktım. "Rüzgar......İyi değilim." Mırıldanma tonunda çıkmıştı sesim. Tüm gücüm gittikçe azalıyordu sanki....

İ-iyi olmalıydım! Alya ve Berk çok mutluydular ve şimdi bayılmamalıydım! Olmaz! Derin bir nefes aldım. Gözlerimi açtım.

Rüzgar'ın meraklı ve endişeli gözleri ile karşılaştım. Gülümsemeye çalışırken konuştum.

"İ-iyiyim Rüzgar. Birden başım döndüde." Dedim. Rüzgar kuşkucu bir şekilde baktı. Tebessüm ettim.

"İyiyim gerçekten. Sadece biraz elini tutarak yürüsem. Yine başım döner falan, bayılmayayım."

Rüzgar tebessüm etti. Bu onun için evet demekti. Yürümeye başladık. Sohbet etmeye başladık beş dakika sonra Alya'lar bir kafenin önünde durdu.

Yanlarına gittik. Alya kafasıyla restoranı gösterdi ve "Girelim mi? Güzel bir yere benziyor." Dedi gülümseyerek.

Rüzgar'la bir birimize bakıp güldük. Bura doğum günü sürprizini yaptıkları gün ilk gittiğiniz ve beğenmediğimiz restorandı.

"Bence girmeyelim. Sıkıcı bir yere benziyor." Dedi Rüzgar. Başımla onayladım. "Peki! Şura!" Dedi Berk ve başka bir restoranı gösterdi.

Alya ile hep gittiğimiz bir yerdi. Kabul ettik. İçeri girip bir masaya oturduk. Rüzgar yanıma Alya karşıma Berk'te çaprazıma oturmuştu.

Menüye bakmaya başladık. Yemekleri sipariş ettik. Sohbet ediyorduk. 15 dakikanın ardından yemeklerimiz geldi.

Yemek yerken sohbette devam ediyorduk. Hepimiz mutlu ve keyifliydik. Ta ki Berk'in o sorusuna kadar....

"Aysun sen bu gün konferans salonuna niye geç geldin?"

Bir şey demeyip kafamı yere eğdim. Yemeğimi yemeye devam ettim. Birazdan.....Birazdan iyi şeyler olmucaktı....

"Aysun kalabalık alanlarda nefes alamıyor. Kesik kesik alıyor ve nefes darlığı çekiyor. Merdivenlerden inerkende kalabalıktı ya. O yüzden." Dedi Rüzgar.

Alya'nın durup kızgın bakışlarla bana baktığını tahmin edebiliyordum. Kafamı kaldırmıyordum! Gerilmiştim....

"Aysun! Sakın! Sakın ilaçlarını içmeyi bıraktığını deme!"

Alya'nın sesinde sinir vardı. Rüzgar ve Berk'in bana anlamamış bakışlarla bana baktığını tahmin edebiliyordum. Ama kafamı kaldırmıyordum...

"Ne ilacı?!" Diye sordu Rüzgar. Benden cevap bekliyordu. Ama ben konuşucak kelime bulamıyordum...

"Aysun'nun astımı var! Küçüklüğünden beri. Doktora gitti, bir ay sonra geri gel dedi! Aysun bana gittiğini dedi ama gittiğine pek emin değilim!"

Alya'nın sesinde sinir ve öfke vardı. "Bi dakika bi dakika! Aysun, senin astımın var! Doktora gittin ve astım spreyini verdi sana! Ve sen spreyini kullanmıyor musun! Üstüne üstlük doktora gitmedin mi sen?!"

Rüzgar'ın sesinde ki hayal kırıklığı ve öfkeyi anlamamak imkansızdı. "Ve üstelik astımının kötü olcağını bile bile!" Diye çıkıştı Berk.

"Kafanı kaldır Aysun! Madem ilaç içmedin, doktora gitmedin neden yaptın? Neden içmedin ilacını? Neden gitmedin? Astımın var ve ilaçlarını kullanmıyorsun! Neden? Bari bu sorularımıza cevap ver!" Diye çıkıştı Rüzgar.

"İçmek istemedim çünkü herkes bana farklı davranıyordu. Ben en sevdiğim kokuları bile yok ediyorlardı. Bende belki ilacımı bırakırsam, astımımı yok sanarsam unuturlar diye düşündüm."

Bizim Apartman -Düzenlenecek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin