"𝐾𝑜𝑟𝑘𝑢.."

178 100 29
                                    

Yaklaşık bir buçuk saattir uyuyordu Rüzgar. Uyandırmaya kıyamandığım için kendinin uyanmasını bekliyordum. Saçları ile oynuyordum.

Saçları da onun gibi kokuyordu. Ve ben saçlarını dağıtıkça havaya onun o güzel kokusu yayılıyordu. Ve bu kokuda sonsuza dek kalabilirdim...

Aslında biraz gerilmiştim çünkü Rüzgar yarım saattir h-hareket etmiyordu. Ellerimi saçlarından çektim. Yanağına dokundum ve dokunduğum anda ellerimi geri çektim.

B-bu gibiydi! T-teni buz g-gibiydi. A-aynı Emel'e araba çarptığım da son kez dokunduğum gibi. Elimi geri yüzüne değdiridim.

"Rüzgar.....Uyan!"

Sesim kısık çıkmıştı ama Rüzgar haraket etmedi. Hayır! Hayır! Hayır! Rüzgar'ı dürttüm ve "R-rüzgar! Uyan!" Diye kekeledim.

A-ama Rüzgar u-uyanmadı! "R-Rüzgar!
U-uyan!" Dedim onu dürterek. Göz yaşlarıma hakim olamıyordum! H-hayır! E-Emel'imi kaybettim! Rüzgar'ımı da kaybedemem!
O-olmaz!

"Rü-Rüzgar! Uyan d-dedim!" Diyerek dürttüm onu! Doğruldum, yatakta oturur bir pozisyon aldım. Rüzgar'ı dürtmeye devam ediyordum.

Göz yaşlarım yanağımdan akıp gidiyordu!
"R-Rüzgar u-uyan! B-bırakma beni tek! Rüzgar uyan! Rüzgar! T-tek bırakma b-beni Rüzgar!"

Hıçkırıklarım arasında diyebildiğim sadece iki kelime vardı, 'Rüzgar uyan' diye kekelemekti tek yaptığım! Rüzgar'ı dürtmeye devam ettim.

"R-Rüzgar uyan l-lütfen!"

Göz yaşlarımı zerre umursamıyordum! Çünkü ben zaten canımı kaybettim! Emel'imi kaybettim! Şimdi Rüzgar'ı da k-kaybedemem!

"Rüzgar! Y-yalvarırım uyan! Y-yalvarırım!"

Rüzgar yavaşça gözlerini araladı.
K-kaybetmemiştim onu! Rüzgar doğruldu ve "Aysun?" Dedi endişeli bir sesle.

Hemen ona sarıldım. Göz yaşlarım akıp gidiyordu. "S-senide k-kaybettim sandım!
Y-yapma bir daha böyle Rüzgar!" Dedim hıçkırıklarım arasında.

Rüzgar beni sakinleştirmeye çalışıyordu. "Tamam sakin ol Aysun. Benim uykum ağırdır, uyanamam. Sakin ol lütfen Aysun." Dedi Rüzgar sakinleştirmeye çalışarak.

Beş dakika sonra sakinleşmiştim. Rüzgar eliyle nazikçe gözlerimi sildi. "Sakin ol küçük serçe." Dedi Rüzgar. Sesi kısık çıkmıştı. Bir kaç dakika sonra ağlamam bitmişti.

Birkaç dakika havadan sudan konuştuk. Telefonun çalması ile Rüzgar'la bir birimize baktık. "Senin telefonun Aysun." Dedi Rüzgar gülerek.

Doğru benim telefonumdu, güldüm. Yataktan kalkıp telefonumu aldım. Yatağa geri oturdum. Telefona baktığımda arıyan Poyraz'dı.

Rüzgar'a baktım, gülümsüyordu. Geri telefon ekranına baktım. Bir kere yanlış bir seçim yapmıştım! Bir daha yaptıcaktım! Aklımı değil, kalbimi dinlicektim! Ve benim kalbim Rüzgar'ı seçiyordu...

Aramayı red etmek istesemde sadece aramanın sesini kıstım. Seçimimi yapmıştım. Rüzgar'ı seçmiştim, küçük beyi seçmiştim...

"Kimmiş?

Kafamı kaldırıp Rüzgar'a baktım. Yeşil gözlerine baktım. Gülümsedim. Ve "Önemli değil." Dedim. Rüzgar'da gülümsüyordu. Rüzgar'ın telefonun çalması ile Rüzgar'a baktım.

Bizim Apartman -Düzenlenecek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin