~Rüzgar~
Aysun'nun o yalvaran ela gözlerine hayır diyemediğim için evet demek zorunda kalmıştım. Aysun çok mutlu olmuştu. Bana döndü ve konuşmaya başladı."Şimdi ben demin Alya'ya mesaj attım. Bizim aşk kuşları yemeğe çıkmış. Bir saate gelirlermiş. Yani yemekte yalnızız."
Aysun'nun dediği şeyle çok pis bir şekilde sırıttım. Ama bir tek sırıtan ben değildim, Aysun'da sırıtıyordu. Yataktan kalkıp ayakta ki Aysun'nun yanına gittim.
"Sence bizim AŞK KUŞLARI sence ne zaman bir birlerine açılcaklar Aysun?"
"Hiç bir fikrim yok! Bir birlerini sevdiklerini tüm dünya biliyor. Neyse hadi gidip yemek yapalım yada dışardan söyleyelim ama çok acıktım küçük bey!"
Güldüm, güldük. Mutfağa doğru yürümeye başladık. "Senle bir saat yalnız kalmak offfff! Nefret ettiğim kızla yalnız kalmak zorundayım!"
Aysun dediğim şeye göz devirdi. Mutfağa girdik. Aysun bana, ben ona bakıyordum..
"Eee Aysun? Ne yicez?"
"Bilmem? Ne yiyelim Rüzgar?"
Göz devirdim. "Kızım! Ev sizin! Sizin, sizin! Benim değilim! Yemeği de sen yapıver! Haydin ben salondayım!" Diyip bir adım atmıştım ki Aysun beni kolumdan çekip geri getirdi.
"Lan! Sen kimsin de emir verir gibi konuşuyorsun bana oğlum! Sinir etme beni!" Dedi Aysun dişleri arasından. Kolumu sıktı. Bu kızda da ne güç var MAŞALLAH!
"Tamam abicim! Kızma bana! Ben daha küçüğüm!"
"ABİ NE LAN?!"
"Kusura bakma APLA! Öyle konuşunca kahvede ki Hakan abiye benzettim de özür dilerim APLA!"
"Aferin KOÇUM! Böyle devam da ABLA NE OĞLUM! BENDEN ON AY BÜYÜKSÜN!"
Güldüm, güldük. "Tamam yeter bu kadar şaka! Gel şimdi beraber yemek yapcaz!" Diye çıkıştı Aysun. "Tamam APLA!" Dedim ve güldüm.
"ABLA NE YAV! YOK TEYZE! RÜZGAR BEN SENDEN ON AY KÜÇÜĞÜM!"
"HEEĞĞĞ! O zaman peki Aysun TEYZEEEĞĞ!"
Yüzümde ki sırıtışla aynı anda gülüyordum. Aysun kızgın bakışlarla baktı. Gülmem durmuştu, yüzümde ki sırıtış silinmişti.
Gözüyle ayağında ki terliklerini gösterdi. Sonra bana 'SUSARSIN YADA ANNE TERLİĞİNİ YERSİN!' Bakışlarını gönderdi.
Gözlerimi kısıp Aysun'a baktım. Yalan yok! Anne terliği büyük silah! Daha sonra ikimizde bu ciddiliğe katlanamayıp gülmeye başladık. Hatta gülme krizine girdik.
Bir kaç dakikanın sonunda sakinleşmiştik. Gülümseyip Aysun'a baktım. O da gülümsüyordu. Konuşmaya başladım.
"Tamam yeter bu kadar gülme. Şaka maka Aysun biz ne yicez gerçekten?"
"Bilmem dedim ya Rüzgar! Makarna yiyelim?"
"Iyyy! Kızım annen o kadar hamur işi yapıyor! Hiç mi öğrenmedin bir kaç bir şey? Yani yapa yapa makarna mı yapcaz? Annen o kadar börek açıyor! Sen hiç mi öğrenmedin Aysun bir kaç bir şey ya?!"
"Yok! Öğrenmedim Rüzgar!"
"Hiç mi?"
"Hiç! Hem Rüzgar bir şey sorcam! Melek ablada o kadar hamur işi açıyor! Sen niye öğrenmedin bir şey?!"
"Öğrenmedim çünkü ben kötü çocuğum! Sen iyi kızsın! Sen öğrenmişsindir! Ama ben nerden öğreneyim? Öğrense öğrense Poyraz öğrenir! Annem hamur işi yaparken ben genelde kavga ediyorumdur!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizim Apartman -Düzenlenecek
Dla nastolatków| DÜZENLENECEK | | Yazın bölümler kaldırılıp tekrar düzenlenecektir. Şimdi okuyanlara klişe ve cringe gelmesinin sebebi budur. Eğer cringe ve klişe olmamasını istiyorsanız yazdan sonra okumanızı tavsiye ederim. -essy -09.04.23 Nefretleri aşka döne...