"Güzellik ve Çirkinlik"

180 102 30
                                    

"Hadi ama kızım! Çık şu yataktan artık! Hadi be gülüm!"

Konuşurken üstümde ki yorganı çekmişti Alya. Ah şimdi soruyorsunuz. Ne oldu ne bitti dün geceden sonra diye. Anlatayım..

Ağlamaktan gözlerim şişti ve kızardı, bir damla uyku girmedi gözüme, bütün gece Müslüm dinledim. Aferin bana.

Harbiden helal olsun bana. Daha sevdiğim çocuk bana böyle bir şey dediğinde yıkılıyorsam ayrıldığımızda ben ölürüm her halde.

Neyse..

Çığlık attım ağlamaktan yorulduğumda, içimdekileri bıraktım. He bide kendimi odaya kilitledim. Daha sonra Alya'lar falan geldi. Ama küçük bey- PARDON RÜZGAR y-yoktu!

Alya'nın çektiği yorganı geri üstüme çektim. "Gelmicem Alya!" Dedim yorganın altından. Büyük ihtimalle sesim boğuk çıkmıştı.

"Peki ama neden? Neden çıkmıyorsun kızım! Tamam Rüzgar'ın dediği şey. Biraz fazla ileriye gitti evet. Ama daha ne kadar sürcek bu Aysun? Bi kalk elini yüzünü yıka, duş al. Böyle olmaz! Hem üstünde hâlâ dün gece ki kıyafetler var. Dudağına sürdüğün kırmızı ruj her yerine bulaştı ve sürdüğün rimel ağlamaktan artı su oldu. Göz yaşınla beraber rimelde akıyor. Yastığın, gözlerin, yanakların her yerin rimel! Git bu duş al kızım!"

Yorgunu çekmeden konuştum. "Çünkü ben çok çirkinim! Rimel akıncada ucube olmuşumdur! Çıkmıcam bu yataktan!" Dedim.

"Hadi ama kızım! Rüzgar'sız nasıl yaşıyordun?!"

"İşte Rüzgar'sız sadece yaşıyordum! Boş boş yaşıyordum! Aynı herkes gibi, siyah beyaz! Daha sonra o geldi ve dünyam renklendi! Yaşamamın bir sebebi oldu! Ama şimdi onun için sadece ucubeyim!"

Dudaklarımdan ince bir hıçkırık firar etmişti. Yaklaşık on dakika kadar daha Alya bana bir şeyler anlattı. Ama ben yorganın altından kulaklıklarımı takıp Müslüm dinleyip sessiz sessiz ağlamaya devam ettim.

Alya üstümde ki yorganı çekince gözüme gelen güneş ışıkları ile gözlerim kamaştı. Kulaklıklarımı çekti Alya ve "Hadi be kızım! Git duş al! Sonra bi konuşalım!" Dedi Alya.

Yorgunumu üstüme çekip şiş ve kızarmış gözlerimi dahada ağlayarak kızartmaya devam ettim. Yaklaşık on dakika sonra Alya bir şeyler mırıldandı ve kapı açılıp kapandı. Alya odadan çıkmıştı.

Umursamadan göz yaşlarımı dökmeye devam ettim. Beş dakika sonra kapı açıldı, adım sesleri geldi. Yanıma biri oturdu. Bu koku..

"Aysun"

Rüzgar'ın sesi gözlerimin dolmasına sebeb olurken Rüzgar konuşmaya devam etti,

"Çıkar mısın o yorganın altından?"

Bir şey demedim. Daha sonra adım sesleri geldi ve kapı açılıp kapandı. Ama hâlâ yatakta bir ağırlık vardı, Rüzgar değil Alya gitmişti. Tek kalmıştım onla..

"Aysun neden çıkmıyorsun o yorganın altından?"

"Çünkü çok çirkinim."

"Değilsin-"

" 'O kız senden daha güzel!' Diyende babamdı zaten!"

"Beni bir dinler misin Aysun?"

"Dinlemem! Ben çirkinim! Hadi gitsene o kızın yanına! Sarı çiyan! Bu arada özür dilerim! Bu kadar çirkin biri kızı her gün gördüğün için!"

Rüzgar yavaşça üstümde ki yorganı çekti. Yorgan dizlerime gelmişti. Tüm vücudum soğuktan titrerken Rüzgar'a bakmıyordum. Hızla yorganı geri çektim.

Bizim Apartman -Düzenlenecek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin