Bölümü telefondan yazdığım için hatalarım olmuş olabilir. Kusura bakmayın :)
Opüldünüz :D ♥♡
Saçlarımı aceleyle bir topuz yapıp koşarak aşağı indim. Selin ve Hafize teyze benden önce uyanıp çoktan kahvaltılarını etmeye başlamışlardı.
Mutfak kapısının pervazına yaslanıp " Günaydın ev halkı ve görüşmek üzere ev halkı" deyip ayakkabı odasına ilerledim. Kısa botlarımı ayağıma geçirirken bir taraftanda Hafize teyzenin dediklerini anlamaya çalışıyordum.
Hızlı hareketlerle mutfağa tekrar girip Hafize teyzeye"Ne dedin anlamadım? "dedim"Selin ne zaman başlayacak okula onu soruyorum" dedi. Bi yandan ağzıma attığım salatalığı yerken diğer yandan Şebnemin bu duruma olan tepkisini düşündüm.
"Büyük ihtimalle yarın. Eve gelince konuşuruz geç kaldım ben. Hadi görüşürüz" diyerek dış kapıyı açtım.
Salih abi kapıdan koşarak çıktığımı görünce ne olduğunu sormadan arabasına atladı.
Arka tarafa oturup "Bas gaza Salih abi" dedim. Hatta öyle bir bas gaza dedim ki İsmail Yk yanımda sönerdi. Salih abi gülüp arabayı çalıştırdı ve hızlı şekilde okula ilerledik.
Aslında dersin başlamasına yarım saat kadar bir vakit vardı ama ben yinede geç kalmak istemiyordum.
"Şu ukala çocuğa bak sen. İçtiği süt kafasını bozmuş bunun!"
Salih abinin homurdanmasıyla gözümü telefonumdan ayırıp "Ne oldu?" Diye merakla ona baktım. Sıktığı direksiyosunu sürekli çevirip dururken bir taraftan dikiz aynasından arkadan korna çalarak gelen arabaya bakıyordu.
"Arkadaş sürekli önümüze kırıyor arabasını. Yavaşladım yanımızdan geçsin diye ama o hala önümüze doğru sürüyor" Salih abinin anlattıklarıyla arabanın arka camından arkamızdaki arabaya baktım ve sonra döndüm kendime dedim ki "WTF?"
Poyraz sabah sabah ne yapmaya çalışıyordu öyle?
"Durdur arabayı Salih abi. Canı ne istiyormuş bakalım." Dedim. Salih abi arabayı kenara çekip aşağı indi ve bende peşinden.
Poyraz arabasını önümüzde durdurup bizim tarafta olan camını açarak "Hayırdır?" Dedi.
Salih abi bir kaç saniye Poyrazı inceledikten sonra "Ulan sen şu çakma Ediz Çağıran değil misin? Kapımıza gelip silah tutmalar falan?" Dedi.
Poyraz anlamsızca Salih abiye bakarken ben kendimi tutamayıp kahkaha atarak güldüm. Salih abidemi Wattpad okuyordu? Ne komik ama.
Poyraz altta kalmamak için "Sende şu Beşinci Boyut dizisindeki çakma Salih değil misin? Yanında ki dede de Eylül mü oluyor?" Dedi. Gülüşlerimi kesip gözlerimi devirdim. Öyle bir diziyi izlememiştim ama her yerde capsini gördüğüm için benzettiği dede olmaktan rahatsız olmuştum.
"Bak küçük oğlan Eylül hanım öylesine bir insan değil. Tanınmış bir iş adamının kızı. Gerçekten seninle uğraşmak istemem. Kısaca adam akıllı dur." Salih abi gerçekten ağır konuşmuştu.
Poyraz gülerek "Hadi ya! Sen dikkat et be koca adam. Ben yeraltından çıkma insanım. Anladın?" Dedi. Salih abi umursamadan kolumu nazikçe tutarak arabaya doğru götürdü.
Poyraz arabasından inip "Eylül ile birlikte okula gitmek için anlaştık. Bırak onu, ben götürürüm." Diyerek diğer kolumdan tutup çekiştirdi. Salih abi sinirle kolumu hızla tutarak kendine çekti ve arabanın kapısından içeri soktu. Kapıyı kapatacağı sırada Poyraz tekrar devreye girerek "Eylül hadi dedim sana" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOĞUK
Novela JuvenilO, kötü biri. Uyuşturucu bağımlısı, psikopat, ürkütücü, soğuk kişilikli... O bir mafya! "Ben sana, sen Rüzgara aşıksın. Ne büyük ironi değil mi?" Ama O, aynı zamanda saf bir aşık. Dışarı soğuk gözüken suratsız biri olmakla birlikte içinde her duyguy...