✣SEVİYORDUM✣

436 18 11
                                    

Çok ponçik bir bölüm oldu. Umarım beğenirsiniz... 

*****

Yatağımda uzanmış tavanı seyrederken telefonuma gelen mesajların sesinden rahatsız olup elime telefonumu aldım. Poyrazdan mesaj gelmişti. Sıkıntıyla oflayarak mesajları açtım.

''Aşağı in!''

''İnmezsen ben gelirim''

''5 dakika içinde burada olmazsan zilinize basıyorum!''

''Eylül?''

Kaşlarımı çatıp odamın penceresine yöneldim. Kafasını öne eğmiş hararetle telefondan mesaj yazıyordu. Bir süre onu izledikten sonra Poyraz da kafasını kaldırdı. Gözlerimiz birbirine değerken içim titredi. Gülümseyerek eliyle gelmemi işaret edince üzerime hırkamı geçirip aşağı indim.

Gülümsemesi genişlerken anlamsızca ona baktım. Yanına yaklaştıkça yüzünde ki morlukları gördüm. Belli ki yine kavga etmişti. Büyük ihtimalle kafası da güzeldi. Bugün gözlerinden ateş çıkacaktı, şimdi ise gözleri yumuşak ve dolu bakıyordu.

''Ne istiyorsun?'' dedim soğuk tavrımla.

Karşımda hala deli gibi gülümsüyordu. Hızlıca ellerini belime dolayıp arkasında duran arabaya yasladı ve anlını anlıma yaslayarak belimdeki ellerini sıkılaştırdı. Sarılmıyorduk, sadece elleri belimdeydi.

''Sarılmak istiyorum'' dedi ve bedeninin ağırlığını üzerime vererek sıkıca sarıldı. Ellerim hala boşta duruyordu.

''Beni affet be güzelim. Affet ne olursun'' dedi ve mümkünmüş gibi daha fazla sarıldı. Aklı başına gelmiş gibiydi. Affedemezdim ama kendim için sarılabilirdim. Özlemiştim çünkü.

Ellerimi boynuna dolayıp ayaklarımın ucunda yükseldim ve yüzümü boynuna sakladım. Kısık tonda ki kahkaha sesi kulaklarımı doldururken bende gülümsedim. Bir süre daha sonra sarıldıktan sonra geriye çekilip gözlerini gözlerime sabitledi. Uzun süre gözlerimi inceledikten sonra yavaşça dudaklarıma eğildi. Kafamı aşağı eğip öpmesine izin vermedim ve aramızda ki boşluktan yararlanıp araba ve Poyraz arasından çıktım. Poyraz anında arkasına dönüp yeniden beni kendine çekiştirdi.

''Bırak beni Poyraz!'' dedim sinirlenerek.

''Zor bulmuşken seni bırakamam Eylül. Kusura bakma'' dedi ve ekledi. ''Konuşmaya gideceğiz hadi bin arabaya''

''Hiçbir yere gelmiyorum Poyraz. Zorlama!'' dedim inatla.

Poyraz gülümseyip ''Aramızda ki şu aptal büyüyü bozup mutlu olmak için konuşmamız gerek. Lütfen bak sadece yarım saat'' dedi. Benimde konuşmaya ihtiyacım vardı. Hem belki de affetmem için sebepler doğardı bana.

Sesimi çıkartmadan arabaya bindim. Poyraz da yerini aldıktan sonra sitenin içinde ki kendi evine götürdü.

''Annen evde yoktur umarım?'' dedim sorarcasına. Poyraz gülüp ''Biliyorum baş başa kalmak istiyorsun'' dedi. Gözlerimi devirip ''Saçmalamayı bırak cevap ver'' dedim.

''Hayır yok. Şehir dışına çıktı'' dedi. Evin önüne gelince Poyraz arabadan inip benim kapıma geldi ve kapımı açıp elini uzattı.

''Kendim inebilirim'' dedim ve elini iteleyip arabadan indim. Poyraz bozuntuya vermeden gülmeye devam ederken kapıyı açtı ve kenara çekilip içeri girmemi bekledi. İçeri girip karanlık salonda lambanın tuşunu ararken açılan lambalarla karşımda ki salonu görmem bir oldu. Şaşkınca salonda göz gezdirirken Poyraza döndüm.

SOĞUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin