Geç ve kısa oldu kusura bakmayın. Umarım beğenirsiniz.
•○•○•○•○•○•○•○•○
Poyraz
Arabanın camı tıklandığında kafamı direksiyondan kaldırıp gelen kişiye baktım. Annem kapıyı açmam için saçma el hareketleri yaparken gözümü devirip kilidi açtım. Hızla arabaya bindi ve telaşlı gözleriyle beni süzdü. "İyi misin?"
Kafamı iki yana sallayıp "Hayır,değilim" dedim.
Annem sıkıntıyla ofladı ve "Kendin gel Poyraz. Bu sen değilsin, olamazsın da" dedi.
Sesimin aciz çıkmasını aldırmadan "Kalbim sızlıyor anne, onları öyle gördükçe kalbim parçalara ayrılıyor ve ben buna engel olamıyorum." Dedim.
Annem bir anda sesini yükselterek "Görmüyor musun o Rüzgardan hoşlanıyor?! Sen Eylül sana benzediği için hoşlanıyorsun ondan. Bak sevdiklerimiz her zaman yanımızda olmayabilir, bana baksana. Ben babana deli gibi aşıktım ve o beni aldattı. İnsanlardan beklentin olmasın Poyraz! Anladın mı?" Dedi.
"Sinirlerimi bozuyorsun, in arabamdan." Dedim yumuşak çıkartmaya çalıştığım sesimle.
"Poyraz canın yanacak, dinle beni ve vazgeç şu sürtük kızdan"
Yumruğumu direksiyona geçirerek "Sana git dedim!" diye bağırdım.
Annem kolumu tutup "Sakin ol, lütfen" dedi.
Sıktığım dişlerim arasından "İn" diye tısladım.Annem arabadan indiği anda gaza yüklenip şirkete sürdüm arabayı.
Şirkete vardığım da odama gittim ve çekmeceden uyuşturucuyu alıp ağzıma attım. Uyuşturucu kanıma işlerken masanın karşısında ki deri koltuğa bıraktım kendimi ve gözlerimi kapatıp uyuşmaya başladım.
-----
Eylül
Poyraz şarkısını sonlandırdıktan sonra gitarını bırakıp dışarı çıktı.
Sıla merakla Rüzgara dönüp "Neden gitti?" Dedi. Rüzgar omuz silkti ve "Selin bir tanede şarkı sen söylemek ister misin?" Dedi.
Heyecanla "Selin bu senin için çok büyük bir şans, git şarkı söyle" dedim. Selin yüzünü buruşturup "Poyraz geri gelir. O söylesin" dedi.
Kolundan çekiştirip sahneye doğru sürükledim. "Poyraz geri gelmez, korkma" dedim. Selin naz yapmayı bırakıp sahneye çıktı ve gitarı eline alıp çalmaya başladı. Adımlarımı masaya çevirirken girişte bana bakan bir adet öfkeden kuduran Şebnem görünce şaşırdım. O ne ara gelmişti ki buraya?
Eliyle yanına beni çağırınca işaret parmağımla kendimi gösterip duymayacağını bilmeme rağmen "Ben mi?" Diye söylendim. Kafasını salladığında kaşlarımı çatıp yavaş ve ağır adımlarla yanına gittim. Yanına vardığımda dışarı çıktı.
Onunla birlikte bende dışarı çıkarken merakla söyleyeceklerini bekliyordum. Sakin bir tarafa geçip durdu ve kollarını birleştirip "Söyleyeceklerimi iyi dinle, bir daha tekrarlamayacağım" dedi. Sesimi çıkartmayıp söyleyeceklerini bekledim.
"İlk başlarda Poyraza iyi geleceğini düşünüp takılmanızı istedim, ama Poyrazın canını yakıyorsun. Bak Eylül, ben seni yeni tanımıyorum. O iğrenç yüzüne baktıkça bana hayatımı mahveden insanı hatırlatıyorsun. Korkma, sana zarar vermeyeceğim. İstesem seni okuldan bile attırabilirim ama sen bana lazımsın. Sen, benim yemimsin Eylül. Buraları geçiyorum senden istediğim sadece ve sadece Poyrazdan uzak durman. Yarından itibaren buralarda olmayacağım fakat, haberlerini hergün alacağım. Poyraza yaklaşmayı aklından bile geçirme, yoksa canın çok yanar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOĞUK
Fiksi RemajaO, kötü biri. Uyuşturucu bağımlısı, psikopat, ürkütücü, soğuk kişilikli... O bir mafya! "Ben sana, sen Rüzgara aşıksın. Ne büyük ironi değil mi?" Ama O, aynı zamanda saf bir aşık. Dışarı soğuk gözüken suratsız biri olmakla birlikte içinde her duyguy...