BÖLÜM DOKUZ- "KALDIRIMDA AÇAN PAPATYALAR"

115K 5.6K 5.9K
                                    


Selam, Nasılsınız?

Bölüme geçmeden önce emeğimin karşılığını vermek için yıldıza basarak oy vermeyi ve satır aralarına yorumlar bırakmayı unutmayınız.

Beni profilimden takip ederek destek olup, duyurulardan haberdar olabilir, profilimden İnstagram hesaplarına gidebilirsiniz. Orada alıntılar, bölümün gelecek olduğu zamanları paylaşıyorum.

Çok öptüm, Keyifli Okumalar😚

BÖLÜM DOKUZ
"KALDIRIMDA AÇAN PAPATYALAR"

&&&

Opia.

Bir insanla göz göze bakışmanın verdiği yoğun his.

Üzerime esen soğuk yeller, yüzüme çarpan güneşin etkisiyle yarışırken açık yeşil harelerim, haki zehiri gözlerle çarpışalı henüz birkaç saniye oluyordu. Asırlar geçmemişti, göz göze gelmemizden bu yana dakikalar da geçmemişti ama kalbime düşen kalbimden de mideme akan o yoğun his sanki uzun zamandır oradaydı.

Araf.
Araf tam da şu an da beklemediğim anda yine ve yeniden kapımın önünde, bir kapının önünde gözlerimin içine bakıyordu.
Buradaydı.

"Sen?"

Onu görmeyi beklemeyişimden ötürü verdiğim tepki çok ani olsa bile onun gelişi kadar ani değildi.
Tam atölyenin kapısının önünde durmuş, güneşi ve aynı zaman da yüzüme vuran bu soğuk yelleri getirmiş gibi elleri üzerine giydiği siyah deri ceketinin ceplerindeydi. Neredeyse ifadesiz sayılabilecek yüzüyle gözlerime baksada gözlerinde parıldayan o ifade memnunluktu. Onu gördüğüm için şaşkın oluşumdan fazlasıyla mutlu olmuştu.

Şaşkınca tepki vermemin ardından kısa bir süre sessizlik oldu ama o bu sessizliği fazla uzatmak istemediğini belli eder gibi dudaklarını araladı.

"Selam desem abes kaçar mı?"

Genzinden gelen boğuk sesiyle oldukça ciddi bir şekilde sessizliği bozduğunda oluşan o sessizliğin aslında benim toparlanmam için olduğunda omuzlarımı dikleştirdiğimde fark ettim, kaşlarım usulca çatıldı, onu kısa bir şekilde süzdüm.

Bugün diğer günlerin aksine içine bembeyaz bir tişört giymişti, tişörtün altından belli olan iri bedeni ve dövmeleri apaçık kendini belli ediyordu. Altında dar sayılabilecek bir pantolon vardı. Bembeyaz teni her zaman olduğu gibiydi. Bembeyaz tenine ahenk katan zehir yeşili gözleri yüzünün en güzel süsüydü.

"Ne işin var senin burada?" Onu süzmeyi bırakıp gözlerimi gözlerine diktiğimde onu süzüşüm dudaklarında silik bir tebessümü oluşturdu ve ellerini ceketinin ceplerinden çıkardı, başıyla içeriyi işaret etti.

"Dışarıdan hiçte atölye havası vermiyor burası." Dedi normal bir an da normal bir sohbet ediyormuşuz gibi.
Ama şaşırmıyordum çünkü o her an farklı şeyler söyleyecek biriydi, sanırım onun bu tavırlarına alışıyordum ve bu artık beni şaşırtmıyordu. Hep aynıydı konudan sapıp her an kendi isteğinin doğrultusunda kuşanıyordu.

Kaşlarımı çatışımdan iki kaşımın ortasında küçük bir çizgi oluşurken o çizginin sınırlarını zorlayarak dudaklarımı araladım, konudan sapmadım.

İPTİLA(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin