İPTİLA(+18)

BÖLÜM ON ÜÇ: "SICAK, SOĞUK, GRİ"

Selam😗

Bölüme geçmeden önce sizden ricam bol bol yorum atıp, yıldıza basıp oy vermeyi unutmamanız. Çok öptüm.

Bu bölümü canım okurlarım Thesude07 _bi_sal_beni ichbinbeyzaa ithaf ediyorum.

Sizde bölümlerde böyle ithaf almak istiyorsanız beni wattpad profilimden ve instagram hesabımdan takip ediniz. (İthaf almak için beni wattpad profilimden takip etmeniz gerekiyor.

Keyifli Okumalar Dilerim Civcivlerim🐣

BÖLÜM ON ÜÇ
"Sıcak, Soğuk, Gri"

&&&

Kalbim göğüs kafesimi deler gibi çarparken az sonra yaşanacak şeyin benim için bir ilk olacağı zihnimi büyük bir yangına sürüklüyordu.

Avucumun içine hapsettim pürüzsüz bir ateş gibi yanan ten cehennemden çıkmış bir şeytanın yüzüydü ve bu baştan çıkarıcı şeytanın dudaklarında kalan aklım nefesini dudaklarımda hissedince tamamen bir lava dönüşmüştü. Gözlerim kendiliğinden kapanırken bu nefesin yerini haramdan oluşan dudakların almasını beklemek birkaç saniye sürdü ama bana bir ömür gibi geldi.

Araf'ın yakıcı dudaklarının bir toprak gibi dudaklarımı örtmesini bekledim lakin öyle olmadı. Cennet ve cehennemin tam ortasına bir taş atıldı.

Aniden gelen yüksek sesli bir mesaj sesi ile her şey altüst olurken bir el beni düşmek üzere olduğum cehennemden çekerek cennete geri itti.

İrkilerek gözlerimi açarken Araf'ın koyulaşmış haki yeşili gözleri ile karşılaştım.

Birleşmek üzere olan dudaklarımız ile birlikte burunlarımız hâlâ birbirine çarparken Araf gözgöze geldiğimiz an burnundan sesli bir mesaj verdi ve dudaklarıma milim uzaklıktaki dudaklarını araladı.

"Bu zamanlamayı sikeyim." Diye gerçek bir öfkeyle genzinden hırıldadı.

Hırıltısı ve küfürü sertçe yutkunmama neden olurken elimi hızlıca yanağından ayırıp ondan geri çekildim. Arafta geri çekilmemden dolayı elini yanağımdan ayırmak zorunda kalıp dikleşti, gözlerimin içine dik dik bakarken elini usulca bankın üzerindeki telefonuna attı.

Bakışlarını benden hiç ayırmadan pembeleşmiş dudaklarını araladı.
"Benim," Diyerek gelen mesajı kastetti.

Az önceden ötürü kıpkırmızı kesilen ve garip bir hisle alev alev yanan yüzümle kendime gelmeye çalıştım ama bunu uzun süre atlamayacağım kesindi.

Bakışlarımı ondan kaçırmamak için bir savaş vererek kafamı olumlu anlamda salladığımda zoraki bir şekilde gülümsedim.

İçten bir şekilde gülemememin sebebi kesinlikle utançtandı. Üzerime çöken utanç neyin nesiydi bilmem ama çok boktan bir his olduğu kesindi. Gitgide daha da kızardığımı hissedebiliyordum.

Araf'ın bakışları ona yolladığım sahteliği çok fazla belli olmayan ama utancı apaçık belli eden gülümsememe kayarken birkaç saniye dudaklarımı izledi ve ardından dilini dudaklarının üzerinde gezdirerek hafifçe yaladı.